- 401 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
YENİ ENGEL GRUBU; ‘SOSYAL ENGELLİLİK’
YENİ ENGEL GRUBU; ‘SOSYAL ENGELLİLİK’
‘Bir gördüğünüz insan vardır. Birde insanda göremedikleriniz. Dalında dipdiri duran bir gül için bahçıvanın ne emekler sarfettiğini bilemezsiniz. Yaprakları dökmüş boynunu bükmüş bir ağacı da hemen zavallı bellemeyin. Siz onun yaşadığı fırtınaları görmediniz ki...’
R. Şükrü APUHAN
Yeni bir engel grubu mu geliyor… Gelmeli diyor ve ortaya yeni bir fikir atıyoruz. İnşallah fikrimiz değer bulur, değerlendirilir. Türkiye’nin yeni engel grubu ‘Sosyal engellilik’ olmalı diyoruz. Şimdi neden böyle bir şeyi söylediğimizi araştırmalarımız ve yorumlarımızla anlatmaya çalışalım.
Bizim töre cinayetlerine kurban giden ne kadar çok genç kızımız var. Dışlanan, horlanan, yalnızlığa terk edilen, baskı altında tutulan, tüm özgürlükleri elinden alınan, eziyet edilen, dayak yiyen, ahıra kilitlenen, aç bırakılan, kuma gidip perişan olan, dul kalıp namus bekçileri tarafından saldırıya uğrayan kadınlar, yoksulluk içinde kıvranan, varlığı ile övündüğümüz insan haklarının, kadın hakları ve eşitliğinin, demokrasinin hiç ulaşamadığı milyonlar, seçimlerde, ramazanlarda sadaka dağıtılan eğitim yoksulu yığınlar. Bunların hepsini sosyal engelli saymak doğru değil midir?(1)
Sosyal engellilik kavramını daha da genişletelim… Uyuşturucu-alkol mağdurları, mahkumlar, aileleri tarafından terkedilmiş yetimler, savaş göç mağdurları gibi aklımıza gelen şimdilik bunlar. Bu gruplarda ‘Sosyal Engelli’ olarak tanımlanmalı mıdır? Bu gruplarında dünya engelliler gününde yeri olamaz mı? Esasında olabilir. Engelli olmak bedenen uzuv engelli olmak değildir. Nasıl bir görme engellinin gözlerinin olmaması gözleriyle yapabileceği işleri yapmasına engel oluyorsa mağdur kadınlarında hayatlarındaki talihsiz engeller, Uyuşturucu-alkol mağdurları, mahkumlar, aileleri tarafından terkedilmiş yetimlerinde engelleri büyük değil midir? Kıyaslama yapmak doğru değildir ama ortada da bir gerçek söz konusudur. Bu konuya da Aile ve Sosyal işler Bakanlığı sahip çıkmalı ve engel gruplarının kapsamını genişletmelidir.
‘Sosyal engelli’ tartışmaları için de, Ayrımcılığa karşı olmak, aynı zamanda bir duruşu da beraberinde getirmektedir. Ayrımcı bakış açısı aslında bedenler üzerinden yürütülen bir iktidar savaşıdır. Diğerinin ötekileştirilmesi ırkçılık anlayışının farklı bir yansımasıdır. “İnsan hakları hareketinin belki de başlangıcı, insanın insanileştirilmesi, insanlaştırılmasıdır”. İnsan hakları için mücadele “herkesin farklı ve herkesin eşit olduğu”na inanmaktan geçer.(2)
KAYNAK:
(1) Prof. Dr. Coşkun Özdemir
www.kasder.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=957%3Aduenya-engelliler-guenuende-sosyal-engelliler&catid=9%3Aguencel&lang=tr
(2) liberte.com.tr/engelli-insanin-haklari-hasan-kaya