- 736 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
Abamın Düğünü
Abamın Düğünü
Daüssıla’nın devamıdır
özet ile
köyüne dönemeyen İsmail, 40 yıl sonra tesadüf eseri köye gelir.
köyden gitme nedeni kendisine göre okuyacaktır
babası hastalığını anlayınca onu zengin asker arkadaşına gönderir, annesi bir yaşlı adama varmıştır.
sonra kendisini yanaşma gören evden ayrılır, askerlikten sonra köyüne dönmeyi düşlerken ankarada bir memuriyete girer ve doğuya tain olur.. orada şefi kızı ile evlendirir.
gelememe nedeni olarak o kendisine gelen mektupta "beni isdeyollar, beni ele yar etme" denilse de o başka bir köye nişanlanmıştır bile.
köyüne geldiğinde onu bekleyen hasta vefat eder, geriye döneceği gün küçük kız onu "ebem çağırıyor" diye kahveden getirir..
ev sahibi 5 kocaya vardığını bildiği 6 çocuklu, o mektubu yollayan Aşadudu’dur.
ona cebindeki şiir defterini okur.
şimdi sıra Ayşedudu’dadır. sandıktan çıkarır kardeşinin yadigarını,
okuyuvermesini ister.
...
Ismail gözyaşları içinde
“yıllardır cebimde.”
diye uzatınca
’bende de var öyle bi kıyat’ dedim
yüklüğü endirdim
çeniz sandığının bi beceğindeki
kına çıkısının gıranındakı kıyadı uzattım
“-meh ”
gardaşım eskere gederkene
“aba hunu sakla” deye verdi öyle duru
ben bi ümmiyin
okuman var senin
..
Allah var ya
kiyatta ne yazdığını az çok bilsem de
bunu sana vermem ilazım
herkeşler bi kendi çekdiğini bilir
her goyun kendi baca(ğı)ndan assılır dedikleyin
Ismayıl elimden aldı kiyadı
alaya alaya okumaya başladı
“-a(ğ)lamayon yavrım ağlamayon
allı duvaklı gız çıkarıyon
neye a(ğ)layan” dedi
bi yandan gözlerini sildi
bi yandan da söylendi
ıpıslak oldu yenleri
hâlâ öyle hatırların garib ebemi
“-işallah hepinizin mürüvetini görün”
“-kendi başına getmesin” deye
beni de gelin arabasına bindirividi
seviniyodum Allah var ya
ik diba bi tatar arabasına bindiğime
gene de ebemden alamadım gözlerimi,
gaşla göz arasında
eyi keyimli düğürbobanın verdi(ği)
atbaşı parasını
sıkışdırdım eline
“düşürün müşürün olur ya”
hemi de
ben netçen orda parayı
ebecezime ilazım filen olu(r) neneyen,
guşanın arasına sıkışdırdı hemen
halinden memnin ebem
..
arabada sakallı emmiler
hemen cığara tellendirdiler
ha bire birbirlerine laf etişdiriyollar
abamdan başga bilgiş kimsem yok
enişde oğlan bi ğeldiydi
iki hafta eveli
ganım ısındı Allah var ya
Akyolu dönerkene barabar,
gözüm köye dakıldı ğaldı
Gışlatarlayı da enividik
ebecezğzim düşdü aklıma
“heyvah” dedim ben nere ğediyon
inmeye ğaksam
“çocuk” deycekler
bi yandanda elimin biri hapis
abamın elinde
sıkı sıkı dutuyo zavallı
ne de olsa bi dene o(ğ)lan gardaşı
bireş sonura
içimi burkan sessiz sessiz hışkırması,
siğim siğim a(ğ)laması kesildi
lafa dutuyo abamı,
görümcesi olcag çokbilmiş cadı
..
“ulen” deyon kendi kendime
“goca köyde
abamı alcak bi tene dizgini gırık
essahdan bi adam dölü, çıkmadı mı
nerde deliğannıyın deyenizniz varısa
hepiciğinizi anasını ….”
verib-alıp söğüp sayıyon goca köye,
söğmedik birini, etmedik söğme gomadım valla
önceleri bizim evden yana bakdı deye
ana avrat düz getdiğim onca deligannılara
sebeb olannara
verip alım gayarladım
utanmadan bi de
gelin arabasının öğünü kesyollar
“….”
