Erteleniyor Nefesler...
Erteleniyor nefesler..
Sonra bir iç çekiş binlerce nefesin cenazesi oluveriyor. Yerine doğurduğun âh’ların sırtından iniyor kalbinin topraklarına..
Bir gün daha başlıyor sonra. Dün ve yarın, gündüz ile gece arasına sıkışmış adına yaşam dediğimiz şey.
Ben güneşi seviyorum. En çok da baharda.
Sabahları penceremden adım adım, usul usul kımıldıyor uykulu bedenimin üzerine. Kumral bir sevgili gibi öpüyor yüzümü. Sıcacık elleriyle ısıtıyor saçlarımı. Bütün kara gölgeleri sıyırıyor omuzlarımdan. Ayak uçlarıma demet demet papatyalar bırakıyor. Yeşil gözlerinden kuş cıvıltılarını, deniz dalgalarını, vapur seslerini dinliyorum.
Kapatsam gözlerimi, yaysam kendimi saniyelere, kurtarıp yaşattığım nefesler öldürdüğüm binlerce nefesin intikamını alacak sanki.
Yaşıyorum.
İşte bir nefes daha..
Daha yarım yamalak bildiğim Fransızca’yı tamamlayacağım. Güney Amerika’nın en kaynar yaz gündüzünde son sürat hız yapacağım daha araba kiralayıp. İtalya’da aldığım kırmızı pabuçlarla Arjantin’de tango yapacağım. Evet, sokak ortasında, hem de gece lambaların loş ışığı altında.
Daha sırada piyano var. Sokaktaki insanların portresini çizeceğim daha kara kalemle. Mum ışıkları, yazılmamış öyküler, şiirler var. Daha bir tepeye tırmanacağım, kollarımı açacağım genişce yüksek yıldızların şahitliğinde. Hüznün ağır sisler ördüğü bir kentin tepesinde nefes alacağım daha.
Bir nefes daha.
Gitmek istemiyorum henüz. Bir taşı diğerinin üstüne koymadan, bir yetimin gözlerinde mutluluğu alkışa kaldırmadan, bir okyanusun tuzunda, bir ateşin yalnızlığında tekrar doğmadan gitmek istemiyorum. Kanatlarımdan çekiştirme hayat, hiç boşuna uğraşma, o yamaçtan uçacağım ben illâ!
İs kokan bir İstanbul şarkısının ortasında çıkarıp masaya koyuyorum yüreğimi sonra. Artık pes! İçim yumuşayacak uzunca baksam bir denize. Galata’ya ödünç versem gözlerimi rahatlar mıyım?
Bir nefes daha..
Yollar, evler inşa ettik mezarların üstüne. Yaşamanın kemikleri sızlıyor. Şu an bu şehirde hangi nefesler boğuluyor acaba?
Ertelenen nefeslerin yarınlarda çürüyen körpe ölümleri. Vaktim yok diyerek bıçaklanan vakitler. Âh! Cenazeler kalkıyor durmadan yaşamın en canlı baharlarında..
Nefeslerim.
En güzel kelebeklerim.
Renklerim.
Yaşayacaksam tek bir günlük, kimse bana kozamdaki işkencemden bahsetmesin.
Hayat kısa...
✒T.Y.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.