KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1432 Okunma
- 20 Yorum
- 3 Beğeni
EN SON NE ZAMAN SEVDİNİZ?
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sorumsuz yalanları var insan ırkının ve kopyalanan hayatları var.
Nifak sokulan yarınlara sığan dünler de var.
An var aslında ve soluklandığımız minvalinde ömrün kaygı yüklü duygu çeperleri var ölümsüzlüğü milat bilip de miadı dolmuş ne çok sevgi var.
Var da var.
Dar alanlarda kısa paslaşmalarla geçen ölgün cümleleri de var beşerin. Kıyamet yolcusu yalanların uzamında yankısı çok uzaklardan duyulan acılar olmasına rağmen burnumuzun ucundakilerinin tenezzül etmediği ve hoyrat darbeleri var dost bilip de sır verdiğimiz, dağ bilip sırtımızı dayadığımız, dayanaktan ziyade köstek misali yalan dostlar var.
Tümden gelen coşkusu mu hezeyanı mı insanoğlunun yoksa muteber bir sevgiyi yüreğe yükleyip mundar olmuş insan ilişkileri mi?
Sonları muhafaza etmek adına başını yitirdiğimiz hikâye kahramanlarının soluksuz tüketilmişliklerini rahmet bilmenin de ötesinde istimlâk edilmiş ruhlar mı yoksa anlık bir rötuşla gülen adam pozu veren nice maske?
Takındığımız mı tutum geliştirdiğimiz mi?
İçten gelip bir yüreğe dokunmak iken arzumuz damarımıza basılan bir hegemonyanın müritleri miyiz yoksa? İfşa edilen gerçekleri görmezden gelip ifa etmekle yükümlü tutulduğumuz yalanların mecrasında kaybolmuşluk iken yine hak getire belki de mücbir sebeplerle deşifre edilen sırlar ki ser verip sır vermekten imtina etsek kulağı olan duvarlar…
Kanıksamakla mükellefiz oysa zira bize öğretilen lakin çarçur edilen sevgileri, sevdaları gördükçe bu sefer de sevmekten korkar olduk.
Zinhar yalan, demek mümkün olsa keşke ve en saf haliyle kalsa aşk da masumiyet de hatta içimizde saklı o çocuk da hele ki çocuk sevinçlerimiz örselenmese keşke ve keşke ötekileştirmesek birbirimizi hatta kendimizi: Soyutlamasak duygularımızı, sorgulamasak en küçük darbeyi oysaki insan ruhunda batıl bir rabıta değil midir yalan ve müridi iken kıyım ve gıybet?
Sona kurulu bir sayaç oysa tüm yaşanmamışlığı yine yaşanmışlık düzeyinde sorgulayan ve tetikleyen ve en derin darbe yine ihlal edilen benliğimiz ve konuşlu bir riya mı yoksa beyhude kelamlarda saklı tutulu ve mensur bir gölgeden alıp da boyumuzun ölçüsünü kifayetsizliğimizin ölçütü mü yoksa randıman almayı düşünüp heba edilirken en iyi hallerimiz oysaki karnemizde yazardı tüm sosyal ilişkilerde ve bireysel yükümlülüklerimizde farkında bile olmadan hibe etmişken sevgimizi ve henüz çiğnenmemişken çocuk ruhlarımızda büyüyen o mis kokulu çimen.
Bir rütbe belki de vicdan ve bir cürüm yine vermediğimiz beyanatlarda kıvılcımlara sebebiyet veren o rüştünü ispatlamamış iyi niyet ve yine göstergesi saf sevgim/iz.
Sahi, siz en son ne zaman sevdiniz sebepli sebepsiz yoksa o da mı suç oldu?
