SADECE BİR (1) SAYI ... !!!
Gamze bulaşıkları yıkarken iki yaşındaki kızı Elif mutfak halısının üzerinde bebekleriyle oynuyordu. Geleceğin anne modelini yaratmak için şimdiden eli alışmalıydı. Aslında kız çocuğa bebek ,erkek çocuğa kamyon, silah gibi oyuncaklar almak sıradan bir şeydir. Ama tamamının öğrenilmiş davranışların sonuçlarından başka bir şey olmadığını bilmek sinir bozucu.
Erkek gücü temsil eder. Dışarı da olmalı ve kamyon ,araba , silah gibi materyaller ona dış ortam da gerekmektedir. Bunun için çocukluğundan itibaren erkek adam olması için hem şiddeti hem de gücü öğrenmelidir. Kadın dediğin evde lazım . oyuncak tencere ,tava bebek ,makyaj ürünlerinin oyuncak olanlarıyla görevlerini öğrenmeye başlamalıdır. Elif annesi gibi her şeyi sineye çekmeyi öğrenmeli ,kocasını mutlu etmek için hem becerikli hem de bakımlı bir kadın olmalıdır. ..
Gamze kızını izlerken aklından neden bunların geçtiğini anlamasa da o anda kızının o bebekle oynamasından nefret etmişti. Dikkatini kızından uzaklaştırmaya çalışarak mutfak bankosunu neredeyse kazıyormuş gibi temizledi. Ellerini yıkarken pencerede ki aksine gözü takıldı. ‘’Yaşadığın onca şeye rağmen hala nasıl bu kadar güzel kalabildiğine şaşırıyorum Gamze ‘’ dedi gülümseyerek.
İşlerini bitirince kızıyla vakit geçirip onu seve okşaya uyuttu. Salonda biraz kitap okuduktan odasına gidip yatağına uzandı. Gardırobun aynasındaki aksinde kendini inceledi. Sarı saçlarının biraz yıprandığını, yeşil gözlerinin biraz donuklaştığını düşündü. Elini karnına götürüp ‘’hala göbeğim yok . Buda bir şeydir’’ dedi . 37 yaşında olmasına rağmen çok daha genç gösterdiğini söyleyen dostlarını anımsayıp gülümsedi. Yerinden kalkıp kızını bir kez daha kontrol ettikten sonra yatağına gelip derin bir uykuya daldı.
Gamze evdeki seslere uyandı. Saate baktığında gecenin üçü olduğunu gördü. Bir süre yattığı yerde sesleri dinledi. Duyduğu şeye inanamadı. Bir kadın onun adını sesleniyordu. Salonun ışığı yanıyordu. Yatarken kapattığını sanıyordu. Ya unutmuştu ya da ….birisi salondan ona sesleniyordu.
- Gamzeee Gamzeee hadi gel .. Gamzeeeee hadi amaaa… Daha fazla bekletirsen kızacağım bak.
Nefes nefese salona doğru gitti. Heyecan ve korku soluk alış verişini bozmuştu. Zaten son yaşadığı olaydan sonra panik atak hastası olmuştu. Şimdi bu kadar heyecanla bayılmamaya çalışıyordu. Sürekli küçük kızını düşünerek sakinleşmeye çalıştı
- Kim var orada ?
Sesinde ki titremeye engel olamıyordu. Salona vardığında kanepede oturan kadını görünce masadan destek alarak ayakta durmaya çalıştı. Koca salonun bütün ışıkları yanıyordu. Gözü dış kapının yanında duran şemsiyeye ilişti. Sivri baş kısmı ile bu kadından kendini koruyabilirdi.
- Kimsiniz ve evime nasıl girdiniz?
Konuşurken bir yandan da dış kapıya doğru ilerlemeye çalışıyordu. Ayakta durmak bile zorken bir de yürümek gerçekten onu çok yormuştu.
- Ah bebeğim hala çok unutkansın. Beni içeri alan sensin. Sonra da gidip yattın. Aşk olsun ama çok canım sıkıldı burada .
- Ben mi aldım ? ne saçmalıyorsun sen ? Seni tanımıyorum bile . Benden ne istiyorsun ?
