- 1686 Okunma
- 17 Yorum
- 0 Beğeni
ANADOLU'DAN BİR KIZ
Beş sıraya bir fındık.Gün de yirmibeş sıra. Beş fındık
Anamın diktiği çantaya koyardırm defterimi,kitabımı.Okul dönüşü otururdum halının başına. Her gün aynı. Her gün yirmibeş sıra beş fındık. Kolaymı halı dokumak? Çözgülerinin arasından dolayıp, kendi bıçağıyla keseceksin renk renk ipleri. Sonra atkıyı atacaksın. Kirkitle vurup sıkılaştıracaksın.
Takk…Takk..Takk…
Parmaklarımın ucu nasırlaşırdı. Şimdi bile hala hissizdir parmak uçlarım. İyi ki fabrika halıları çıktı da kurtuldu kızlar halı dokumaktan.
Dışarıda ip atlar, saklambaç oynarlardı . Seslerini duyardım. Boynumu büker ışıltılı gözlerle bakardım anamın yüzüne.
“Ne olur anam ben de dışarı çıkıp oynayayım” demekti bu.
Anlardı.
O da boynunu büker, ellerini açar halıyı gösterirdi.
“Daha yirmibeş sıra bitmedi ki. Akşam baban sormaz mı? Demekti onun kisi de.
Anlardım.
Ben evin en büyüğüydüm.
Benden sonra iki kız kardeşim daha var. Onlar ağlayınca susturmak ta benim görevimdi. Anam ya saç üstünde yufka pişirir, ya günlüğe gider ya da küçük bahçemize soğan dikerdi.
Tepedeydi derme çatma kerpiç evimiz. Yukarıdan bakınca aşağıda ki kiraz bahçeleri görünürdü. Babam:
“Fakirin evi bayır, yediği abur cubur, konuştuğu ıvır zıvır” derdi.
Yazın gelmesini, kirazların olgunlaşmasını beklerdim. Bir hay huy alır götürürdü kiraz bahçelerini. Günlüğe gidilirdi. Ben de giderdim. Ağaçların en uç dallarına kuş gibi konar toplardım kirazları, yorulmak nedir, günlüğüm kaç liradır? Bilmezdim.Beğenirlerdi benim çalışmamı. Babama verilirdi kazancım. Neşeli olurdu kiraz toplamak. Türküler, maniler söylenirdi. Onbeş yirmi gün sürerdi kiraz hasadı. Sapsız kopan kirazı ağzıma atmak ayrı bir zevkti. Bahçe sahibi görür de kızar diye, utanırdım kiraz yerken…
İlk okulu bitirdim. Öğretmenim bize geldi. Elindeki kağıtları gösterdi. Babama:
“Hemşirelik okuluna yatılı öğrenci alacaklar. Bu kız akıllı, kazanır. İmzala amca bu kâğıtları. Kendini kurtarsın.”
“Olmaz”dedi babam. “Olmaz halıyı kim dokuyacak?”
Çok dil döktü öğretmenim. Babam sertleşti:
“Öğretmen ,sen okuttun işin bitti. Bundan sonrasına karışma. Kız benim kızım”
Çaresiz çekti gitti öğretmenim.
Okul bitince, günlük dokunacak sıra sayısı artmış, fındık da kesilmişti. Babam dokunan halıyı omzuna alır pazara götürür, sırtına aldığı bir çuval halı ipiyle de geri dönerdi.
Bu halı çilem yıllarca sürdü.
Büyümüş, serpilmiştim. Kız kardeşlerim ilkokuldan sonra ortaokula da yazdırıldı. Onların okul önlüklerini yıkadım ütüledim. Yüreğim sızlayarak…
Bir gün uzak bir şehirde memur olan amcamdan mektup geldi:
“Özledim onu .Gönder yeğenimi. Gözü gönlü açılsın.”
Çok sevindim !
“Bitir halıyı öyle” dedi babam.
Gece gündüz demedim. Dokudum bitirdim. Gönderdiler beni amcamın bulunduğu şehre. İlk defa çıkıyordum bu küçük kasabadan. Kocaman caddeler, binalar. Süslü boyalı kadınlar, kızlar…
Bir gün genç bir delikanlıyla annesi geldi amcamlara. Onlara kahve, cay yaptım. Hizmet ettim. Daha sonra o gençle konuşturdular beni. Ne konuşmuştuk? Hatırlamıyorum. Sevmiş miydik birbirimizi? Sevgi nedir? Bilmiyordum. Konuşuldu. Gidildi gelindi. Davulsuz, düğünsüz, gelinliksiz duvaksız evlendik. Onlarda da para yoktu bizde de… Henüz onyedi yaşındaydım.
