BETİMLEME AŞKINA
O SIRADA DIŞARDA O, gelmiştir artık. Her tarafı kaplayan gökyüzünün dilsiz kuşları, kısrağı ile yol yürüyen bezirgân, soluk soluk nefes alan gökyüzünün yorulmuşluğuna, bulutların ağlama sesi eklenmiş ve yeryüzü ince bir keman sesinin eşliğinde, ama hüzne tutsak olan toprak olmuştur. Bacaların üzerinde leylakların, hemen açılıp kapanan pencerelerin boğuşuna tutulan camların bulantılı görüntüsü eklenmişti. Aralık ayının son günlerinden biri akşama yak¬laşıyordu. Akşam ayazı durgun havayı daha da sıkıştırıyor, ak¬şamın kızıl olmayan rengi ama ondan kalan son ışıkları ıssız geceye gömülüyordu.
O SIRADA İÇİMİN güz yaprakları sararmıştı, uçsuz bucaksız sandığım gönlüm ve gönlümün üzerinde turuncu, sarı, altın ışıltısından kalma ışıklar geçiyordu. Gönlümün ılık güz güneşi artık yavaş yavaş bedenimden sıyrılıyor, düşüyordu…
O SIRADA ODAMDA kütüphane rafımda öfkeli, kırmızı kapaklı, bakışlarından siniri bozuk olduğu anlaşılan kalın bir kitabım vardı. Okunmadığından olsa gerek başını, gözünü oynatıp duruyor, sıkıntısını ve öfkesini kapağındaki resmin yüzünden belli ediyordu. Bir an önce işini bitirip odadan çıkmak istiyordum.
O SIRADA DAR SOKAĞIMDA İki sevgili buluşmuştu. Sevgililerden biri diğerinden küçüktü, diğeri ise azıcık ondan büyüktü. Yaşadıkları aşk her ikisine de yepyeni heyecanlar giydirmişti. Küçük olanın düş dünyası ile büyük olanın düşleri arasında boyca ne kadar büyük fark olabilirdi? Her ikisini de tanımıyordum. Belki de her ikisi uydurduğum birer yalandı.
Sonra ‘’Penguenler, uçabilir mi?’’. diye düşündüm.,. Tüyleri kuş tüylerine hiç benzemezdi .Sırtlarına kalın giysiler giymişler siyah veya gri... İnsana benzemeleri onları taklit edercesine adım adım yürümelerinden midir?
Gözlerim akşama yanaşırken, ellerim yine gökyüzü doldu. Her yanımı yavaş yavaş saran yıldızlar ve hayallerime giren gecekondu masalları… Yıpranıyorum, eskiyorum, esirleşiyorum hayallerime. Körlüğüm yavaş yavaş artıyor. Gördüklerim hayal kurduklarımın ardına takılıyor. Ve ben O SIRADA biraz daha kendimden geçiyordum
BerŞah-
YORUMLAR
Hayat, betimleme yolculuğu esnasında kırgın çiçeklere çarpa çarpa ,saat ve dakikaları devire devire, günlere ve haftalara el sallaya sallaya...Ayları ve yılları görmezden gelerek, bize kurduğu oyunla devam etmekte. Saat bilme kaç, yıl hangi seneyi devirmekte ? Hatır belasına yaşıyoruz VE ‘’BETİMLEME AŞKINA’’ şu anda sayıklıyorum
Hayat mükemmel bir betimlemedir. Hikaye edilecek kadar da değerlidir..
sevgiler sevgiler sevgiler