- 404 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Elli Kuruşa Bir Dolu Paha Biçilmez Sevgi
Çocuklaaaar, ah bu çocuklar. Ne de severim başka başka çocukları da kendi çocuklarım gibi, yüreğimin orta yerine koyarım... Çocuklar saftır, temizdir. Hiç bir çocuk kendisine dışarıdan birisi telkinde bulunmaz ise kavga da başlatmaz, savaş da. İnsan soyu arasında en barışçı varlık, ne erkek ne de kadındır, her yerde ve her zamanda çocuktur, çocuk... Keşke biz büyüklerde onlar kadar saf ve temiz olabilsek. Keşke büyüdükçe küçülmeyi bilebilsek...
Bütün çocukları severim ben. Bütün çocuklarda tatlıyı sever. Ufacık bir çikolata, bir çocuğun yüreğine giden en kısa yolu bulmaktır. Her ne kadar çikolata ve tatlının aşırısı çocukların dişlerine zarar veriyor olsa da yine de hiç bir çocuk kendisine ikram edilen çikolatayı geri çevirmez... Siz yemediniz mi çocukken anne ve babanızın ya da teyzenizin dayınızın, dedenizin babaannenizin elinden bir küçük baston çikolata. Ne de heyecanlanmıştınız değil mi o çikolatanın yaldızlı kağıdını açarken? Ne de yüreğiniz pır pır etmişti...
Çocuklar kin ve nefreti bilmez. Onları kızdırırsanız bile iki üç dakikada geçer kızgınlıkları. Onların sinirlilik durumları biz büyükler gibi değilidir. En yaramaz diye adlandırılan çocuğun bile sevgi dolu bir yanı, yaklaşacağınız, onu elinizin avucunuzun içine alacağınız bir tarafı mutlaka vardır. Sakın sakın ha çocuklarınıza vurmayın. Boş verin o saçma sapan ’’Dayak cennetten çıkmadır.’’ lafını. Onun yerine dayak ile ilgili şu veciz cümleyi aklınıza getirin ’’Dayak ile adam olunsaydı önce eşekler adam olurdu.’’ Çocuk dövmekte neymiş. Yapılan araştırmalarda çocukluk yıllarında anne ve babalarından aşırı derecede şiddet gören çocukların daha ileri ki yıllarda suç işlemeye daha meyilli yurttaşlar olduğu gözlemlenmiş bilimsel bir gerçektir...
Anlamaya çalışın çocukları. Basma kalıp bir laf belki ama ’’Çocukların seviyesine inmeye çalışın.’’ Yaşı küçük bir çocuğun, sizin gibi, yetişkin insan gibi olgun davranmasını beklerseniz, hayal kırıklığına uğrarsınız. O büyüyene kadar bir çok hata yapacak. Bazen bardak tabak, çanak kıracak. Bazen perdeyi boyayacak. Bazen düşecek dizlerini parçalayacak. Hatırlayın bakalım geçmişinizi, bunların bir çoğunu, hemen hemen belki de hepsinden fazlasını siz de yaptınız. Size de bağırdı çağırdı anneniz babanız. Ne kadar kötü olmuştunuz, ne kadar moraliniz bozulmuştu. O zaman aynı şeyleri siz de çocuklarınıza yaşatmayın lütfen...
Sokakta top oynayan çocukların arasına girer misiniz zaman zaman. Ben girerim, denk gelmeye görsün sokakta maç yapan çocuklar. Önce ayağıma gelen topa bir çakarım sağ ayağımla. Sonra da kaleye geçerim bana gol atsınlar, hem de beşikten. Ne de sevinir ne de gurur duyarlar kendileri ile... Eskisi gibi koşturamasam da onlar ile dilim beş karış dışarı çıksa da yine de seviyorum onlar ile haşır neşir olmayı. Akşam da babalarına annelerine anlatırlar ’’Bak maç yaptık baba hem de Ahmet amcaya beşiğinden gol attık.’’ Afferin ulan keratalar. Sokaklarda top tepin de büyüyüp adam olunca yüreğinizde ki vatan sevgisini sakın tepmeyin...
Bir çikolata ufacık elli kuruş. Bir sakız yirmi beş kuruş. Sadece kendi çocuklarınıza değil, sokakta oynayan hiç tanımadığınız çocuklara da alın verin. Sonrada onların ta gözlerinin içine içine bakın. O küçücük gözlerin içinde kocaman kocaman dünyalar kadar mutluluklar göreceksiniz. Bu duyguyu yaşamak ne büyük gurur vesilesi. Yurdumuzda ülkelerinde ki savaştan kaçan mülteci çocuklar var, onları da zaman zaman hatırlayın derim. Sevgi, çocuklara, o muhteşem varlıklara sevgi, bir çikolata bir sakız kadar ucuz olmasına rağmen yine de paha biçilmezdir. Hepinize en derin sevgi ve saygılar...
YORUMLAR
Serin gönüllerin sevgi ateşine ihtiyaçları var; derininde közü olanlara, ne mutlu...
Sağlıkla kal... sevgisiz kalma.
kadiryeter Kadir Yeter. 02.01.2017 TRABZON.
Yazlarının sonuna, imza yerine ismini ekle...
w.edebiyatdefteri.com/160816-elli-kurusa-bir-dolu-paha-bicilmez-sevgi/
Ahmet Zeytinci'ye