Gurbetler gezdik. Yokluklar gördük. Üç çocuğumuz oldu. Dördü de okudu. Dördüncüsü kim mi?
O da benim beyim. Tutturdu elimizin ekmeği olmasına rağmen “Ben Üniversite okuyacağım” diye. Bir değil iki Üniversite bitirttirdim ona da. Acım, susuzum demedim. Destek oldum. Çocuklarımız ekmek peşine düştüler. Buldular ekmeklerini. Evlendirdik onları. Boy boy torunlarımız var şimdi.
Kız kardeşlerim memur oldular. Memurlarla evlendiler. Evleri, arabaları var. Huzurları da var mı? Onu bilemem.
Annem, babam sağ. Yaşlılar. Bazen onlara bakmaya giderim. Çocuklar çocuklarına bakmam için çağırırlar beni. Onlara da giderim. Öyle zamanlar olur ki kendi evimde misafir gibi az kalırım.
Peki, mutlu muyuz?
Karnımız tok, sırtımız pek, kışın soğuklarda odamız sıcak.
Bazen kavga ederiz eşimle. Ancak fazla küs kalamayız. Arada bir kavga iyi oluyor. Sonra barışınca güzellikler yeniden başlıyor.
Ben ev işlerini severim. Beyim ya bilgisayarın başındadır, ya da elinde bir kitap... O bana karışmaz, ben de ona.
Bir gün hiç adetim olmadığı halde:
“Bütün gün ne yapıyorsun bu bilgisayarın başında?
“Okuyor, yazıyorum işte…”
“Bir gün de beni yazsana!” dedim.
“Neyini yazayım?”
“Halıyı yaz. Kirazı yaz. -ONLARI OKUTTULAR BANA DA HALI DOKUTTULAR- sitemimi de mutlaka belirt ”
Belki bir gün yazar. Zaten yazarsa sizlerin haberi olur.
Benim mi? Belki bana da okur. Fazla ilgilenmem yazdıklarıyla.
Ahh…Ahh… Okumak gibisi var mı?
YORUMLAR
Müthiş bir anı öyküsü tadı aldım.
Biraz, hüzün, biraz boynu bükük ve öksüz heceler yutağıma takıldı.
Kutlarım emeğinizi.
Selam ve saygıyla
Bedri Tokul
Çok teşekkür ederim güzel ve anlamlı yorumunuz için,
Selam ve Saygılarımla.
Allah mutluluğunuzu daim etsin Bedri Bey
gözyaşları ve tebessümle karışık okudum
saygılar, hürmetler her ikinize de
Bedri Tokul
Bazen tebessüm, bazen gözyaşı.
Teşekkürler.
Selamlar.
Saygılar her ikimizden de...
Can Bacı.
Ben bu hikayenin kahramanlarini cok iyi taniyorum, eksigi var fazlasi yok. Onlara ve sevdiklerine saglikli ve mutlu bir yasam dilyorum. Kalemine, yuregine saglik koca adam. Iyi ki varsin. Seninle ayni ulkenin havasini teneffus etmek ne guzel, ayri sehirlerde yasasak bile!
Bedri Tokul
Selam ve Saygıyla...
Yaaa.. Bedri devre kardeşim, senin yazılarını okurken bir başka haz alıyorum. çok yalın ve gerçekleri anlatışın o kadar güzel ki !! sağolasın yazını bizlerle paylaştığın için. teşekkürler. gülşen hanımefendiyi de çok özledik en kısa zaman da buluşma dileklerimle....
Bedri Tokul
İçtima düdüğü sizin elinizde.
Çal düdüğü en önce ben gelmezsem ceza nöbetine yaz.
Yazıyı beğenmiş olmana sevindim.
Sağ ol. Selamlar.
Evet efendim. Oncelikle Anadolumuzun simgesi olmustur el emegi göxnuru dokuma halilari. Yaklasik 25 yil once Kuşadasi nda rastlamistim, hayranlikla izlemistim her ilmekte bir düğüm , alin teri göznuru. Ne guzel bir hayat kesiti okuduk kaleminizden . Kiraz toplamak ne keyiftir, ben kiraz yemekten toplayamam inanin. Bedri bey eşinize sonsuz sevgi ve saygilarimi iletin. Sevgilerimi biraktim Tokul ailesine...
