- 822 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
BEN SANA ‘’ KOCAN SENİ BAŞKA KADINLA ALDATMAZ’’ DEMEMİŞ MİYDİM?
ÜÇ AY ÖNCE…
-Merhaba Sadun
-Merhaba Necla.
-Ne yapıyorsun?
-İnsan bilgisayar başında ne yapar ki. Salak salak bazı paylaşımlara bakıyorum.
-Yaramazlık yapmıyorsun değil mi?
-Ne gibi yaramazlık?
-Yani başka kadınlarla kakara kikiri filan gibi.
-Yahu senin başka derdin yok mu Allahını seversen? Hem baksana sabahın saat üçü olmuş. Yarın işe gideceksin. Kafayı vurup yatsana.
-Uykum yok. Zaten kaç zamandır uyuyamıyorum.
-Bak sana ne diyeceğim. Git sarıl kocana. O da sana sarılsın. O zaman gör bak nasıl uyuyorsun.
-Ohooooo. Adam yemeğini yer yemez bir ‘’Hanım ellerine sağlık’’ Bile demeden vurdu kafayı yattı.
-Yahu bu adam hiç merak etmez mi. Ben burada fosur fosur uyurken karım gecenin bu saatinde kimle konuşuyor diye. Yani bir gün iki gün değil ki. Bir senedir neredeyse sabah ezanına kadar oturup benimle konuşuyorsun.
-Tam da buldun merak edecek adamı. Hem biliyor musun biz onunla yaklaşık üç senedir aynı yatağı paylaşmıyoruz.
-Ohaaaa. Adamın senin gibi bir karısı var ve üç senedir ayrı yataklarda yatıyorsunuz?
-Evet aynen öyle hayatım. Adamın benim gibi bir karısı var ve üç senedir ayrı yataklarda yatıyoruz.
-Peki hiç sormadın mı sebep neymiş?
-Amaaaannn. Nesini sorayım. Benim de canıma minnet zaten. Ben seni istiyorum.
-Başlama yine. Evli barklı kadınsın. Ayrıca benim harama uçkur çözmeyecek biri olduğumu biliyorsun.
-Biliyorum…Peki kocamdan boşansam?
-Bak Necla. Bunları belki yüz defa, bin defa konuştuk. Ben doğmamış çocuğa don biçmem. Hele bir boşan o zaman düşünürüz.
-Boşanmasına boşanacağım da hem annemin babamın, hem de çocukların kabullenebileceği bir sebep olması lazım. Yani ‘’Adam benimle yatmıyor, ben de onunla yatmak istemiyorum’’ desem kısaca ‘’ Orospu’’ der ve orospu muamelesi yaparlar bana.
-Doğru..Seninkiler kolay kolay kabullenmezler Haluk’tan boşanmanı.
-Evet. Kendi annem babam bile benden çok onu seviyorlar. Dışarıya karşı o kadar iyi, o kadar mükemmel bir eş görüntüsünde ki. Hatta komşular bile ‘’ Ah Necla Hanım. Sizin evliliğinize ne kadar özeniyoruz bir bilseniz. Allah herkese sizinki gibi mükemmel bir evlilik versin’’ diye dua ediyorlar.
-Bu durumda senin boşanma işin, dolayısıyla da benimle ilgili hayallerinden vazgeçmen gerekiyor.
-Allah kahretsin. Yahu bir kadın, kocasının kendisini başka kadınlarla aldatmasını ister mi? Vallahi billahi ben istiyorum. İstiyorum ki beni başka kadınlarla aldatsın da boşanmak için bir sebebim olsun.
-Aaaa bak aklıma geldi. Seninle üç senedir yatmıyor olmasının sebebi hayatında bir başka kadın olması olamaz mı yani?
-Olamaz…Olsa ben fark ederdim.
-Nasıl fark ederdin?
-Kadın anlar. Sen bunu bilemezsin. Halinde, hareketlerinde mutlaka kendini ele veren bir şeyler olur.
-Yok mu peki?
-Yok maalesef.
-Neyse..Geç oldu. Ben uyuyacağım. Sen de uyumana bak.
