BİR AVUKATIN MACERALARI KISIM 2 BÖLÜM - 15 Ucunda ölüm vardı

• 9 Şubat 2017 Perşembe 22:32:29

BİR AVUKATIN MACERALARI KISIM 2 BÖLÜM - 15
Ucunda ölüm vardı

Buluştuk, son zamanlarda buluşmak kaderim oldu. Fındıkzade’den Odabaşı’na giden yol üzerinde bir kafeteryaya girip. Duvar dibinde bir Masaya yerleştik. Gülten karşımda söze nasıl gireyim diye sızlanıp duruyordu. Yardımcı olmasam akşama kadar birbirimize bakıp duracaktık.
Büşra_ Bu kadar kendini sıkmaya gerek yok. Bir yeden başla. Ben her şeye karşı hazırlıklı geldim. Daha geçen akşam bana olan nefretini gözlerinden okudum.
Gülten_ Haksız mıyım? Aileme neler çektirdiğini biliyor musun?
Büşra_ Sana ne anlattılar bilmiyorum ama bana gelmekle en doğrusunu yaptın.
Gülten_ Ne yani yaptıklarını göğsünü gere, gere mi anlatacaksın?
Büşra_ Ben yaptıklarımla öğünmekten hoşlanmam. Anlatacaklarımdan sonra senden teşekkür de beklemiyorum. Bunu bilmelisin.
Gülten_ Hele anlat teşekkür edip etmemeyi o zaman düşünürüm.
Büşra_ Beni iyi dinle ama benden duyacakların burada kalacak. Kesinlikle ailene hiç bir şey bahsetmeyeceksin. Ailen, yani annen, baban, ve kardeşlerin öldürülecekti. Yani ailenin tümü için ölüm fermanı çıkarılmıştı.
Gülten_ Anlatacakların aramızda kalacak ama neden ölüm fermanı?
Büşra_ Annen bir miras davasını üzerine almıştı. Davalı ise mafya babalarından Fahrettin Bey idi. Adam davayı alması muhtemel olan diğer avukatlara gözdağı vermek amacı ile ölüm fermanını Verdi. Aileni bu katliamdan kurtarabilmek için böyle bir oyun oynamaya karar verdim Amacım en az zararla atlatmaları idi. Oyunum tuttu ve en azından kardeşlerin psikolojik zarar görmedi.
Gülten_ Bunlara inanmalı mıyım?
Büşra_ İnanmalısın. Daha sonraları Fahrettin Beyde yaptığı hatadan geri döndü. Oturdular ve karşılıklı bir anlaşmaya karar verdiler. Ne yazık ki bu anlaşma resmiyete dökülemedi. Fahrettin Bey öldürüldü. Dava kendiliğinden halloldu. Bana gelince, sanırım yılbaşı gecesi duymadın. Ben İstanbul Emniyetinden Baş komiser Büşra. Bu da rozetim. Sivil çalışırım. Bu rozeti de suçluların dışında kimseye göstermem. Annene sorabilirsin. Bizim piyasada, yani suç dünyasında beni Büşra Baş komiser olarak değil namı diğer bin bir surat Selma Güreli olarak tanırlar.
Gülten_ Gazetede okumuştum gemiden denize düşüp boğulan kadın mısın ama?
Büşra_ (Gülerek) Hiç boğulmuş halim var mı? O bir mizansendi. Polisin takibinden kurtulmak için.
Gülten_ Ama Baş komiserim dediniz?
Büşra_ Haklısın ama merkezde dahi beni tanıyanların sayısı bir elin beş parmağını geçmez.
Gülten_ vay canına çok şaşırdım. Annem ne kadarını biliyor?
Büşra_ Hemen, hemen hepsini. Ama ben izin vermeden kızına dahi bahsedemezdi. Yoksa hayatım tehlikeye girer.
Gülten_ Bin bir surat darken, ne demek istedin?
Büşra_ Mesela yarın sen burada otururken sana gelip adres sorsam soranın ben olduğunu asla anlayamazsın. Beni tanıman mümkün değil.
Gülten_ Duyduklarımdan şok oldum. Bekle biraz bunları hazmetmem lazım.
Büşra_ Dost muyuz? Seni ikna edebildim mi?
Gülten_ Hem de nasıl, Ağzıma fermuar çekiyorum. Anlattıklarının hepsini unuttum.
Büşra_ Benim ofis beş dakikalık yolda, birer
kahve içer miyiz?
Gülten_ Zevkle abla, ablamı desem yengemi desem bilmem ki?
Büşra_ Sende mi anladın?
Gülten_ Ne sandın ki.