- 1717 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bisiklet...
Kardeşim Çetin’in ve benim en çok istediğimiz şeydi bir bisikletimizin olması. Arkadaşlarımızın bisikletlerinde zorda olsa öğrenmiştik sürmeyi. Karne günü yaklaştıkça heyecanımız artıyordu. Karnemiz de hepsi pekiyi ise bisiklet alacaktı babam.
Karneleri aldığımız gün hepsi pekiyi olmasının gururuyla eve koştuk. Akşam olsun babam eve gelsin diye heyecanla beklemeye başladık. Beklediğimize değmişti, babam elinde mavi bir bisikletle sokağın başında göründü. Babamın eve yaklaşmasını bekleyemedik ve bir koşu babamı yarı yolda yakaladık.
Bizim acelemiz bir an önce bisiklete binebilmekti fakat babam karnelerimizi görmek ve bizimle konuşmak istiyordu. Karneleri görünce bizi tebrik edip yanaklarımızdan öperken bisikleti ikimize aldığını, ortak kullanacağımızı söyledi.
Ortak kullanıyorduk güya. Nasıl bir ortaklıksa Çetin benden daha çok kullanıyordu. Mahalledeki çocuklar bisiklet turuna çıkardı. O tura ben hiç katılamadım. Onlar gittiğinde kapımızın önünde ki kaldırıma oturur onların geleceği yöne gözlerimi diker bir an önce gelmelerini beklerdim. Uzun koyu kahverengi saçlarımı hızla pedalları çevirirken yarattığım rüzgâra bırakacağımı, yere değene kadar olabildiğince yatay olarak sokakları döneceğimi, yeleye dengemi sağlayıp oturarak direksiyonu bıraktığımı ve elimden alınacağının huzursuzluğunu yaşamayacağımı hayal ederdim.
Biliyordum, bu hayallerim gerçekleşecekti. Bu yaz Çetin sünnet olacaktı. Ben o günü bekliyordum. Arkadaşlarımızdan sünnet olan çocuklar bir hafta bisiklet kullanamamıştı. O bir hafta bisiklet bana ait olacaktı. Hayallerimi gerçekleştirebilecektim.
Ve sonunda beklediğim gün geldi ve kardeşim Çetin sünnet oldu. Ev kalabalık, giden gelen çok olduğu ve anneme yardım etmek zorunda olduğumdan zaman bulup bir türlü bisiklete binemedim. O gece üzgün olarak yattım. Sabah olduğunda büyük bir hevesle yataktan fırladım. Bisiklete binebilmek için direk odunluğa koştum. Odunluğun kapısını açtığımda yerinde görmek istediğim bisikletim yoktu. O şaşkınlıkla odunluktan çıkıp evin arka kapısından ön kapısına ne kadar sürede gittiğimi hatırlamıyorum. Hatırladığım gördüğüm karşısında dona kaldığımdı. Kardeşim Çetin Ceviz adının özelliğini taşımış zoru başarmıştı. Sokağımızda bisikletin yelesine oturmuyor ayakta sürüyordu.
15.03.2016____Seher_Yeli
Seher Zerrin Ceviz Aktaş