- 644 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Totem İlah Mamon 2
Totemi mana ve totemi yalıtmanın içinde ufak bir ortak sosyal birlik eğilimleri olmadı mı, totemi alan da olamazdı. Totemi oluş, genel zaman akışlı çevrenin içine çevre devinmesine uygun bir özneli monte oluştur.
Çevredeki genel zamanın özel ve özgün bir parça olan dilim alanın içine, grup eğilimli tutumlar yalıtama olmaktadır. Yani genel frekanslı salınımlı belli bir frekans üzerine özel özgün ve amaçlı bir salınım bindiriş edilmektedir.
Genel zamanın sanal olmakla yalıtılan belli frekansı üzerine modüle edilen gruba özgü amaçlı bir özneli oluş; totemi oluşla zamanı akıtmaktı. Totem, yalın ve ayrı ayrı yalıtıma oluşlarıyla gelecekteki sosyo toplumunun ön nüvesidir. Sosyal (duygu deş) bir var oluş sistemidir.
Kısaca totem, grup iradesi basıncıydı. Totem, grup iradesi olmakla; kişi üzerine bir etkiydi. Totem kişi eğilimlerinin grup üzerinde düzenlenişiyle; kişinin kendi üzerine dıştan kendi etkisidir.
Grup iradesi ya da totem iradesi bu ilk aşamasıyla yapıcı, dinamik kolektif bir iradedir. Ortaklığa hitap eden bu güç ve bu irade; yöneten, saygılınınsan ve hatta yokluğu düşünüldüğünde korkulan iradedir. Etkileri ile bu irade, olağan üstü ve büyüleyicidir.
Süreç uzun aradan sonra köleci sisteme geçecekti. Totemi iradenin daha gelişkin şekli olan ilahi irade ile totemi irade etkileri özel mülk sahiplerinin eline geçecekti. Grup gücünden ve ittifakı güçten oluşan bu güç; özel mülk sahibinin El, gücü olacaktı.
Özel mülkiyetçi iradenin eline geçen bu güç, özel mülkçü hırslarla kontrol edilemez bir güç olacaktı. Artık yeni güç bir muktedirlikti. Bir tiranlıktı. Bir monarklıktı. Bir mutlaklık ve mutlak bir diktatörlük olacaktı.
Tarihi süreç bundan sonra; cebri mutlaktı yaptıran, mutlak düzenleten güç olacaktı. Mutlak oluş hakkı özel mülke sahip olmanın kullanımıydı. Süreç özel mülk sahibi ile özel mülkten yoksun olan taraflar arasında sınıf mücadelesi olmakla geçecekti.
İki sınıfın arasına lümpen sınıf gibi (din adamlığı-haydutluk-mafya, medyumluk vs. gibi) ara sınıf denen katmanlar da süreç içine girecekti. Mutlaktı egemen güç olan devletlilerin (mülk sahiplerinin) güç kullanımındaki baskı ve basıncını düzenleme ortaya konacaktı.
Bu düzenleme ilkin dinler eliyle ve çeşitli marifet için de kullanılan merhamet gibi adalet gibi soyut sözcüklerle olacaktı. Devlet olanın (mülk olanın), devletli olanın (mülklü olanın), güç kullanımından doğan baskı ve basıncına karşı günümüze doğru demokrasi adı verilen süreçlerin birçok şekli de ortaya koyacaktı.
Birçok yanlışlarına rağmen demokratik süreçler güçle gücü duyan arasında tartışılmakla uygulamalı oluyordu. Güçler birbirini kontrol ediyordu. Süreç güçler ayrılığına dayalıydı. Sorunlar ezen ile ezilen arasında karşılıklı görüşülüyordu.
Hiç değilse demokrasi, köleci sistemin başında beri hiç tartışılamayan mutlak irade olan krallarla, mutlaktı iradeli pek çok dini normlara göre, daha somut; daha doğru, akılcı tartışılır yaklaşımlardı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.