Oya gedik tarafından 2/14/2017 1:03:49 AM zamanında düzenlenmiştir.
Bedri Tokul
Kirazı sevdiğinizi biliyorum. Her kiraz mevsiminde beyinizle birlikte
hangi yıl müsait olursanız sizleri davet ettiğimi unutmayın.
Bizde GEDİK ailesine selam ve Saygılarımızı gönderiyoruz.
Teşekkürler.
Oya gedik
Bedri Tokul
Sağlığın yerindedir inşallah.
Dualarım seninle.
Selam ve Saygıyla...
Bedri Tokul
Güzeli güzel bakan güzel gözler görür,
duygulu hassas yürekler hisseder.
Senin beğenin de . senin gibi özeldir benim için...
Çok teşekkür ederim Can Bacı...
bir evin ilki olacağına git dağa tilki ol derler....bu güzel ikiliyi tanıyorum.... hem de saçının telinden tırnağının ucuna kadar..... tüm güzelliklere layık birileridir......kalem yine dans etmiş usta okuduk yudum yudum anadoluyu içtik.....sağlıkla mutlu beraberlikler diliyoruz can gardaşım
Bedri Tokul
"Güzel" dedirten güzel bakan gözdür.
Herkes mutlu olsun. Herkesin evi neşe dolsun.
"Sevelim sevilelim. Dünya kimseye kalmaz."
Sağ ol. Var ol gardaş...
Ne güzeldi yazı. İnsanın içini ısıtan türden.
Siz hayatın şanslı kıldığı insanlardan olmuşsunuz ne güzel. Eskiler hep böyle güzel belki de kimbilir. Uzun uzun yutkundum çocukluk anılarıma bakıp da. Ve sustum çokça
Hep böyle güzel kalın, hep böyle sevecen ve umutlu. Daha nice yıllara eşinizle. Sevgi ve huzur içinde
Allah sizi eşinizde eşinizi sizde var etsin
Dua bırakıp çokça ayrıldım sessizce
Tebessüm ile.
Var olun ikiniz de.
Bedri Tokul
Ne kadar yürekten.
Ne kadar samimi.
Ne güzel dilekler.
Ne güzel cümleler.
Sizin de öyle olsun. Hep mutlu olun.
Dualarınız hep kabul olsun.
Tebessümünüz hiç eksik olmasın.
Selam ve Saygıyla...
Ustam VAROL.
Kaleminden bal damlamış.
Kalemin kelamın daim olsun.
Allah mutluluğunuzu daim etsin.
Sağlıklı mutlu ömürler dilerim. Yengemize hürmetlerimi sunarım.
http://suatzobu.blogspot.com.tr/2017/02/anadoludan-bir-kz.html
Bedri Tokul
Sağ olun. Var olun.
Dilerim Allahtan sizin de tüm insanların da evleri mutluluk tütsün.
Selam ve Saygıyla...
Nobel' e aday al sana bir roman taslağı. Ya Abi, seni okurken kendimden geçiyom valla. Bence şunu bir romanlaştırsana. Tadına doyum olmaz. Öykü, tam bir Anadolu kokuyor. Saçın üstünde yufka yapmak... Günlüğe gitmek...Uç dallarına kuşlar konar gibi kiraz toplamak. Ne güzel cümleler böyle.
Gerçekten öyle Amasya ile Tokat yöresinin ortak değerleri, töreleri, ifadeleri. Benim anacığım da saçın üstünde yufkayı yapar odanın bir köşesine kater kater yığar, kışın ıslayıp pişirir çökelikli yapıp yerdik.
Günlüğe gelince. Bizim oralarda" mağele gidiyoh" denirdi. Mahalle kadınları, kızları traktörlerle yazıya(tarlalara) giderler akşama kadar çapa(mağel) sallarlar; soğan otu, patates boğazı doldurulurdu.
Uç dalları.. Mesleğimden terimler görünce çok hoşuma gitti. O senenin yeni çıkan filizleri, ya da bir yıllık sürgünler... İşte o uç dalardaki kirazları sapıyla koparmak büyük marifettir.
Daha ne diyem bedroskiş abicim. Sen buram buram Anadolusun. Sen buram buram gerçekçi yazarsın. Tam kitabın ortasından seslenen bir fenomensin.
Seni bilinmeyen gezegenler gadar seviyon herkes duysun. Sonra duymadık demesinler.
Bu yazı bence günün yazısı seçilip okumayanlar da nacizane okusunlar.
