- 506 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HAYATLAR VE KAYIPLAR ÇIKTI
Herkesin kendince çok dokunaklı bir hikayesi vardır ve herkesin hayatı yazılsa kesin film olur. Aslında bu sözler haksız değildir. Evet her insan ayrı birer hikayedir ve her hikaye birer film olur. Komik veya dramatik olması çok mühim değil. Esas olan her hayatın en az diğerleri kadar kıymetli olduğu ve bunun farkında olunması gerektiğidir. Roman veya film olmayı da en az diğer hayatlar kadar hak eden bir dğer hayat da bizimkisi. Bu cümleyle reklam ve tevazu dolu satırlara geçiş yapalım…..
Mesele şu: herkes bir hayat yaşıyor ancak bu yaşananlar olması gereken mi? Veya şöyle soralım olması gerekenin önündeki engelleri ortadan kaldırmış olsak?
Mesela bir gence hakaret etmesek?
Fikirlerini duyduğumuzda eğer çok saçmaysa fikirlerinin gelişmesine katkı sağlasak, eksikse tamamlasak, yerindeyse nasıl olması gerekiyorsa öyle destek versek… yine de hoşumuza gitmeyen romanlar yazılırm ı? Elbette bir kader çerçevesinde hayatlarımız devam ediyor. Elbette Allah ol diyor ve oluveriyor ne varsa olan, olması gereken. Yalnız Allahın cüzi irade dediği ve bize hata etme, düzeltme, kırma veya yapma hakkı veren o melekeyi nereye koyacağız? Körü körüne bir kadercilik bize yakışmaz. Öyle olsaydı şayet bedirde rasulullah ve ashabı bağdaş kurar semaverde çay içer, tiryakiler de gizli gizli sigara tüttürürdü. Veya tüttürmezdi. Dumana takılmayalım. Eğer öyle olsaydı…. Neyse konuyu dağıtıp sulandırmayalım.
Efendim yaşadığımız, şahit olduğumuz, kızdığımız, hüzünlendiğimiz bir hikayemiz var. Bunları alt alta, üst üste, yan yana koyunca bir hakikat ortaya çıkıyor. Bu dünya değişmeli. Eğitim istemi, özellikle dini eğitim kurumları, gençliğin organize olması, siyasette hakim olan dil-ler… hülasa bu dünya değişmeli. Biz de çektiğimiz biriktirdiğimiz o sancıların neticesi olarak 2013 yılında hayatlar ve kayıpları yazdık. Bir çok eksiği ve hoşa gitmeyen ifadesiyle. Bu yıl Allahın lutfuyla, çıra- bengisu yayınları bu çalışmamızı yayınlamayı uygun gördü. Bizim kuşağın bir kısa belgeseli olmakla birlikte olması umut edileni de sunduk okuyucuya. Ve her zaman ki iddiamızı hikayemizin merkezine koyduk. Gençlik adam yerine konduğu kadar adamdır ve faydalı olacaktır.
Bir çok soru işaretiyle bitiyor aslında kitap. Eksiklerde bulunabilir muhakkak. Bunun birkaç sebebi var. profesyonel bir romancı değilim ve bu ilk. Bu sebepten tabi eksiklikler olacaktır, olmuştur. İkincisi Allah yaz derse, başta çıra- bengisu yayınları olmak üzere sözümüze kıymet verip duyurma hakkı verilirse, o boşluklarla derdimizi anlatmaya ayrı bir fasıl açacağız. Bir diğer husus itiraf ediyorum ahmet ümit, İskender pala, oğuz atay değilim.
Bir edebi eser ortaya koyma derdinde de olmadım. Derdim çığlık atmak, isyan etmekti ve Allah lutfetti. İthaf etmedim… ancak ikinci baskı şayet olursa; Erbakan ve zeki soyak hocalarıma, onların siyasi ve sosyal ahlak ahlak ve itidallerine ithaf edecğeim. Hatta bu vesileyle ifade etmiş olayım.
Kitapta ne anlattığıma gelince… kuran kursu ve imam hatip öğrencilerinin şahit olduğumuz, yaşadığımız ve aslında yaşaması gereken ideali yazdım. Ne kadar iyi, ne kadar kabul edilir bunları bilmiyorum.
Hayırlısı diyor, bir c max bir şehadet duası istirham ediyorum.
Muhabbetle kalın…
Mehmet Berat Tural
Hayatlar ve kayıplar kitabının yazarı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.