- 530 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Trafiğe Plastik Dubalarla Yön Verilen Kent
Son iki üç yıl içerisinde Malatya’nın hangi cadde ve sokaklarına gidecek olsanız kaldırım kenarlarında yol boyunca plastik dubalarla karşılaşırsınız.
Sadece yol kenarlarında değil bazen kurum ve kuruluşların giriş çıkışlarında bazen eğitim kurumlarının giriş çıkışlarında bazen de özel mağazaların, alışveriş marketlerinin, hastanelerin, kısacası birçok işyerlerinin giriş çıkışlarında da karşılaşırsınız. Bu saydığım yerler dışında özel şahıslara ait bina giriş çıkışlarında dahi görmeniz mümkündür.
Araçların park etmesini önlemek ve trafik akışını yönlendirmek amacıyla konulduğu anlaşılan bu plastik dubaları hemen hemen her yerde görmeniz mümkündür.
Ancak en ücra sokaklara kadar konulan bu plastik dubalardan asıl konulması gereken ve asıl tedbir alınması gereken yerlere ise nedense konulduğunu hiç görmedim.
Ben görmediğim gibi sizlerinde gördüğünü hiç sanmıyorum.
Neresi diye merak etmeye başladınız değil mi? Sizleri fazla merakta bırakmadan açıklayacağım…
Manuel ya da akülü tekerlekli sandalye kullanan engellilerin günlük yaşamlarında bir veya birkaç defa karşılaşarak yaşadığı sorunların başında yaya kaldırımlarına çıkıp inebilmek amacıyla zor bela yaptırılan rampaların önünün duyarsız ve bilinçsiz olan düşünce engelli sürücüler tarafından araçlarla kapatılması gelir.
Bu araçlar arasında hangileri yok ki. Vatandaşlara ait olan araçlar mı dersiniz, resmi kurumlara ait araçlar mı dersiniz, özel işletmelere ait araçlar mı dersiniz hepsini de görmeniz mümkündür.
Bu rampaların kapatılmasına engel olması gereken görevlilere ait olan trafik polislerine ait araçlar ile belediyelerin kent trafik memurlarının araçlarına kadar da yer yer görmeniz mümkündür.
Bazı yaya kaldırımlarına yapılmayan bu rampalar yüzünden, bazı yaya kaldırımlarına da yapılmış olsa da sağlıksız ve kullanışsız bir şekilde standartlara uygun olmaması yüzünden ya da var olan rampaların önlerinin araçlarla kapatılması yüzünden mecbur olduğumuzdan araçların kullandığı trafik yolunu kullanmak zorunda kalıyoruz.
İşte sorumsuz, duyarsız ve bilinçsiz insanlar tarafından araçlarla ya da başka şeylerle kapatılan bu rampaların etrafında nedense bu plastik dubalarla veya bunlara benzer nesnelerle önlem alındığını hiç görmedim…
Bir gün araçların arasında ölümle burun buruna gidip gelirken Ankara’da çöp arabasının altında kalarak hayatını kaybeden Nevzat Özyavuzer adlı kaderdaşımız gibi hayatımızı kaybedersek şaşırmayın sakın. Böyle olduğunda ise bunun asıl ve tek sorumlusu engellilerle ilgili standart düzenlemeleri yapmayan yetkililerdir.
Manuel ya da akülü tekerlekli sandalye kullanan engellilerden bu sorunu yaşamayan yok gibidir. Bu konuyla ilgili en son yaşadığım olay 27 Kasım 2016 Pazar günü Atatürk Caddesinde İstanbul Pasajı girişinde bulunan yerde oldu. Rampa işgalleriyle en çok karşılaştığım ve yaşadığım yerlerden bir tanesi bu yerdir.
Pazar günü saat 11.55 gibi kaldırımdan inmek için rampanın bulunduğu yere geldiğimde iki aracın yolu kapattığını gördüm. Sürücüyü yakınlarında görebilirim umuduyla etrafa bakındım. Ancak hiç kimseyi göremeyince saat 11.57 de 155 Polis İmdadı aradım ve durumu bildirdim. 2.36 dakika kadar memurla konuştuktan sonra bana konuyla ilgili birim olan Trafik Şube Müdürlüğünün numarasını vererek orayı aramamı belirtti. Pazar günü olması nedeniyle emniyete bağlı bir birim olduğunu ve bu nedenle kapalı olmayacağı düşüncesiyle verilen numarayı aradım. Telefon çalmasına rağmen açan olmayınca tekrar 12.02 de 155’i aradım. Bu defa başka bir görevli çıktığından tekrar olayı anlatıp yerimi bildirdim ve yardım istedim.