Hani dokunmadığımız hani görmediğimiz ve duymadığımız bir sesin sahibi iken yürek kıyama durmuşken…
En saf halimiz ne özel ve ne dirayet sahibi bir yükümlülük yeter ki yitip gitmeyen üç beş yıldız olsak her birimiz ve çalmadığımız şarkılarda kaybolmakla kalmayıp yeniden bulsak o çaldırdığımız saf ve temiz yanımızı ve bir bir sunsak yine en saf haliyle sevgiyi ve sevginin gücünü hem de riya denen kavramın henüz keşfedilmediği bir zamana geri dönsek de saflık olsa raconumuz.
YORUMLAR
Ah öyle zaman olsa da geri dönebilsek Kızım...
Öyküler yazmaya başladım...
Bir sanal dünyada geçiyor.
Kötülükler, cinayetler, iftiralar yok.
Kalp kırmak yok...
Yalnızca sevgi var...
Tıpkı bu yazıda özlenen bir dünya...
Keşke gerçek olsa...
Gülüm Çamlısoy
Güzel yüreğiniz dert görmesin.
Çok teşekkür ediyorum Kadir babam.
En derin saygı ve selamlarımla yürek dolusu sevgimle babam...
Ellerinizden öpüyorum.
Gülüm Çamlısoy
hem mümkün mü sevmeden yaşamak.
tüm sevgimle canım arkadaşım.
adım gibi eminim ki tüm kırıklar bir araya gelecek hem de çok yakın bir gelecekte.
nefis bir akış yine
tebrıkler canda canım
Gülüm Çamlısoy
cansınız sevgili Funda Hanımcım.
çok çok sağ olun sevgili dostum.
güzel yüreğinize selam olsun.
tüm sevgimle.
Sevgi sagliktan sonra gelen değeleridir biz insanlarin. sevgisiz kalpler taşlaşir ne kendine nede bir başkasina hayir gelmez o kişiden.sevebilmek büyük meziyet insani dogayi börtü böcegi kisaca Allahin yarattigi sevgiyi hak eden her şeyi.güzel bir yazi tebrik ederim şairem gün seçkisini.saygılarimla...
Gülüm Çamlısoy
Yüreğinize selam olsun şairem.
Çok teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle...
SEVGİLİ GÜLÜM sevgi üzerine yazdığın bu güzel eserin için seni kutluyorum.Beni aldı götürdü ve şarkılarla buluşturdu.Sevmekten kim usanır hangi savaş meydanın da kaybedersem kaybedeyim yine sevgi diyorum...Yüreğinde sevgiyi saklayan koruyan yücelten o güzel kalbine selam olsun ve senin gibi düşünen herkese...Sonsuz muhabbetlerimle..Samsundan gül gönderiyorum efendim...sevgi kokulu ....
Gülüm Çamlısoy
Sevmek hep ama hep hele ki o manevi coşkusu yok mu insanı alıp götüren...
Yalnızlığın ilacı.
Yüreğin huzur bulduğu ve bir o kadar mutluluk çağrıştan.
Hüzün de olsa yürekte çok derinde sevgi sayesinde bertaraf etmek çok olası.
Güzel varlığınızla huzur buldum.
Zor zamanlardan geçiyorum ki geçiyoruz da insanlık olarak bu bağlamda dostluk nasıl da değer kazanıyor her şeyin çok ötesinde.
Selam olsun İstanbul semalarından ve yürek dolusu sevgimle sevgili gönül dostum...
Çok kıymetli seçki kuruluna ve değerli gönül/kalem dostlarıma tüm yüreğimle teşekkür ediyorum.
Varlığınızla varlık buluyorum.
İyi ki varsınız güzel ailem benim.
Tüm sevgimle, sonsuz selam ve saygılarımla...
Evet!...
En son ne zaman sevdik?
Ya da hiş sevdik mi?
Valla kendi adıma söyleyeyim,
bir zamanlar sevmiştim ben de.
Saf, temiz, inanılmaz masum bir sevgiydi.
Hayatın keşmekeşini tanımadığım,
geçim derdi peşine düşmediğim,
yalanı, üçkağıdı, dalaverayı bilmediğim günlerdi.
