- 330 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Met Karamehmet !
Çocukluğum uzun bir geçmişte kaldı.
Gece çeliği,çelik çomak,camgöz(pati,bilye) diye adlandırdığımız oyunlar vardı.Hepsinin de kendine göre kuralı ve ritüelleri vardı.
Mesela çelik çomak için toplandığımızda ve sopalarımız elde iken "met Karamehmet" der,birbirimize nazire yapardık.
Hiçbir anlamı yoktu bu söz grubunun bizde.
Ya da tesadüfen söylediğimizi düşünürdüm!
Ama öyle değilmiş!
Özel bir kanaldaki bilgi yarışmasında,çelik-çomak oyununda kullanılan sopanın adı nedir diye bir soru yer almıştı bu geceki programda.
İlgimi çekmişti "acaba hangisidir?" diye.
Sonra biraz da meraktan cevabını bekledim.
"Met" çıkmasın mı?
Yani bizim tesadüfen söylediğimizi sandığım bu sözler,bir tür gösteri imiş!
Çünkü "met Karamehmet "derken,sopalarımızı göstermekte idik.
Sonra hayret ettim.Bu tesadüf değilmiş,meğerse bir arka planı varmış dilimize pelesenk ettiğimiz sözün.
Tıpkı Yunus’un şu şiirindeki "8" gibi.
Kişi bile söz demini,
Demeye sözün kemini.
Bu cihan cehennemini,
Sekiz cennet ede bir söz!
Hatta bir arkadaşımızla da bu satırları değerlendirmiş;neden on ,dokuz ya da bir başka sayı değil de sekiz olduğuna cevap aramıştık.
O an aklımıza gelmedi tabi ki cevabı.
Meğer inancımıza göre,cennetin sekiz kapısının karşılığı imiş bu sayı.
Kısaca demem o ki,gerek met sözünde,gerekse de sekizde bir "anlam" ya da "bilgi" saklı imiş.
Yaşayarak öğrenmek biraz da bu.
Daha kim bilir ne "tesadüflerin" bilinçli bir seçim olduğunu öğreneceğiz !
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.