- 1001 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
VERTİGO
VERTİGO
2017 yılının Mart ayıyla beraber hayatımda bu güne kadar hiç yaşamadığım yeni bir dönem başladı. Bir sabah yatağımdan kalkıp oturdum ama üzerimde bir tuhaflık vardı. Baştan öyle hissettiğimi sandım. Aslında hissetmiyor yaşıyordum. Ve ben neyi nasıl yaşadığımın farkında değildim.
Birden etrafımdaki her şey önce yavaştan daha sonra son hızla dönmeye başladı. Öyle bir dönüş ki beni de içine çekti kaybolup gittim. Daha açık anlatmam gerekirse, hani denizde girdap oluşur ya öyle bir şey. Böyle bir olayla daha önce hiç karşılaşmamıştım. O şaşkınlıkla oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru bir adım attım. Yerdeki elektrikli sobaya çarpmışım. Sobanın ikiye bölünüşünü hayal meyal hatırlıyorum. Dengem tamamen yerle bir olmuştu. Önce sırt üstü çamaşır makinasına çarptım sonrada yere yuvarlandım. Ve hala her şey aynı hızla etrafımda dönüp duruyordu.
Yerde sürünerek telefonumu aldım ve son bir gayretle Tuğba’yı aradım. Gücüm ancak iki kelimeyi telaffuz etmeme yetti. Tuğba ambulans. Bu baş dönmesi bir ara yavaşlasa da hala devam ediyordu. Mide bulantısı ile beraber istifra etmeye başladım. Bu arada Tuğba yanıma geldi beni öyle görünce hemen ambulans çağırdı. Ambulansın sesi duyulmaya başladığında ben kendimden iyice geçmiştim. Yapılan ilk müdahaleden sonra bana yeni bir hastalığımın olduğunu müjdelediler bu hastalığın adını hiç duymamıştım şimdiye kadar bana o kadar uzak ve yabancı idi ki adını bile zor telaffuz ediyorum. Aslında bu yazıyı okuyanların da çoğu duymamıştır. VERTİGO. Allah kimsenin başına musallat etmesin. Şimdimi hiçbir yere gidemiyorum evin içinde yardım almadan yürüyemiyorum. Üç yaşında bir çocuk gibi adımlarımı atmaya çalışıyorum.
Peki, bundan sonra ne olacak? Bu soru çok önemli ya hayata küseceğim ya da bu hastalıkla savaşacağım. Ben bu güne kadar şartlar ne olursa olsun hiç kaybetmeyi kabullenmedim. Kuşpalazı (Difteri) oldum yere düştüm ama ayağa kalkmasını bildim. Kalp ameliyatı oldum ayağa kalkmasını bildim. İki bin on altıda iki kalp krizi geçirdim ciğerlerim su doldu bin bir mücadele ile hayata tutunmayı başardım. Allah’a çok yalvardım gönder meleğini canımı alsın ben de bu ıstıraptan kurtulayım diye. Ne yüce Rabbim meleğini gönderdi ne de ben yaşam mücadelesinden vaz geçtim. Bu yazıyı niye kaleme aldığımı içinizden soran çıkabilir. Vereceğim cevap kısa bir cümle ile olacak. Söz konusu hayatınız ise sonuna kadar mücadeleyi elden bırakmayın. Umuyorum ummaktan da öte inanıyorum. Ben bu hastalığı da yeneceğim
Vertigo, Latince kökenli bir kelime olup dönmek manasına gelmektedir. Kısaca vücudun denge sistemlerinden yanlış uyaranlar gelmesi veya doğru uyaranların yanlış algılanmasıyla ortaya çıkan dengesizlik halidir.
Dengenin sağlanmasında birçok organ birbirleri ile bağlantılı bir şekilde çalışırlar ( iç kulak, gözler, eklem ve kaslar, beyin, omurilik )
17.03.2017
Tuğrul Ahmet Pekel
YORUMLAR
Değerli Dost, çok geçmiş olsun...
Burada uzun uzadıya anlatmayacağım VERTİGO' yu ancak şunu söyleyebilirim ki, geçmiş yıllarda farklı dönemlerde üç dört atak geçirdim, korkunçtu!
O dönmelerin ardından ( aşağı yukarı bir hafta sonra) bir anda sessiz bir dünyaya, farklı bir boyuta geçtim sanki. O dönemde Üniversite ve Devlet Hastanelerinde Bilgisayarlı Tomografi randevulu ve aşağı yukarı en erken üç ay sonraya veriliyordu. Pahalı olduğundan dışarıdan çektirecek para da yoktu tabii. Aradan üç ay geçti o sessizlik içinde. Yani başlangıçtan bir hafta sonra dönmeler kendiliğinden durdu ama aynı anda dış dünya ile seslerde kesildi ansızın.
Nöroloji ve K.B.B temiz çıktığı için o beyin tomografisi çok önemliydi. Üç aya yakın sessiz bir dünyada işe gidip geldim masum bir çocuk gibi, yardıma muhtaç ama yardımsız, yalnız, olanaksız... Üç aya yakın (yani tomografiyi çektiremeden) birden her şey kendiliğinden normale döndü. Vertigo böyle bir melanet işte. İç kulaktaki kristaller yerinden oynadığı anda, eski haline gelene değin hayatı zindan ediyor insana. Ve şükür ki artık kesildi o ataklar uzun zamandır.
Ani sert hareketler( yatakta veya normal yaşamın içinde bir yandan bir yana ani ve sert dönüşler) yapılmamalı, stres, şok edici derecede ani moral bozuklukları yaşamamalısınız... Bunun gibi bir çok şeyler tetikleyebiliyor tabii. Başa gelmeyince insan yine de tam olarak anlayamıyor karşısındakini. Diğer şey ise...
Her halükarda hayatın zorluklarına karşı direnmek ve hayata tutunmak konusunda kesinlikle sizinle hemfikirim. Hayatın akışı içinde karşımıza çıkabilecek, yaşanması muhtemel her bir şey gibi bu sorunlar da illaki yaşanacaktır. Ruh ve beden direncimizin bir nevi sınavı da diyebiliriz...
Hayatı koşulsuz sevmeli ve hayatın karşımıza çıkardıkları karşısında ( ayağımız tökezleyip düşsek de, yalpalarsak da) yaşamaktan, sevmekten ve yaşatmaktan asla geri kalmamalı, vazgeçmemeliyiz.
Size bir kez daha geçmiş olsun...
Başınıza gelen bir kaç ( oldukça ciddi ve hayati) sağlık sorunları karşısındaki direnciniz, yaşama tutunma azim ve sevinciniz karşısında sizi takdirle selamlıyor, bir daha bu zor günleri yaşamamanızı diliyorum. Sağlık, esenlik ve dostlukla kalın...
tugrulahmetpekel
olun. Allah razı olsun.