Roman kahramanımızın ellerinden saygıyla öpüyorum Sana ve yengeme sağlıklı günler diliyom.
Selam ve saygılar gomudanım...
Bedri Tokul
İyi, kötü bir şeyler yazmaya çalışan biriyim ben.
Romana soyunmak cesaret ister. Yürek ister. Kalem ister.
Roman senin işin. Ben haddimi bilirim.
Sacın üstündeki yufkaya gelince; pişirilirken nasıl da püfür püfür kokar değil mi?
Yoldan geçenler çağırılır:
" Gel ıscak, ıscak ye" diye...
Kurbanım Anadolu'ya. Onun koca yürekli insanlarına.
Tamam pes. Senin sevgine yetişemeyeceğim ben.
Seni çok çok çok seviyorum. Kalemimin gücü ancak bu kadarını ifade edebiliyor.
Öptüm dost gözlerinden. Yengeme güzel kızımıza denizler kadar,
Selam...Selam... Selam...
Havalar soğuk aman kendine dikkat et.
Ah be Bedri dost ; tam da ben soracaktım yenge mi diye ; yorumlara baktım ki öyleymiş. Ne mutlu ona ki senin gibi insanoğlu bir insana rastlamış. Ne mutlu sana ki öyle bir insan evlâdına rastlamışsın. Şu güzelim ömrünüzün uzun sürmesi gerçekten de insanlığa verilecek güzel bir ödül olur.
Bedri Tokul
Kader böyle bir şey işte. Ayrı yörelerin iki insanıydık bizi birleştirdi.
Karşılıklı özveriyle de evliliğimiz iyi yürüdü, yürüyor da.
Her ikimiz içinde söylediğin övgü dolu sözlerden kim mutlu olmaz ki?
Sana yürekten teşekkür ediyor, selam ve muhabbetlerimi gönderiyorum.
Sağ ol var ol...
Evin büyük kızi olmak zordu ama komutanim kolay yazmıs, su gibi yazmis. Bu dorduncü yorum yazışım, tablet donuyor gönderemiyorum. Bu da gitmesse sansina kus komutanim.
Tebrikler, selamlar.
Bedri Tokul
Selam ve Saygıyla...
Okurken gözlerim doldu.Şimdi mutlu ya o herşeye bedel
Bedri Tokul
halıcı olmak tam öyledir..
sosyalliği de o
bazıları akıllı oldukları için başkalarına göndermek yerine kendi tezgahlarında dokudur kendisi satar
ne keşik ne işçi ederler
kendimize çalışsın diye
bir de başkasına giderse laf söz olur birisi ile diye
o zmanlar öyleydi..
yarım okumuşlar ünüversiteye giderler
eşleri ip boşaltır eşlerini aynı zamanda çocuklarını okuturlar
kayınbaba evinde orta işçiliğine devam
bizim kızlarımız vefakardırlar
evelallah gece gündüz demez kol kanat gereler yuvalarına
evlerinin güveni
memnuniyetin mimarıdırlar
çocukları kendinden ileri de olsunlar için
erişemedikleri yere onları yetiştirmek isterler
oğlan hadi neyse de
kızlarıiyi bir damat bulsun diye ne dualar ederler geceler boyu
şükür
bikinin gece hayatı yoktur
kayfa-baca bilmez
gumar-mumar esla
cığara arada bi
o gadak gusur , gadı ğızında da olur
diye
çaktırmadan terbiye ederler eşlerini çocuklarını damatlarını
amma gelinler konusunda biraz açmazları vardır
oğlan kendi anasının sahipsizliğini
çocuklarının anasına yaşatmaya gönlü olmaz
keşke benim babam da böyle yapsaydı
hep öyle bir baba istedim ama olmadı
anamı kim getircek geri
Cennet mekan olsunlar..
teşekkürler
saygılar
peki ben kimi okuyorum
en cok
en candan
şükür
teşekkür Hocam
Allaha emanet olasınız
ablamın elklerinden öperim
yuvanıza huzur sıhhat saadet
ömrünüze bereketler dilerim
Bedri Tokul
Denilmesi gerekenlerin hepsini demişsin zaten
Ben de senin gözlerinden öperim hasretle.
Allah herkesin evine dirlik düzen versin.
Sağ ol USTA.
değerli hemşerim hanımınızı mı yazdınız yoksa, belki değildir ama ben okurken onu hissettim belki samimiyetinizdendir. Başarılar dilerim.
Bedri Tokul
Allah kimsenin ağzının tadını bozmasın.
Selam ve Sonsuz saygılarımla...