Son konuşmadan sonra beklemeye başladım, zaman ilerledikçe ve gelen giden olmadıkça gerilmeye başladım. Aradan 10 dakikalık bir zaman daha geçince tekrar 155’i aradım. Telefona ilk aradığımda konuştuğum görevli çıktı. Gerildiğim için sitemli konuştum ve daha ne kadar beklemem gerektiğini sordum. Adresi bir daha sorunca bulunduğum yeri söyledikten sonra, “Ya bu mobeseler ne işe yarıyor, şu anda bulunduğum yeri gören iki tane mobese kamerası var nasıl görmezsiniz?” dedim. En sonunda, “Tamam, şu an seni gördük görevli ekibe bildirildi, birazdan gelir” dediler. Görevliye, “Her zaman rampalarda bu sorunu yaşıyoruz, buna bir çözüm getirilmesi gerekiyor. Açık açık söylüyorum, sürücülerin kapattığı bu rampalara bir çözüm getirilmediği takdirde ben de protesto etmek için bir gün en işlek ana caddede yolun ortasında arabamı durduracak trafiğin kilitlenmesine neden olacağım.” dedim.
Aradan bir kaç dakika daha geçtikten sonra bir trafik memuru geldi ve araçların resimlerini çekti. Resimlerini çekerken de, “Şimdi ben buna hangi işlemi yapayım ki. Burada engelli rampasıyla ilgili herhangi bir işaretleme de bulunmuyor” dedi. Memura, “Hangi rampada işaretleme var ki burada da olsun. Mecburen engelli rampasını işgalden cezasını yazmanız gerekiyor” dedim ve oradan ayrıldım.
Sözün özü olarak, Malatya’nın dört bir köşesine dubaları koyan belediye ya da emniyet yetkililerine sormak istiyorum. Engellilerin kullanmış olduğu bu rampa önlerinin araçlarla ya da başka şeylerle kapatılmaması amacıyla neden bu dubaları koyarak gereken tedbirleri almıyorsunuz? Rampaların üzerinde renkli engelli logosu koyarak ya da farklı bir şekilde neden işaretleme yapmıyorsunuz? Böyle bir uygulama yapmanız için illa bir engellinin hayatını kaybetmesi mi gerekiyor? Yaptığınız çalışmalarda bir defa da engellileri düşünerek standartlara uygun yapsanız ne kaybedeceksiniz? Tarihe aynalı altgeçitlere sahip Malatya diye geçerken bu gidişle trafiğe plastik dubalarla yön verilen kent olarak da geçeceksiniz…
Ali Haydar Koyun
Yazar/Engelli Aktivist
YORUMLAR
Bu yaşımda üniversitede okuyorum(1951)... ne olmak istiyorsun diye sorana cevâbım;
Fahrî Trafik Müfettişi olmak istediğimi söylüyorum...
Bugün de böyle bir araba gördüm, görmek isteyene göre en ucuz ve kolay iş.
Taşıt arabalarının yanlış ve bilerek yaptıkları park edişleri sebebinden araba almayı bırakın,
hiçbir arabanın direksiyon başına geçip iki metre mesafe olsun sürmeyi aklıma getiremiyorum!...
Kaldırım tenekeleri diyorum bunlara... eskiden, çöp arabası geçtikten sonra boş çöp tenekelerini kaldırımdan almayanlara ders olsun diye,
o vaktin şımarık gençleri öyle bir tekmelerdiler ki, sesini duyan sahibi, biraz da mahcup- gider,
düştüğü yerden alıp gelirdi 18 litrelik gazyağı tenekesinden boyanmış çöp tenekesini...
Her vakit derim, bir daha diyeyim; Bizim Polislerimizin yetkilerini kısan meclis milletvekilleridir...
Verin O'nlara yetkiyi... elinde copla dolaşsınlar bakalım... kimmiş devletin kanunlarını hiçe sayan!.
Bizde, herkese iyi insan muamelesi yapılması; insan terbiyesini iyice zayıflatmış!..
Aile ahlâkını yeterince alamadan ya da aldığı halde yüreğine iyice sindiremeyenler ve
çok paraya hızlı kavuşanların zilletinden Allah, Sizi ve bizi korusun.
Sağlıkla kal...
Kadir Yeter. 04.01.2016 Çarşamba. TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/160857-trafige-plastik-dubalarla-yon-verilen-kent/
alihaydarkoyun Ali Haydar Koyun