- 715 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
GEL DEĞİŞTİR SEYRİNİ KADERİN...
ERTELENDİ YARINLARA BU GÜNLER.
BU GÜNLER İSE DÜNLERİN YARINLARI.
GEL DEĞİŞTİR SEYRİNİ KADERİN,
EN GÜZEL ŞAFAĞI GÖRECEKSİN,
EN GÜZEL YARINLARI O ZAMAN.
O YARINLAR Kİ,
SEVGİ DOLU, UMUT DOLU, AYDINLIK
VE SIMSICAK...
Bu gün, dünün yarını. Dün de bir evvelki gününkiydi. Hani yarın belki, hatta muhakkak dediklerim? Hani yarınlardan beklediklerim? Umut ettiklerim! Yarınlara ertelediklerim! Bugün neredeler?
Hiçbir yarın olmadı. Hiçbir yarın, kendisinden beklenilenleri getirmedi. Ve her bir yarın, umutlarımı bir sonraki yarına erteledi.
Yarın, bugünün yarını yani, sen, sen ne getireceksin? Geçtim, neler götüreceksin? Bugünden biraz ipucu ver, ver ki hazırlıklı olayım yeterince. Hazırlıklı olayım ki yıkılmayayım yine.
Aslında yeterince ipucu var ellerimde. Yeterince ayna tutmakta dünler ve bugünler yarınlara, ama o minik kuş, hiç durmaksızın ötmekte olan o minik kuş, yüreğimin bir yerlerinde, hiç susmaksızın inadına inat katıyor.
Tüm umarsızlığa rağmen, tüm ipuçlarına rağmen ümit etmek, vazgeçememek yarınların iyi ve güzel şeylere gebe olabileceği umudundan. Yaşama sevinci denen şey bu olsa gerek. İnadına umunmak, inadına sağalmayı beklemek.
Oysa vazgeçtim her şeyden, çoktan vazgeçtim! Yaşamaktan bile. Tüm vazgeçmişliğe, tüm umarsızlığa rağmen, o minik kuşu susturamamak, kıramamak umurlu kanadını.
Sorgulamak sonra. Ama neyi, bilememek. Bilememek nereden başlayacağını ve nasıl başlayacağını. Sonuçta da kimi suçlayacağını bilememek. Suçlu aramaya gerek var mı, onu da bilememek. Hem bulsan, hem de tam isabet. Hah işte bu, ta kendisi, bütün suç bunun diyebilsen ve tutup kulağından oturtsan karşına, baksan gözlerinin taa içine; delse bakışların tüm bedenini, ötelere bir yerlere kadar uzayıp gitse. Sen suçlusun diyebilir misin ağzını doldura doldura bir yandan da? Bütün suçu yükleyebilir misin onun omuzlarına, o her kimse veya her neyse? Tümü senin diyebilir misin? Desen de rahatlayabilir misin, huzur bulur mu yüreğin? Dahası unutur musun geride kaldığını, bu günlere taşımadığını zannettiklerinin hepsini?
Boşver, vazgeç suçluyu aramaktan. Hesaplaşmakla da vakit kaybetme kendinle. Yeni suçlar, yeni suçlular yaratmamak olsun bundan böyle çaban.
Becerebilirsen, bırak dünleri dünlerde kalsın. Utancıyla, keşkesiyle, acabasıyla, her nesi varsa hepsiyle birlikte dünlere göm.
Yarınlar; onlardan da asla kesme ümidini. Ama yine de ihtiyatlı ol. Çok büyük umutlar bağlama. Tüm beklentilerini dolu dolu onlara ısmarlama. Ya da yıkma onların omuzlarına.
Bugünü al karşına ve otur onunla pazarlığa. Sıkı sıkı yapış yakasına. Dünlerden alamadıklarının, dünlerin inatla vermediklerinin acısını ödet ona. Yarınlara ertelemesine de izin verme.
Koca bir HAYIR çıksın dudaklarının arasından.
“HAYIR” de.
Bugün, hemen bu gün, hatta hemen şimdi istiyorum de hepsini.
Alacaklı olduklarımı, ertelediklerimi, hepsini hemen şimdi istiyorum!
Vermesini de bekleme!
Umunma da pek fazla!
Doğrul yerinden, kalk bir şeyler yap.
Gördün ki, dünün keşkeleriyle sadece zaman kaybediyorsun;
Yarınlarsa…
Yarınlar yok belki!
Hatta yarın bile yok belki de!
Hatta ve hatta...
BİR NEFESLİK ZAMANIN BİLE KALMADI UMUNMALARA!..