sankı abamın beşşiğini sallamışlar gibi
utanmadan ip gerin
tam da Payamdaşa taraf dönüvüdük
düzayak da, bu sefte çobannar
yola daş yığmışlar
utanmadıkdan sıkılmadıkdan sonra
buz gibi yaşan şerefsizler
arabacı kırandan geçeyin dedi
“-iş çıkartdırtma bizimolan” dedi
düğürboba gönüllerini etdi,
goca goca gayaları yana yumbarladılar,
kankı aklı hızmat;
hurdan bi işin ucundan dutuvun desen
Allah uçu iki daş eletivimezler
daşları, çalıları atdılar, kendi elleriyne
bide arkamızdan el etdiler
“hadin bakalım, güle ğüle
Allah geçimdirlik versin”
..
kimin idi Allahım
haralda İzzetlerin köpekleri garşıladı
nassı ardılıyollar
nası saldırıyollar görseniz
alıp endirivicekler arabadakınnarı
gızgıları gözlerinden belli
hemi havlayollar, hırlayollar
hemi de nası seğidiyollar da
etişiyollar arabadakınnara
gısmışlar güdük gulaklarını
boyunnarında hıltar
taa aşşaya gadak peşimizi burakmadılar
bi de alt tarafı it deyip geçersiniz deği(l)mi
ben zannediyon
hâlâ ardımızdan geliyollar
da tozdan dumandan görünmeyollar
biz de Dereyurda eniyoz
bakdım valla
hâlâ ardımızdan seğidişiyollar Golandaşın altında
alt tarafı sürü köpee de(ğil) mi
abam uçu müdafa ediyollar
hemide can havliynen.. ibret ossun gelin arabasına ip gerennere
toprakbasdı alan döyüslere,
yolu kapayan itolu itlere
yüre(ği)me su serpiyo cevval sürü köpekleri,
ya ben, ben de eliminen teslim etmeye ğediyon
bitecik abamı
bi “yuuuhh” da kendime
emme elimden ne geli gader işde
aah garib ebem
sen demesen ben binmezdim arabaya
“ben enecen” deycen
emme abam elimi hala goyvumadı
önyanna yanına aldı, sarıldı.. siğim siğim ağladı,
içi gakdıkça yandım
yanından ayrılmadım,
ayrılmaycan deye yemin ettim
hemi de nassı dönecen
öğüme goca köpekler çıkcak,
hadi sürünün yanda olsalar,
çoban oş deyviri de
dağın başında sürüden baya aralaşdılar
Birincidinlendirikden dönüyokana
nerdeymiş Gara Memetler’in sinece “Pasdavalcı”
nassı üsdümüze sıçradı
valla herkeş tingedek düşdü öte yana gaşdı
biri elindeği tüfee dorultdu emme
düğürboba dirayetli.. “sakın ha” dedi
“arkıdeş ben bu köye bi taa gelcen”
bi ğız taa alacan mı demeğ isdedi
yonusam, güçcük gızgardaşımı da mı beliklediyki
deyelek söğdüm adama
tabi içimden
emme öyle-böyle bi adam deği(l) nakısına
dirayetli adamımış dorusu
“len böle bi adam o(ğ)luna neye
kendi köyünden gız almazı ki
hankı döyüs bu adama gız vermez
belki bi namızsızlık, hırsızlık file etdi öyle ya”
deye geçirdim içimden
Pasdavalcı hala arbılıyo arabaya
ötelerden Hasanüseyin fira ünneyo
söğüyo filen emme
kim dakar Hasanüseyini yau da
Pasdavalcı “banamısın” desin
zati Hasanüseyinden böyük!
gosgoca Akmemet,
o(ğ)luna çobannıg etdirsin ha
hakkatden bu adam Akmemedin o(ğ)lumu ki
yani İrbeminen hasöz gardaşlar mı
yani Kazim gibi
bobada bir anada ayrı file değiller de mi?
hani decen Akili taygeldi mi getirdi ki
inanası gelmeyo insanın, ötekinnere heş benzemeyo da
aman bana ne?
sankı biziki boba da ne
gerçi Hasanüseyin de münafığın
sıracalının tekidir emme
eyiki bu çoban valla; değilise, ileşber olsa;
herkeş bunun an’ını gakar durur
anbaşına Pasdavalcıyı ba(ğ)lacak değil ya
bununan an-ana bi tarlası olmalı da
hususi anını kakmalı bunun
Allah var ya günahım gadak sevmen
bu kiiim… Akmemedin o(ğ)lu olmak kim
mencilissizin teki..