-Aman..Git geber…Erkek milleti değil misiniz? Az üzerinize düşünce hemen g.tünüz kalkar.
-Şişşşşt. Ayıp oluyor.
-Ayıbının da senin de ..mına koyayım.
-İyi...Koy madem. Haydi iyi geceler. Daha doğrusu iyi sabahlar.
BİR AY ÖNCE…
-Merhaba hayatım.
-Yahu sana kaç kere söyledim. Bana hayatım, şekerim, tatlım, bebişim gibi saçma sapan sıfatlarla hitap etme diye.
-N’aapıyım. Seviyorum seni. Sen beni sevmiyor musun?
-Ben seni arkadaşım olarak seviyorum.
-Arkadaşının da senin de…
-Şişşşttt. Ağzını bozma yine. Yoksa bu konuşma burada biter.
-Dur durrr. Gitme. Sana bomba bir haberim var.
-Hayırdır?
-Sanırım Haluk beni aldatıyor?
-Yapma yahu? Nereden anladın ki?
-Adama telefon geliyor birilerinden. Daha önce kimden telefon gelirse gelsin benim yanımda konuşurdu ama şimdi telefona bakıyor önce. O konuştuğu her kim ise hemen kalkıp balkona çıkıyor ve balkon kapısını kapatıp yavaş sesle konuşuyor karşısındakiyle.
-Hımmmm. Sen de onun bu hallerinden işkillendin demek ki?
-İşkillenmemek elde mi? Daha önce hiç böyle yapmazdı. Mutlaka hayatında başka biri var.
-Sanmam…Senin bu güne kadar anlattıklarına göre kocan sümsüğün teki. Öyle işler yapabilecek biri değil.Bence kocan seni bir başka kadınla kesinlikle aldatmaz.
-Öyle olmasına öyle de erkek ne de olsa. Yani aynı familyadansınız. Erkek milletinden her bok beklenir.
-İyi de ben de erkeğim.
-Sen sanki hırlı bir bok musun?
-Beni karıştırma da Haluk’u konuşalım. Sence yapar mı?
-Ah keşke yapsa da hiç kimsenin itiraz edemeyeceği bir boşanma sebebi olsa elimde.
-İyi de gerek annen baban, gerekse çocukların ‘’Amaaaannn Erkeğin elinin kiridir başka kadın. Yıkarsın gider. Bunun için boşanılır mı?’’ derlerse ne olacak?
-Yok..Benimkiler demezler. Deseler de en azından mahkemelerin bile geçerli kabul ettiği bir boşanma sebebi olur elimde. Yalnız asıl mesele - eğer beni aldatıyorsa- bunu nasıl ispat edebilirim?
-Valla seninki de iyi. Sen herifi aldatınca bir şey yok, o seni aldatınca boşanma sebebi…
-Ben onu aldatmıyorum ki
-Şu anda yaptığın ne peki?
-Sadece muhabbet. Seninle konuşuyorum. Koynuna mı giriyorum?
-Yani benimle yatmak istediğini söylemek kocayı aldatmak olmuyor?
-O sayılmaz.
-Neyse..Öyle olsun. Peki ne yapmayı düşünüyorsun?
-Şimdilik kafamda bir plan yok ama öyle bir şey yapmalıyım ki hiç kimse ‘’Yok ya Haluk seni aldatmadı’’ Diyemesin.
-Anladığım kadarıyla bu sefer herifi kesin boşayacaksın. Ama bence boşuna ümitlenme. Her ne kadar şahsen tanımasam da Haluk bir başka kadınla seni asla aldatmaz. Hatta bunun için yemin bile ederim.
-Yemin mi edersin? Anlamadım..
-Yani diyorum ki bir mahkeme olsa ve bana sorsalar ‘’ Haluk, Neclayı bir başka kadınla aldattı mı ?‘’ diye, kesinlikle ‘’ Haluk, Neclayı bir başka kadınla aldatmadı..Asla böyle bir şey olmadı’’ Diye yemin ederdim.
-Allah Allah…Nasıl bu kadar enin olabiliyorsun ki? Ben 20 senelik karısı olduğum halde bu kadar emin olamıyorum.