Hayatın renkleri bir başka güzeldi o günlerde.
İnsanlar bir başka yakışıklıydı.
Ve gönüller,
sevgiyi bir başka güzel tariflerler,
bir başka güzel yaşatırlardı.
Zaman geçti,
insanlar, hayatın şartları değişti.
Şimdi bilemiyorum,
o eski sevgileri yaşamayı, yaşatmayı bilen gönüller hala mevcut mudur?
Velhasılı kelam;
biz çok eskilerde sevmiştik.
Hayal etmenin bile güzel olduğu devirlerde.
Güzel bir çalışma olmuş.
Eski güzelliklere sürükledi bizi cümleler.
Gülüm Çamlısoy
Denemek lazım her şeye rağmen ki ben çok çok çabalıyorum aslında çok da zorlandığımı söyleyemem.
İnanmak zorundayım değerli yazarım: İnanmak ve yoluma devam etmek ve biliyorum ki bir şekilde Rabbim muteber kılıyor önce varlığımızı sonra da inandıklarımızı.
Sevmediklerimize gelince...Onlar zaten yeteri kadar cezalandırılıyorlar bu yine Yaradan'ın takdiri hem sevdiklerimiz bize yeter.
Devranın dengesi yine tezat kavramlarla sabitlenmekte.
Çok teşekkür ediyorum.
Sonsuz selam ve saygılarımı gönderiyorum değerli dostum.
Gülüm Çamlısoy
Sizler sayesinde hayatım günbegün değer kazanıyor ve sizlersiniz yine en büyük desteğim hele ki yazmak ve yaşamak iç içe geçmiş iki kavram olmuşken.
Yanlışlarımı görüyorum yazarken ve ruhumu aydınlık kılıyor yazdıklarım ve asla biliyorum, yazıyorum diyemem çünkü o ünlü deyişte yazarın belirttiği gibi:
''Tek bildiğim hiç bir şey bilmediğim.''
Dostluğun ve edebiyatın nüansı eşsiz bir tını tüm benliğimle vakıf olduğum ve anlam verip anlam olduğum.
Sonsuz selam ve saygılarımla Kemal Abim.
Ömrünüz çok olsun güzel insan.
Sevemiyorum gülüm hanım Çok sorumluluk yüklüyor omuzuma sonrası ihanet yazınız çok güzel saygılar
Gülüm Çamlısoy
Sevmeden yazamayız ki aslında yaşayamayız da.
Farkında olmadan sevdiklerimiz bizi hayatta dimdik tutan.
Çok teşekkür ederim.
Sevgiler, selamlar...
Herşeyin başı sağlıktır sağlığın da başı sevgi..
Tebrik ediyorum değerli kalemi.
Sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
Sağ ol canım arkadaşım.
Tüm sevgimle engin yüreğine...
" Sona kurulu bir sayaç oysa tüm yaşanmamışlığı yine yaşanmışlık düzeyinde sorgulayan ve tetikleyen ve en derin darbe yine ihlal edilen benliğimiz ve konuşlu bir riya mı yoksa beyhude kelamlarda saklı tutulu ve mensur bir gölgeden alıp da boyumuzun ölçüsünü kifayetsizliğimizin ölçütü mü yoksa randıman almayı düşünüp heba edilirken en iyi hallerimiz oysaki karnemizde yazardı tüm sosyal ilişkilerde ve bireysel yükümlülüklerimizde farkında bile olmadan hibe etmişken sevgimizi ve henüz çiğnenmemişken çocuk ruhlarımızda büyüyen o mis kokulu çimen."
