- 1440 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÖRELİM MEVLAM NEYLER, NEYLERSE GÜZEL EYLER
Bu deyimi asıl şekliyle hatırlayanlar olmuştur. Siyasileri Daha duyarlı olmaya, milli değerlere sahip çıkmaya çağıran, ülke bütünlüğünü korumaya, Bayrak ve millet bilincini yükselmeye yönelik söylenmiş bir sözdür.
2003 ten önce siyasilerin yetersizliği ABD, AB karşısında iki büklüm oluşları Milli ve Manevi değerlere sahip çıkamamalarından dolayı bu sözün muhatabı olmuşlardır. Bu yıldan itibaren siyasi arenada boy gösteren ve kendini milletine adayan manevi değerleri baş tacı eden, tek bayrak, tek millet, tek Vatan, tek devlet parolasını şiar edinen bir yönetim iş başına geldi. Geldi ama daha önceki yönetimleri elinde fırıldak gibi oynatanların işine gelmedi.
ABD’nin derin devletleri Fransız’ın İngiliz’in Alman’ın derin devletlerinin işine gelmedi. Osmanlı korkuları hala içlerini titretiyor ki Osmanlı uyanmamalıydı. Evet, Osmanlı uyanırsa adalet, hoş görü, mazlumların korunması, milli ve dini değerlerin korunması işlerine gelmeyecekti. Şunu bilmiyorlardı. Makûs kader yayı kırılmış ok serbest kalmıştı. Maksadım sizleri geçmişe götürmek değil zira geçmiş ile ilgili bütün olan bitenler yazıldı. Yakın günlerimizi irdelemeye çalışacağım.
DAEŞ’in emirinin oğlu kuzey Irak’ta FETÖ’nün okulunda okuyormuş. Ne olacaktı. Zaten kol kolalar. FETÖ kendisi başaramadı DAEŞ’e yalvardı. Onlarda yılbaşını kana boyadılar. Belli ki, kalleşler, kahpeler, hainler, vatan-millet düşmanları da bunun farkındalar ve son derece planlı hareket ediyorlar. Beklentileri boşa çıkarmak, dilekleri tersine çevirip bir ümitsizlik, güvensizlik ve kargaşa oluşturmak için hiç vakit kaybetmediler. Daha ilk saatte ortaya çıktılar. Yeni yılı kanla başlatıp, endişe oluşturmayı, toplumu ümitsizliğe sevk etmeyi hedeflediler. Kendilerinin çok güçlü olduklarını her halde ve şekilde güçlerini hissettirebileceklerini dile getirmeye çalıştılar. Madem güçlüsünüz neden bir yılbaşı kutlamasına baskın yaptınız. Maksadınız haince toplumun hayat tarzından hareketle kendinize taraf toplamayı niye seçtiniz. Sen ise ki bir pisliksin. Yaşama hakkından faydalanıyorsun, oysa senin gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımam mesajı veriyorsun. Türkiye güvenlidir. Şunu iyi bil ki: Senin gibi pislikler güvende olmayacaklar. Yaz kafanın bir tarafına. Hepiniz bir araya gelseniz (DAEŞ; PKK; PYD; FETÖ) ne kadar koordineli çalışsanız nafile. Zira parmaklarınıza masum kanı bulaştı. Mazlum kanı bulaştı. Onların sahibi bunu size ödetecektir. Bunlar gösteriyor ki sizin sahibiniz geri planda. O geri plandaki sahiplerinize söyleyin it sürüsü yerden bir taşa bakar. Taşı görünce pirne pirne dağılır. Pos bıyık Müslüm görüşmeye biz hazırız mesajı göndermiş. Dünya’nın neresinde görülmüş terör örgütüyle anlaşma yapmak. Haddini bil. ABD’nin yalakası. Seni kullandılar şimdi paçavra gibi atacaklar bir kenara. Herhalde bunu fark ettin. Yürrrrüüüü, yürüüüü ancak varırsın.
Sizin gibi itlerin sahiplerinin başkaları olduğunu biliyoruz. Bir taraftan PKK uzantısı PYD’ye her türlü destek ve yardımı aleni şekilde yapanlar ve büyük bir pişkinlikle bunu dünyaya da ilan edenler şunu iyi bilsinler ki İstanbul’a, Kayseri’ye atılan bombaların nereden ve kimden geldiğini iyi biliyoruz. FETÖ’yü nasıl koruyup kolladıkları ve yeri geldiği zaman da kullandıkları tarihte eşi-emsali görülmemiş bir rezilliği bilindi artık. Bir yazımda DAEŞ’i kuranlar yarında Haşdi Şabi’yi kurarlar demiştim. İşte şimdi de bunu hayata geçirmek için düğmeye bastılar. Emirlerindeki itleri üç koldan üzerimize saldılar. Türkiye güvenli değil diyen kimse, it sürüsünü üstümüze sürende odur. Bu biline. Düşmanı küçümsemek gibi bir niyetim yok. Biz atalarımızdan öyle öğrendik.
Tam da buradan hareketle bu belanın nasıl atlatılacağına, ablukaya alınmış olan memleketin nasıl düze çıkarılacağına, kafa yormak, katkı yapmak ve destek vermek zorundayız. İhtirasları, beklentileri, özel hesapları bir tarafa koyup, Bir araya gelmeye, bu belayı defetmeye ve ülkemize sahip çıkmaya mecburuz. Bu bir tercih değil, Milli ve dini bir görevdir
Güvenlik güçlerimiz bu milli görevi büyük bir kahramanlıkla ve canlarını ortaya koyarak yapıyorlar. Türk milleti bu milli görevi büyük bir fedakârlıkla ve en küçük bir yılgınlık göstermeden, yaşanan kalleşlikler ve kahpelikler karşısında daha çok kenetlenerek, daha çok direnerek, daha çok bilenerek yerine getiriyor. Bugüne kadar hiçbir şehit anasından veya babasından yakındığını, sorguladığını duydunuz mu? Evet, ne acıdır ki, bu millet bir İstiklal Harbi daha vermek zorunda bırakılmıştır. Ancak, bu savaştan zaferle çıkmaktan başka bir yol ve çare yoktur. Karşımızda şer güçleri de olsa, daha önce aştık, yine aşacağız. Bundan zerre kadar endişemiz yoktur ve en büyük ümidimiz ve güvencemiz, milletimizin bu şanlı direnişi, kardeşliği ve azmidir. Terör örgütlerini ve onların sahiplerini yıldıracak, sindirecek ve vazgeçirecek olan da bu kararlılıktır. Ne yaparlarsa yapsınlar, başaramayacaklar.
Burada önemli olan, güvenlik güçlerimizin kahramanlığının, milletimizin kararlılığının, aynıyla siyasete de yansımasıdır. Millet olarak görevimizi yapmamız, siyasi sorumluluk taşıyanların işini kolaylaştırdığı gibi, oturup bir daha düşünmelerini de gerektirmektedir. Bu alanda söylenecek her şey söylenmiştir. Yeniden milli değerlerimizi kurmalı, tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet ülküsü etrafında toplayarak silkinip şaha kalkma zamanı. Başkanlık sistemi de bu açıdan bir fırsat. Görelim Mevla neyler neylerse güzel eyler.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.