-He he heeee. Buna da erkek hissiyatı diyelim.
-Neyse bu sefer de benim uykum geldi. Sen de zıbar yat. Başka karılarla fingirdeşip de benim asabımı bozma.
-Yahu valla başka karı yok. Hatta karı diye bir varlık yok. Sana anlatamadım bir türlü.
BİR AY ÖNCEDEN BİR GÜN SONRA…
-Alo Haluk
-Buyur Saduncuğum
-Ulan oğlum senin hatun senden işkillenmiş.
-Anlamadım. Necla benden işkillenmiş mi?
-Ooolum biraz dikkat etsene. Telefon geldiğinde niçin kalkıp balkona gidiyorsun kaz kafalı? Necla bu durumdan pirelenir diye aklının ucundan bile geçmiyor değil mi?
-Allah Allah. Bana karşı o kadar ilgisiz ki, umursayacağını hiç sanmıyordum. Demek sana anlattı ha?
-Evet..Bana anlattı. Seni enselerse bunu bahane edip boşanma davası açacakmış.
-Valla boşanma davası açacak olması umurumda değil ama benim bir başkasıyla ilişki içinde olduğumu ispatlaması durumunda konu komşunun, özellikle de çocukların yüzüne bakamam. Çok kötü olur. Daha dikkatli olmam lazım demek ki
-Sana o kadar söyledim. Karda yürü ama izini belli etme diye.
-Sağ ol. Uyardığın çok iyi oldu. Daha dikkatli olmak lazım elbette. Neyse..Ben işe gidiyorum. Görüşürüz sonra...Haydi öptüm. Hoşça kal.
-Ben de seni öptüm. Aman dikkat.
ÜÇ GÜN ÖNCE…
- Alooo. Necla abla.
-Buyur kız Münevver. Ne var böyle telaşlı telaşlı.
-Abla, Haluk abi hasta filan mı?
-Yooo nereden çıkarttın hasta olduğunu?
-Ne bileyim abla. Bu saatte hiç evde olmazdı ama şimdi bakıyorum bir saattir arabası sizin apartmanın kapısı önünde.
-Tamam hayatım. Ben arayıp sorayım bakayım neymiş. Teşekkür ederim aradığın için.
-Ne demek abla. Bir durum olursa biz her zaman yardıma hazırız biliyorsun.
-Çok teşekkür ederim Münevverciğim Gerek duyarsam ben seni ararım. İlgine teşekkür ederim.
‘’Vay köpek vay…Demek sonunda o orospu her kim ise benim eve de getirdin ha. Ben sana şimdi dünyayı dar etmez miyim.’’
ÜÇ GÜN ÖNCEDEN BEŞ DAKİKA SONRA…
-Buyurun Necla Hanım. Bir sorun mu vardı?
-Evet Müdür bey. Bana bu gün için izin verir misiniz?
-Hayırdır? Acil bir durum mu var?
-Evet Müdür bey. Çok acil bir durum var.
-Mahsuru yoksa ne olduğunu öğrenebilir miyim?
-Şeyyy. Nasıl anlatayım bilemiyorum. En iyisi hiç sormayın daha iyi.
-İyi ama Necla Hanım. Sudan bir sebeple izin istiyorsanız olmaz ki. Görüyorsunuz yılın bu son günlerinde işler sıkışık. Ben çalışanlarımın fazla mesai yapmasını beklerken siz izin istiyorsunuz.
-Müdürüm. Sebep sudan değil. Ailevi bir mesele.
-Lütfen Necla Hanım. Ailevi meseleleri iş yerimize taşımayalım. Şimdi doğru işinizin başına.
-Şeyyy. O zaman açıklayayım.
-İsabet olur
-Müdürüm…Benim oğlan okulda bir kız arkadaşını taciz etmekle suçlanıyor. Okul Müdürü biraz önce telefon edip acil olarak benim ya da babasının okula gelmesini istedi. Babası kaç gündür yorgan döşek yatıyor. Adam fena halde grip. Mecburen benim gitmem gerekiyor.