- Bak güzelim beni çağıran sensin. Şimdi uslu bir kız ol ve dediklerimi yap bakalım.
- Bana bak kim olduğunu bilmiyorum derhal evimi terk et yoksa polis çağıracağım.
Kadın oturduğu yerden fırlayıp bir anda Gamzenin dibinde belirdi. Çok hızlı hareket ediyordu. Artık bir nefes ötesindeydi. Kadının yüzündeki derin yara izi onu çok korkunç gösteriyordu. Sarı saçlı ,yeşil gözlü …. Fiziki özellikleri kendine benziyordu ama o çok çirkin bir kadındı. Saçlarının yarısı dökülmüş , yüzünün sol yanında şakağından dudağına kadar uzanan oldukça derin bir yara izi vardı. Üstelik çok kaba saba bir üslubu vardı.
- Hayırdır epey inceledin beni ? Beğenmedin değil mi ? Senin gibi bir lolita değilim çünkü. Bebek yüzlü dilber hadi düş önüme bakalım.
- Nereye … ?
- Yürü dedim.
Kadın Gamze’yi saçlarından kavrayıp sürüklemeye başlamıştı. Çok acımasız ve korkunç biriydi. Gamze bu kadından öyle korkmuştu ki kendini savunmak için hiçbir şey yapamıyordu. Kadın onu kızının yatak odasına doğru sürüklüyordu. Elinde ki bıçağı ise henüz fark etmişti. Ağlamaya başladı. Hıçkırarak ağlarken yalvarıyordu .
- Ne olursun kızıma zarar verme . Ne olursun ona dokunma . Ne istersen veririm .
- Kes sesini sürtük. O zaten hiç doğmamalıydı. Bunu sende çok iyi biliyorsun.
- Ama onun hiçbir suçu yok . Olanlarda ki tek masum şey o.. Ne olursun, yalvarıyorum bırak kızımı .
Elif’in odasına vardıklarında onun yatağında en masum haliyle uyuduğunu gördüler. Gamze kadının dizlerine kapanarak hem çılgın gibi ağlıyor hem de yalvarıyordu.
- Bak kaç para istersen veririm . Yeter ki kızıma dokunma. Beni öldür istersen ama ne olursun ona dokunma . Organ mafyası falan mısın sen ? Bak kim kaç para verdiyse ben beş katını hatta bütün varlığımı veririm . Bırak kızımı .
- Ne kadar zavallısın Gamze . Zaten hep öyleydin. Asla kendini savunmayı beceremedin. Sadece çok güzel bir ev eşyası olmaktan öteye gidemedin. Adam senin gibi sürüngeni görünce elinden geleni ardına koymadı tabi ki . Bak şu anda kızını öldürmek üzereyim ve sen yalvarmaktan fazlasını yapamıyorsun. Geri zekâlı sürtük .
Kadın Gamze’yi öfkeyle halının üzerine fırlattıktan sonra Elif’in yatağına koştu. Elifin yüzüne yanında duran yastığı kapatıp elindeki bıçağı defalarca sapladı. Artık yastık kıpkırmızı kan gölüne dönmüştü. Yastığı çocuğun üzerinde bırakıp isterik kahkahalar atarak yeniden Gamze’nin yanına geldi.
Ağlamaktan ve yalvarmaktan bitap düşmüş olan kadını bir kez daha saçlarından yakalayıp çenesine bir yumruk indirdi. Gamze dengesini kaybedip yeniden halıya kapaklandı. Kadının elindeki Elif’in kanıydı ve şimdi Gamzenin yüzünden sızıyordu. Ağzına gelen kan tadı Gamze’yi yeni bir ağlama krizine sokmuştu. Kadın şimdi Gamze’yi ensesinden sürüklemeye başlamıştı. Gamze kadına son kalan gücüyle engel olmaya çalışırken bir yandan da çığlık çığlığa beddualar ediyordu.
Gözünü araladığında kendi odasında olduklarını gördü. Kadın Gamze’yi kollarından kaldırıp arkasına geçti ve başını kolunun arasına sıkıştırdı.
