- 1974 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AKÇADAĞ KÖY ENSTİTÜSÜ MEZUNU BEKİR OKŞAK ÖĞRETMEN
Adıyaman Malatya iline bağlı ilçeydi. Malatya ili Akçadağ ilçesinde bir Köy Enstitüsü açılmıştı. Adıyamanlı öğrenciler de sınav kazanarak bu Enstitüde öğrenciliğe başladılar. Bu öğrencilerden biri de Bekir Okşak’tı. (Bekir Aksak soyadını sonradan Okşak yapmıştır. Okul kayıtlarında Aksak olarak geçmektedir.) Bekir Okşak okulun 192 nolu öğrencisiydi. Doğduğu yıl 1340 olarak belirtilmişti. Okula 1941 de girmiş, 1945 te de yapıcı olarak mezun olmuştu. Diplomasında Büyük Eğitimci İsmail Hakkı Tonguç’un imzası vardır.
Bekir Okşak, tüm arkadaşları gibi o da okulun yapılarının tamamlanmasında ve ekim- dikim alanlarının yeşermesinde canla başla çalışmıştı. Emeklerinin sonucunu sevinerek bazen da gözyaşları ile izleyenlerden biriydi. Çünkü bozkırlar toprak harmanlanarak ekime elverişli hale geliyor, bir yandan da meyve ağaçları ile doluyordu. Toprağı kazıyorlar, çukurlar açıp ağaç fidanları öğrendikleri ziraat dersi bilgileri ile dikiyorlardı. Okul ağaçlandırma ve ağaç fidanı yetiştirmede öyle hızla bir yol aldı ki, artık çevreye de kaysı fidanları dağıtmaya başladılar. Malatya da bugün kaysı adı Malatya ile özdeş olarak anılıyorsa, bunun temelinde Akçadağ Köy Enstitüsü yönetiminin ve öğrencilerinin alın teri vardır. Bu alın teri o toprakları öyle helalinden nemlendirdi ve suladı ki, Akçadağ Köy Enstitüsü alanları kısa sürede ağaçları ile yemyeşil bir görünüm aldı. Bunu örnek alan çevre köyler, okulun verdiği bu ağaçlardan alarak köylerini de ağaçlandırmaya başladılar. Önceden boşla akan dereler, çaylar boşa akmadan ağaçların yeşermesine büyümesine yaradı.
Akçadağ Köy Enstitüsü öğrencileri de diğer Köy Enstitüleri öğrencileri gibi, “Bütün bu işleri devlete yük olmadan ucuza mal etmek, bu arada elde bulunan elemanlarla öğrencileri köyün ve çevrenin özelliklerine uygun olarak ziraat, sanat kültür bölümlerinde yetiştirmek, onları içine katıldıkları davayı benimsemiş bilinçli bir inanışa kavuşturmak kaynakları çeşitli olan zorluklara katlanılmıştı.” (1) Okul müdürü ilkelerini böyle özetlerken, bu ilkelerin sırtlayıcısı olan Bekir Okşak ve arkadaşları, hiç yüksünmeden toprağı işliyor, alt-üst ediyor ülkeye yararlı ürünler yetiştirmek için birbirleriyle yarışıyorlardı. Buradan bu bilgi ve donanımlarla mezun olunca, dağıldıkları köylerde aynı çalışma heyecanı ile tüm Anadolu’yu canlandırmaya çaba harcıyorlar, çok yerde de başarmasını biliyorlardı. Köy halkı en büyük destekçileri idi. Elbette destek olmayan köylerde vardı. Direnen bu köyler gelişememiş, birlikte hareket köyler gelişmeye başlamışlardır. Adı geçen ilçemizin şimdilerde böyle bir tutum içinde olduklarına inanmıyorum. Olay çok gerilerde kaldı. İşte o anlamlı örnek:
“Yüz küsur köyü bulunan Kahta ilçesine ilk defa Köy Enstitüsü mezunu öğretmen gidecek. Varlıklı olan bu köy için okul yaptırmak işten bile değil.
Fakat araya giren bozguncular Enstitü Müdürlüğünden Bakanlıklara kadar, her biri yüzlerce kelimelik telgraflar yağdırmışlar, okulun yapılmasına engel olmak istemişlerdir.
Telgraflara harcadıkları para hesaplandı. Bu para ile okulun çatısı kurulabilirmiş.” (2)
Köy Enstitülü öğretmenler aydınlanma görevlerini sürdürdüler. Verimli çalışmalar yaptılar. Köylerin çocuklarını gündüz okuttular. Okuma yazma bilmeye halkı da geceleri okulda okuma-yazma çalışmaları ile aydınlatmayı çoğunlukla başardılar.
İşte bizler, Adıyamanlı öğrenciler bu öğretmenlerde okuduk. Bu öğretmenlerden çalışma disiplini kazandık. Sorumluluk bilincini onlardan edindik. Elleri öpülesi bu öğretmenlerimize şükranlarımız sonsuzdur. Onları ansak da, onları kalplerimizde ne kadar yaşatsak da haklarını ödeyemeyiz.
Sevgili öğretmenim Bekir Okşak, nurlar içinde uyu, mekanın cennet olsun.
Mehmet Erbil
www.mehmet-erbil.tr.gg
(1)Şerf Tekben, Canlandırılacak Köy Yolunda, Akçadağ Köy Enstitüsü Basımevi, 1947, s. 25.(2)a.g.e s.132
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.