-Hımmmm. Konu önemliymiş. Gidin madem ama işinizi çabucak halledip yine dönün. Gördüğünüz gibi hiç kimsenin başını kaşıyacak durumu yok burada.
- Tamam müdürüm. En kısa zamanda dönmeye çalışacağım. Söz.
ON DAKİKA DAHA SONRA…
İş yerinden çıkan Necla hemen bit taksi çevirdi ve ‘’ Nereye abla’’ Diyen taksi şoförüne ‘’ Bizim eve’’ Diye cevap verdi.
Yılların taksi şoförü olan Jet Ferhat artık müşterilerinin ağzından çıkan her sözün ne anlama geldiğini anlayacak kadar insan sarrafı olmuştu onlarla yaptığı bu yolculuklar sayesinde ‘’ Sizin ev nerede?’’ diye sormadan önce ‘’ Yine baskın var anasını satayım. İnşallah sonunda cinayet filan olmaz. İşin yoksa bir de saatlerce polise ifade ver’’ Diye geçirdikten sonra işi şakaya vurarak ama aslında gayet ciddi sordu: ‘’ Abla baskın filan mı var?’’’
Necla şaşırmıştı. Nereden anlamıştı ki şoför? Hal ve hareketleri o kadar belli ediyor muydu kocasını bir orospuyla basmak için eve gittiğini? Şoförün sorusunu anlamazlığa getirip cevap verdi: ‘’ Şehriban Mahallesi, Pancar Sokak No 128 e gidiyoruz.’’
Şoför rahatladı. O sokakta yaşayanlar genelde sosyetik tiplerdi. Oralarda böyle baskınlar filan olsa da cinayet filan olmazdı. Medeni medeni boşanırdı insanlar. Gaz pedalına olanca ağırlığı ile yüklendi.
On beş dakika geçmemişti ki oturdukları apartmanın önündeydi Necla. Taksiciye bir elli lira uzatıp arkasından ‘’Abla paranın üstünü al’’ dediğini hiç duymadan direkt dış kapıya yöneldi.
Taksici ‘’Eyvallah hanım abla’’ diyerek elli lirayı sakallarına sürüp cebe attığında Necla’nın kafasındaki tek düşünce kocası olacak alçağın, koynuna attığı kadının kendisinden güzel olup olmadığıydı. Acaba şıllık orospu, kendisinden daha güzel birisi miydi? Eğer öyle ise Haluk gibi bir sümsükle ne işi olabilirdi? Sonra Haluk denen sümsük nasıl olur da bir kadını tavlayabilir, hatta onunla kendi yatağında çiftleşebilirdi?
‘’Offf yaaa. Allah kahretsin. İnşallah evde filan değildir. İnşallah benim yatağımda bir başka kadın yoktur. Kalbim bu strese dayanamayacak. Ne olursa olsun artık’’ Diyerek ikinci kattaki kendi dairelerine çıkmak için asansörü bile kullanmadan merdivenleri tırmandı.
Hisleri ve duyguları ‘’İnşallah yatakta bir karıyla yakalar da bunu gerekçe göstererek boşar, sonra kendimi Sadun’un kollarına atarım rahatlıkla’’ derken; mantığı ve gururu ise ne olursa olsun aldatılmış olmayı kabullenemeyeceğinden ‘’ İnşallah hiç bir şey yoktur’’ diyordu.
Kendi dairelerinin önüne geldiğinde artık kalbi neredeyse duracak vaziyetteydi. Anahtarıyla kapıyı yavaşça açtı. Allah Allah…Kocasının ayakkabıları içerde ayakkabılıktaydı ama ayakkabılıkta tanımadığı bir çift ayakkabı daha vardı. Bir çift spor ayakkabısı. Erkeklerin de, bayanların da giydiği türden bir çift spor ayakkabısı…Şifonyerde ise kocasının montu dışında yabancı herhangi bir şey yoktu.
‘’ Hay Allahım ya..Adamın günahını aldım. Bir erkek arkadaşı gelmiş sanırım’’ Diye düşünerek salona geçtiğinde salonda hiç kimse yoktu. ‘’Acaba mutfaktalar mı?’’ Diye mutfağa doğru yönelmişti ki yatak odasından gelen kocasının sesini duydu: ‘’ Eeeee yeter ama hayatım. Neticede bu çeşme suyu değil. Haşatım çıktı yahu..’’