- Şimdi son sözlerini haykır dünyaya Gamze . Son saniyeleri yaşarken bir boka yaramadığın şu hayata bırakmak istediğin bir notun var mı ?
- Hep senin kadar güçlü bir kadın olmak istedim. Ancak şimdi senden ve gücünden tiksiniyorum. Bitir artık lanet pislik.
- Aferin bak ölürken bari bir böcek gibi davranmıyorsun. Güle güle Gamze ….
Kadın tüm gücüyle elindeki bıçakla Gamze’nin boğazını keserken yüzünde huzurlu bir tebessüm vardı.
Gamze yerde can çekişirken son kez aynada kendini gördü. Yüzü kim olduğunu bilmediği ,kızının ve kendisinin katili olan kadının yüzüne dönüşmeye başlamıştı. Elini aynaya uzatırken son sözü ‘ Bilmeliydim’ oldu.
Sabaha karşı bağrışma sesleri yüzünden komşuların haber vermesi üzerine polisler o evdeydi. Olay yeri inceleme ekibinden memur Samet ve haberi alan gazeteci İlhan arasında geçen diyalog her şeyi anlatıyordu.
- Samet abi ne olmuş burada Allah aşkına ?
- Çok kötü ya İlhan hiç sorma . Bir kadın cinnet getirip önce 2 yaşındaki kızını defalarca bıçaklamış .Sonra da nasıl becerdiyse kendi boğazını keserek intihar etmiş.
- Sebep belli mi abi ?
- Bu kadın eski eşinden şiddet gördüğü için boşanma davası açmış . Dava süresince korunma talep etmiş. Ama bu bile adamı durdurmamış ve bir gece gelip kadının hem yüzünü kesmiş hem de tecavüz etmiş. Şimdi adam hapiste ama iş işten geçmiş tabi ki. İşte o tecavüz olayından sonra kadın gebe kalmış. Bebeği aldırmak istemiş. Ancak halen evli oldukları için eşin rızası olmadan kürtaj olamamış .Psikopat adamsa zaten bu izni vermemiş. Mahkemeye başvurmuş ve kürtaj hakkını kazanmış kadın .Gel gör ki bu kez de kürtaj yasasına göre 10 haftayı geçen gebelikler sonlandırılamıyormuş. Kadın el mahkum bebeği doğurmuş. Birkaç kez düşürmeyi evde denemiş se de başaramamış.
- Vah ki vah ..!!! Tabi ki kadın bu kadar çok travmayı atlatamayınca da delirip bu hale gelmiş öyle mi ?
- Aynen öyle ilhan kardeşim .
- Tamam abi teşekkür ederim .Size kolay gelsin.
- Sağ ol. Bak bu olayı haber yapacaksın belli. Ancak bu zavallı kadına saygılı bir yazı yaz.
- Eyvallah abi .
Aynı sabah Gamze’nin dramı neredeyse tüm gazeteler de tam sayfa haber oldu. Yaşadıklarını hayatta iken kimseye dinletemeyen bu kadın ölünce sür manşetten haber olmuştu. Hatta konu hakkında siyasilerden akademisyenlere kadar herkesin bir fikri ve yorumu olmuştu. Ancak bunlardan en dikkat çeken yorumlardan birisi Bir belediye de kalem müdürü olan zatın ki olmuştu. Kişi bilirkişi edasıyla ekranlara çıkıp ;
- Kadın ölmüş , ölsün de zaten sorun o değil keşke çocuk ölmeseydi . Devlet o çocuğa bakardı dedi……
Sevgilerimle…
Deniz…
YORUMLAR
Bugün bir velim gelmisti okula. 6 yıl once eşinden boşanmış. 3 yıl once de eski esi tarafından, üstelik koruma kararı varken 12 kurşun yemiş ve mucize eseri hayatta kalmış. Evden çıkamıyorum hocam dedi. Sokaga cıkmaktan korkuyorum. Beni çocuklarimdan ayırmaya calısan adam dışarda. Tutuklanmayıp serbest yargılanıyor. Sadece cocuklarımın uzaklaştırma kararina riayet etmedigi için 2 aydır hapiste.Adalet, beni öldürmeye teşebbusten serbest kalan adamı, cocuklarimı kaçırıp uzaklastırma kararina riayet etmediği için tutukladı ve yakında çıkacak eski eşim. Siz olüm korkusu ile yaşamayı bilir misiniz hocam? O sokakta gezerken ben evimden dışarı adım atamiyorum. Peki nereye kadar? Korkuyorum yakın bir gelecekte onu öldürürum diye.
