- 317 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BİR AVUKATIN MACERALARI KISIM-2 BÖLÜM - 2 Ucunda ölüm vard
BİR AVUKATIN MACERALARI KISIM-2 BÖLÜM - 2
Ucunda ölüm vardı
Biraz geriye Pazar sabahına dönelim. Sabah erkenden, dinlenmiş, kuş gibi hafiflemiş bir şekilde uyandım. Güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra, sıra elbise dolabımın karşısına geçmeye geldi. Nasıl bir kişiliğe bürünmeliydim. Kataloğumdan bir fotoğraf çıkarıp karşıma koydum. Önce saçlarımın renginde bir karara vardım. Koyu Maviye boyayacaktım. Sıra ayağıma geçireceğim pantolona geldi. O işi de dizleri yırtık, geçen sene aldığım bir kotla hallettim. Üstünü ise derin v yaka bir tişörtle tamamladım. Kıyafetim tamamdı sıra ayakkabı ile çantaya geldi onları da halletmek zor olmadı. Canımı sıkan tek şey Sedat Baş komiserin mikrofon işini halledememiş olması idi Bu gidişle kelle koltukta yola düşeceğim.
Akşama kadar çekirdek çıtlatıp film seyrettim. Hatta bir ara roman okuduğumu da hatırlıyorum. Ben bugünden şu dersimi çıkardım. İnsan çalışmayınca vakit geçmiyor. Televizyondan maç bile seyrettim. Gece erkenden yattım. Her zamankinin aksine çok rahat uyuyup dinlenmiş bir şekilde erkenden uyandım. Bir ara yeni ortağımın resmi gözlerimin önüne geldi. Gerinirken keyifli, keyifli gülümsedim. Birden aklıma kötü bir fikir geldi, Yoksa Sedat Baş komiser benim için çöpçatanlık mı yapıyordu.
Öğleye kadar bir ses çıkmadı, yavaş, yavaş umudumu keserken, telefonumun sesi odanın içini doldurdu. Cihazımı elime alıp ona kadar sayıp açtım.
Büşra_ Alo, ben Selma buyurun.
Robert_ Merhaba Selma Hanım sanırım telefonumu bekliyordunuz.
Büşra_ Evet Bay Robert. Gerçeği söylemek gerekirse Sabahtan beri telefonun etrafında dolaşıp duruyorum.
Robert_ Hazır mısınız?
Büşra_Bay Robert şu halimle eğer beni daha evvel görmüş olsanız bile tanımanız mümkün değil, ama siz tedbir olarak yine de içini göstermeyen bir araba gönderin. Beni almaya.
Robert_ Merak etmeyin bu konuda her türlü tedbiri alacağız. Sizi nereden alalım?
Büşra_ Yanınızda kalem kâğıt var mı?
Robert_ Bir saniye tamam.
Büşra_ O zaman yazın adresimi, beni alacak olan arabayı bekliyor olacağım.
3
Beni almaya gelecek olan araba öğleden sonra saat üçe doğru geldi. Şoför hemen arabadan inerek bana kapıyı açtı. Ben iyice yerleştikten sonra hareket ederek yola çıktık.
Şoför_ Sahilden mi gitmek istersiniz? Yoksa Hacıosman bayırından mı gitmek istersiniz?
Büşra_ Sahilden gidelim epey zamandır bu taraflara gelmemiştim.
Adını bilmediğim şoför trafik kurallarına uyarak sakin bir şekilde arabayı kullanıyordu. Neredeyse esnemeye başlıyordum ki, Büyük Tarabya otelini geçtikten sonra arabayı sağa çekerek kibarca’’ Hanımefendi gideceğimiz yere kadar gözlerinizi bağlamak zorundayım’’
Büşra_ Benim için bir mahzuru yok, ama bu arada uyursam beni uyandırın ki kendimi toparlayayım.
Şoför_ ( Gülümseyerek ) Baş üstüne efendim.
Yeniden hareket ettik. Bundan sonra her şey bana kalmıştı, bütün dikkatimi yola verdim. Tahminen yedi yüz elli metre gittikten sonra sola saptı. Bir dakika kadar yol aldıktan sonra sağa saparak beş dakika daha yol aldık. Nihayet araba durdu. Şoför kapıyı açarak gözümdeki bağı çözdü. Bir an için gözlerim kamaştı hiçbir şey göremez oldum. Sonra yavaş, yavaş her şey normale döndü. Yerimden kalkarak bende arabadan indim ve etrafı incelemeye başladım. Karşımda çok bakımlı büyük bir bahçe içinde iki katlı malikâne yavrusu vardı. Büyük kapının önündeki merdivenlerin en üst başında, elli, elli beş yaşlarında, bir sek sen beş boylarında saçları bembeyaz bir adam bana gülümseyerek bakıyordu. Yanına yaklaştım ve gülümsemesine karşılık vererek elimi uzattım.
Büşra_ Merhaba efendim, ben Selma Güreli.
Bay Robert_ Bende Robert telefonda tanıştık ama böylesi çok daha iyi. Buyurun efendim. Eğer dinlenmek isterseniz misafir odasında dinlenebilirsiniz.
Büşra_ Yolun büyük bir kısmını uyuyarak geçirdim. Vakit kaybetmeden işe koyulsak daha iyi olur.
Robert_ Hay, hay efendim beni takip edin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.