Necla beyninden vurulmuşa döndü. Üç senedir kendisine elini bile sürmeyen bu şerefsiz evladı şimdi, üstelik bir başka kadının kollarında haşatı çıkıncaya kadar sevişmişti ha?
O hışımla yatak odasının kapısını açıp rüzgar gibi içeriye daldığında Haluk neye uğradığını anlayamadan anadan üryan bir şekilde yataktan fırlayıp ayağa kalktı. Necla yirmi yıllık kocasının o iğrenç vücuduna bakmadı bile. Aniden kafasına yorganı çekip kendisini saklayan şıllığı merak ediyordu.
Öfkeyle yorgana sarılıp o orospunun üzerinden almaya çalıştı ama kadın öylesine canla başla yüzünü göstermemek için yorgana sarılmıştı ki bu pek mümkün görünmüyordu. Lakin yine de kadının bacaklarını görmüştü. Görmesine görmüştü ama jiletle kılları alınmış olduğu besbelli olan bu bacaklar kadın bacağından çok erkek bacağına benziyordu.
Şaşkınlıkla donunu giymeye çalışan Haluk’a kustu bütün öfkesini
-Ulan pezevenk, ulan deyyus. Beni, kendi yatağımda erkek kılıklı bir karıyla mı aldatıyorsun?
Haluk artık okun yaydan çıktığını, o yorganın altındakinin kıyamete kadar o yorgan ile kendisini saklayamayacağını biliyordu. Seslendi.
-Oldu olacak, kırıldı nacak. Yorganı aç da kim olduğunu görsün.
Yorganın altındaki şıllık, yorganı üzerinden attı ve kendisini gösterdi.
Necla karşısındakini görünce bir mide bulantısı ve öğürme krizine tutuldu. Çünkü bu…Evet bu, bir senedir hasretiyle yanıp tutuştuğu, ‘’ Senin kollarında uyumak için canımı bile veririm’’ dediği Sadun’dan başkası değildi.
Necla, içinde ne varsa halının üzerine kusarken Sadun sanki hiçbir şey olmamış gibi elini onun omzuna koydu ve:
-Ben sana ‘’ Kocan seni bir başka kadınla aldatmaz’’ dememiş miydim?
---------------------------------------------------------------------------------------------------
Tarih: 03.01.2017
Nazilli´de meydana geldiği belirtilen olay iddiaya göre, şöyle gelişti; Kocasından şüphelenen N.G. adlı kadın, saat 11.00´de çalıştığı işyerinden izin aldı. Evine gittiğinde, kocası H.G.´yi yatakta S.C. ile eşcinsel ilişki sırasında yakaladı. S.C. hızla evden kaçarken, kadın da cep telefonunu aldığı kocasını evden kovdu.
Cep telefonundaki mesajları okuduğu belirtilen N.G., kocası H.G. ile S.C.´nin birbirleriyle bir gün önce yaptığı görüşme ve yazışmaların kayıtlarıyla boşanma davası açtı. N.G. bu kayıtları, S.C.´nin çalıştığı kamu kurumunun merkezine de gönderdi. Eşcinsel ilişki skandalına adı karışan S.C.´nin Nazilli´de yurttaki işine de son verildi.
Boşanma davası açan kadının, kocasının cep telefonundaki yazışmalardan, yurtta kalan bir üniversite öğrencisinin de eşcinsel ilişki için önerildiğini fark ettiği ve bu konuda da kurumu bilgilendirdiği kaydedildi. Bununla ilgili de araştırma yapılırken, bu ilişkilere aracılık ettiği öne sürülen yurttaki güvenlik görevlisi Z.Y. de açığa alındı. Z.Y. hakkındaki soruşturmanın sürdüğü belirtildi.
S.C.´nin işine son verildiğini belirten kurum yetkilileri, "Kurum dışında yaşanan, onaylamadığımız bir durum söz konusu" dedi.