O gidince pencereden uzun uzun seyrettim adimlarını. Kimbilir ne zaman nerede onunla ilgili bir haber duyacaktım. Bazıları için nefes almayı bile çok gören bir hayatta şimdi kime neye guvensin bu kadın. Kadın yürüdü, hayat küçuldu o sokak boyunca...
Kimse durup dururken cinnet geçirmiyor.
Allah herkesin yar ve yardımcısı olsun
huzun bıraktım buraya
çokça hem de
hepimiz birer sayıdan ibaretiz aslında
çoğul kalabalıklarda yalnız bir başına bir kendi ile
çoğuldan bir olana gitmek gibi
bir başımıza doğuyoruz bir başımıza yaşıyoruz bir başımıza ölüyoruz
gerisi sadece eşlik ediyor hayatımıza izin verdiğimiz ölçüde
ya uzun ya kısa ya mutlulukla ya huzurla ya verdiği acıyla
ezcümle bir başınayız yalın yürek yalın ayak
her geçen gün çok daha iyi
saygımla değerli Şair/Yazar
geceniz ışıklı ola...
Aslında bu bir kurgu sayılmaz onlarca gerçek olayın bir araya toplanıp yazarın. Dimağından bize sunuluş hali.
cinnet algoritmasının psikolojik yansıması olaya çok iyi verilmiş. her katlin haklı bir sebebi olmasada bir annenin evladını katli hayvanlar aleminde dahi çok zordur. hani akli melekeler lafı varya. kapalı toplumlarda erkek yada kadın bunu kaybetmek öyle kolayki linç etmeye geleceklerde olacaktır tabiki onlarada yohannesburg diyip üç evetle uğurluyoruz. :)
Den(iz)
Sevgilerimle...
senden kadınların ortak sesi olan anlamlı yazılar okuyorum peş peşe...senin sesin belki de bir çoğumuzu yüreklendirip, yerinde oturup pinekleyenleri de yakasından güzelce silkeleyip ayağa kaldıracaktır tekrar...keza gözüne sis perdesi çekerek bütün bu olanları görmezden gelmek ve kulak tıkamak da bu suçların hepsine ortaklıktır...
hayatın içinden gelen, korkusuz yürekli sesine selam olsun...
sevgimle...
Den(iz)
Sevgilerimle...
sayılardan ibaretiz. sokakta yürürken, tv izlerken, yerken, içerken, sevişirken, cartarken ve curtarken içimiz dışımız bilinçli ya da bilinçsiz olsun sayıların esareti altında. hayatlarımız skora yönelik. haliyle doğarken ve ölürken de böyle oluyor. bütüne baktığımızda, büyük sayıların gölgesinde sayılar geliyor sayılar gidiyor.
Den(iz)
Sevgilerimle...
Den(iz)
Sevgilerimle
hena
Sadece gerçeklik değil o gerçekliği hissettirmek de çok önemli,yazın bu anlamda çok değerli.
Bu nedenle yazının güne gelmesini ve daha çok okuyucuya ulaşmasını isterdim aslında.
Sevgilerimle...
Şimdi ben ne yazsam...Çok akıcı bir şekilde, çok etkileyici bir hikayeydi denir mi? Evet dense yalan olmaz. Öte yandan yaşanan dram binlerce kere gerçek mi evet gerçek. Peki nasıl hikaye diyeyim...En iyisi buna halimizin resmi diyeyim. Her şekilde anlatım çok başarılı. Lütfen bebeği öldürmesin diye dua bile ettim o kısımda. O denli yaşadım. Bir kere daha yemin ederim ki, kimse kimsenin halinden anlamıyor bu lanet dünyada. Delirmek sabahtan akşama olan bir şey değil. Nasıl bu kadar duyarsız olabiliyor insanın en yakınındakiler. Saçma sapan teselliler falan filan derken bir bakmışsın güle güle sevgili ruh. Külahın çok güzelll...