var köyde bir keş tene daha
yoğ ülen adı ağa geçen her gapıda
böyle bi sürü var
ya hazır ben de köyde yoğukana
biri gardaşıma ebeme
bi kötünnüğ etmeye gak(ar)sa
Hasanüseyin de oluuur, başgası da
garip ebem hinci neyder ki,
gonşulara gap-gacak, tabla eletilceğdi taha
bi başına ebem nası başa çıkacak
..
garib ebem “ben encen” deye basdım fiğanı
“dur” “mur”, aklımı çelmeye ğakdılar
“yok ben enecen” de “ben enecen”
bi yandan da abam basmadı mı ağıdı-fığanı
naçar arabayı durdurtdular
taa Çalgırındayız, Sıhıyanınalmalığ ettiği yeri geşdik
endik emme nasihatlara etibar etmeyon
düğürboba a(ğ)zıma dutuşdurdu cığarayı
iki çekdim, ı ıh
zehir zıkkım! adamca(ğı)z naçar
“geri dönelim” dedi
“emme geri ğetmeye ğaksak geş galırız”
….
“eyisimi
biz seni Gövceli Köprüsünde endirelim
gara yeğen”
ne diller dökdü adamcaz
artık mayır muyur etcek yerimiz galmadı
uzatmayalım en sonunda “pekey” dedik
“keşke durmasalar” deyon içimden emme
orda endik vel(h)asıl
valla ağşam garanınığı da çökdüm çöküyon deyo
enmiş bulunduk
len hinci ben garannıkda nassı bulcan yolu
ya Yazılıgaya
ya Analığızlı
Tekkedenyüz ya Gövcellinin köpekleri
ah keşke tükürdüğümü yalamanın imkanı olsa
…..
bobası ğandırdı
abamın gayınıynan düşdük yola
aslında o da gızgılı emme
beni tesella ediyo
“gorkma” file deyo da
valla kendi de gorkuyo
ödü sıddıyo
tir tir titreyyo
yau daa o da sabi sübyan bi çocuk
iki dölüm getdik gedmedik
bin pişmanın
çocuğada irezil olcaaz
hiş gonuşmayoz
senin ki elimi bırakmayo
derkene bi bakdık
tatar arabasının biri öte yoldan Gövcelliye dönmüş
nassı seğirtdik ordan
çaya varıp durdular
herkeş arabadan enmiş
at arabası bizi aldı
çala-gamçı, doru yol ayırdımına
abamınan bi sarılışdık
’-başga köyden gız alman’
deye yemin ediyon içimden
bek zoruma getdi bek
herkeşin gözleri doldu
tekral bindik daah dee
birez önüşkü o muray çocukdan eser yok
Şabanınan öyleynen epap olduk
bi hafta sonura aynı yoldan köye geldik
enişdem, abam
elimden dutup “guş-guş” bile etdiler
çocukluk işdee
biz de olsa valla talla meremet etmezler
ağzının üsdüne elinin tersiynen, bi çarparlar
“otur oturduğun yerde, şımarma” deye
çocuğusan çocukluğunu bilcen
öyle ya”
o ğün annadım ki
bizim köyde isannıg yok,
hiş kimse çocuk olmamış
kimsenin “Bolat Tekkesi”ne getmediğinden belli
adam yerine gonan da yok
yook
YORUMLAR
İbrahim Çelikli.
saygılarımı sunarım
Allaha emanet olasınız
sayenizde lehçeleri de tanımış oluyoruz. Ablam evlendiğinde eniştenin anneme babama anne baba demesini çok kıskanmıştım diye dile getiren insanlara rastlamıştım.
Şimdiki çocuklar şanslı vesselam. İnsan yerine konuyorlar. Hatta ebeveynler dünyayı onların etrafında döndürüyor
Çok eskilerde kaldı. Sen çocuksun anlamazsın. Çocuktur çabuk unutur vesaireler. Aynı lehçeden olmasa da geçmişi anımsadım
Şiirleriniz gibi yazınız da şahsınıza münhasır. Farklı bir aurası var kaleminizin
var olun
selam ve saygıyla
İbrahim Çelikli.
teşekkürler tesekkurler
İbrahim Çelikli.
saygılar Güzel İnsan
Allaha emanet olasınız
ablasını gelin eden delikanlının veya çocuğun duyguları...
gerçekte kimseler bilmez ablası gelin olan çocukların duygularını....
uzun soluklu bir hikaye neler var neler kaleminize sağlık üstadım
İbrahim Çelikli.
şükür
teşekkür
Allaha emanet olasınız
saygılar sunarım..
İbrahim Çelikli.
saygılarımı sunarım