YORUMLAR
Ne günlere kaldık
Hayy Allah'ım
Ne hikayeler ne hikayeler
Okurken tebessüm eder gibi olsak da kıyamet gibi zamanlardan geçiyoruz. Herkesin derdi öyle farklı ki insana hasret gider olduk be hocam.
Mahkemelerde ne dosyalar var
Çocukların müşteki olduğu ne hikayeler. Insan mıyız? Nereye duştük boyle dediğimiz neler neler.
Artık önümüzü değil sırtımızı kollar olduk.
Siz olayı oyle guzel mizahlaştirdıniz ama tebessüm ederken birden kendimi iç dokerken buldum.
Bu devirde kadın olmak da zor
Erkek olmak da
Cocuk olmak da
Yuva kurmak da
Yuvaya sahip çıkmak da
Ana baba olmak da
Insan olmak zor be hocam
Teknoloji icat oldu insanın kimyasi bozuldu. Genleriyle oynandı zahir insanin
Ahir zaman dedikleri belki de...
Yazarlik bu olsa gerek değil mi? Güldururken duşündüren
Okuturken mesaj veren
Var olun siz
Saygi ve selam ile.
Gülünesi bir mizahi yazı ..Evet..
Ama aslında biraz konunun tam içine girersek Ülkemizin gerçekten acı yüzüdür bu. Sanalda oynanan oyunlardan tutun da evlenene kadar öldüm bittim dediği kadına 3-5 sene sonra sırtını dönüp yatan kocalardan çıkın. Kimisi eşcinsel kimisi neyse:)
Bir laf var ya Hocam ağlanacak halimize gülüyoruz ey dostlar... Tam da bu söz buraya yakıştı.
Gülmeyin ya :) bu dert çekilesi değil.. .Rabbim böylesi kocayı kimseye nasip etmesin!...Katil olmamak elde değil...Kadın şimdi ömrü boyunca kendinden iğrenecek ...Lanet olasıca olmuş da ..yeri ebedi cehennem..içimi yüreğimi yırttı bu yazı...kalemine sağlık
Gül ESEN tarafından 1/6/2017 2:16:59 PM zamanında düzenlenmiştir.
İşte burada tecrübe konuşsun!
Sadun o sözü söylediğinde ben konunun sonucuna ulaştım.
YAZIYI OKUMADAN ÖNCE!
YAZIYI OKURKEN
YAZININ BİR PARAGRAFINDA.
VE NİHAYET YAZININ SONUNDA.
Sezai-- Ben yazıdan konunun sonucunu çözdüm.
Sami-- Bu uçkur mu ki çözesin?
Sezai--Bak ağabey yemin ettirme bana.
Sami--Nereden anladın?
Sezai--Unuttun mu ağabey ben Komiser emeklisiyim.
Sami-- İspatla o zaman!!!
Sezai-Vallah billah dedim ki bu Sadun denen kişi Gay(Guy-Gey)
Neden dersen o cümlenin içinde ne diyor Sadun Gay'i? ‘’ KOCAN SENİ BAŞKA KADINLA ALDATMAZ’’
Buradan ne sonuç çıkar? Bir Gay ve de Top ya da bir Erkek ile aldatır.
Sami-- Eeeee sonra???
Sezai--Sonrası mı var ağabey biz adamı '''gözünden'''(Pardon ağabey o denden içindeki kelimede bulunan ''z'' harfini ''t'' ile değiştir!) tanırız. Meslek sırrı.
Sami-- Sen var ya seeeennn ne kelaynaksın!
Sezai-- Bak yine kabahatimi yüzüme vuruyorsun!
Sami-- Amma kırılgansın haaaa!!! Kele kel denir köre kör!
Sezai-- Tamam tamam sen ağabeyimsin ya!
ÜÇ BEŞ DAKİKA SONRA:
Yüreğine sağlık ağabey! Nasıl bir sabır var sende anlayamadım.
Bu kadar yazıyı P.C. nin başında oturup erinmeden yazıyorsun?
Vallaha helalin var.
Ama kötümü oluyor? Yooook benim hoşuma gidiyor okumak.
Selam ve saygılarımla.(Bak hemen bıkıp sonuca gidiyorum)