Ne diyeyim, kim ne desin? Kadınlar ve çocuklar için yeterli oksijen kalmadı.
Sevgilerimle.
Den(iz)
Bir uyarı : Ben negatif olduğu kadar pozitif enerjiyi de uzaklara gönderebiliyorum .. Telefonu sağlama al :)))
Aynur Engindeniz
Başarabildiğine sevindim. Güçsüz kadın yoktur, cesaretsiz kadın vardır.
Bıçağı kendi boynunda ilk vurduğu yerdeki yara daha derinken yara açıldığı yöne doğru derinliğini kaybeder. Hayatta kalma refleksidir bu. Gamze'nin boğazını inceleyebilmek isterdim. Ölmeden önce arkasında hangi izleri bıraktığını görmek, mekana kanla çizdiklerini okuyabilmek
Den(iz)
Hee bu arada virgülsüz mutluyum ... :)))
Sevgilerimle...
Yazı, anlatım on numara lakinnnn... Tırstım yeminle...
Daha doğrusu kadınamı üzüleyim çocuğamı karar veremedim.
Böylesi bir haber veya film olduğunda ben kanal değiştirirken; Böylesine; ayrıntılı ve kanlı canlı siz nasıl bir ruh hali ile yazabiliyorsunuz?
Kısaca; tırsmıyonmu sen yaaa...))
Saygılar selamlar olsun
Den(iz)
Sevgilerimle..
çok üzücü
keşke böyle olaylar olmasa
keşke hiç yazılmasa
etkileyici bir şekilde kaleme alınmıştı
tebrikler
sevgiler
Den(iz)
Sevgilerimle...
Den(iz)
Sevgilerimle..
Gerçek bir olaydan yola çıkarak müthiş bir kurguyla bir toplumsal soruna başarılı bir şekilde parmak basmışsın. Tebrikler.
Hiç bir cinnet sebepsiz değildir. Arkasında mutlaka çok acı bir travma vardır. Bu olay aynen böyle olmasa da bu şekilde cereyan etmiş olma ihtimali oldukça fazla.
Daha önce de dediğim gibi hüznün de mizahın da dibini buluyorsun yazınca. Bir kez daha kutlarım.
Selam ve sevgilerimle
Den(iz)
Sevgilerimle...
Şiddet gören kadınlar
cinsel tacize uğrayan kadınlar
sokak ortasında herkesin gözü önünde öldürülen kadınlar
tecavüz edilip üstüne bir de işkence görerek hatta o da yetmeyerek yakılarak öldürülen kadınlar
koca dayağından bıktığı için evin balkonundan atlayıp yaşamına son veren kadınlar
bazen kocası tarafından bile tecavüze uğrayan kadınlar
insan olarak değil de hep cinsel obje olarak görülen kadınlar
küfürlerde bile ''ananı....ananın'' diye başlandığı için en kutsal şey annelik olduğu halde küfürlere meze olan kadınlar
kadınlar fazla konuşmaz deyip dinlenilmeye gerek görülmeyen kadınlar
biraz kendisine baksa kesin aranıyordur diye yargısız infazlara maruz kalan kadınlar
Günümüz şartlarında yaşamak zor
Kadın olmak çok daha zor,
kadın olarak yaşamak ise en zoru
İlgiyle okudum sevgili Deniz,yine çok başarılı bir yazıydı.İçtenlikle kutlarım
Sevgilerimle
Den(iz)
Sevgilerimle...
Hikayedeki Ceren kim onu çözemedim sevgili Deniz.
Çok trajik bir olay ve bunun örnekleri ülkemizde çok maalesef...
Yaşanan travmanın acı bir sonla bitmesi ve sadece haber olarak nitelendirilmesi ise daha acı..
Kaleminize sağlık..
Sevgilerimle
Den(iz)
Sevgilerimle.
Dilek USTA
Günün aydınlık olsun Denizcim.