Sevmek eyleminin bu kadar ayağa düşmesi kadar doğal ne olabilir günümüz toplumlarında. bu insancıl eylem batı toplumlarında, sanayinin geliştiği, üretimin artması, kısa sürede çok ve nitelikli metaüretme adına insanların adeta değil gerçekten robolaştırıldığı yer karalarının üzerinde insanların sevmeye, bir dakikalarını bile ayırmaya zamanları yok. serenat yapmaya, güller devşirip vermeye, sevgiliyi düşünüp uzun uzun mektuplar döktürmeye zamanları mı var Allahınızı severseniz.
hele bizim gibi insan emeğine, onuruna sıfır saygı gösterilen, gelir dağılımındaki çarpıklığın dünya rekorlarını zorladığı, plansız, programsız kentleşmenin, rantın acımasızca el değiştirdiği yerlerde sevgiyi, çıkarsız ilişkileri aramak saflık olur demessem yaşanmışlıklarıma haksızlık etmiş olurum.
sayın-sevgili kalem dost Gülüm hanım sevginin göçmen kuşlar gibi yok oluşunu şiirsel bir dille ve de tırnak içine aldığım biçimde çok uzun tümcelerle destansı bir dille betimlemişsiniz. göçmen kuşlar dönüyor,yaşam alanlarını yok etmediysek eğer. buharlaşan sevginin geri dönmesi olası mı? Einsteyn yaşasaydı ona sorabilirdik.
kutlarım algı zenginliğinizi ve klavyenizin gücünü.
Selam, saygı ve sevgimle.
Gülüm Çamlısoy
Akıllı telefonlarımızı ve lüksü sevdiğimizin yarısı kadar birbirimizi sevsek ne savaşlar olurdu ne de çocuklar ölürdü.
Bizler evlatlarımızı emanet edemediğimiz nice insanla iç içe yaşıyoruz.
Keşke kredi kartlarının sınırsız limiti kadar kontör yüklesek yüreklerimize.
Çoğaldıkça azalıyoruz.
Duygularımızı yitirdik kala kala olumsuz algılarımız ile dünyayı zindan ediyoruz birbirimize.
Teşekkür ederim kıymetli hocam.
Selamlar, saygılar, sevgiler efendim.
Bazen yazılarınızı idrak edebilmem için 2 kere yahut 3 kere okuyorum.
Bu yazıların kıvrak kalemden çıkması hiç de şaşırtıcı değil
Tebrik ediyorum
Gülüm Çamlısoy
Sağ olun sevgili Ayşegül hanım.
Gününüz ve ömrünüz aydınlık geçsin.
Sevgimlesiniz.
bu anlamlı paylaşımı yazan yüregi kutlarım
İçinde sevgi barındırmayan yüreği,kes at çöpe.
Bırak yemesini,koklamaz it bile..
Kul düşünce
Gülüm Çamlısoy
Ne güzel bir tınısı var:s-e-v-g-i...
Sonsuza giden ve yine evreni kucakladığımız.
Üstelik çok da kolay sevebilmek ama zoru seçiyor çoğu insan ve işte yaşlı dünyamızın yaşları ve yasları.
Selam olsun dost yüreğine...
Sevmeden yaşayabilir miyiz ki? :)))...
Tebrikler Gülüm Hanımcığım
Sevgilerimle
Gülüm Çamlısoy
Çok teşekkür ederim İpek Hanımcım.
Her şey gönlünüzce olsun sevgili dostum.
Tüm sevgimle.
Mutlu kalın.
:)))
sevmekten vazgeçtiğim zamanlar çok olmuştur. Dünyayı mesela
yalanı, riyayi, ihaneti hiç sevmedim ya da çıkar için koşuşturmayı.
insanı sevmek istedim her vakitte. Yaradandan ötürü. Lakin ağzımın payını da almışlığım çok olmuştur.
Aşk'a gelince
"Filmlerde olurdu bir tek o da motor durana kadar"
ne çok yazıldı, çizildi aşk konusunda
Ama ben en çok Nazım' ı tek geçerim.
"Sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? değil?
Tahir Zuhreyi sevmeseydi ne kaybederdi Tahirli'gınden
...
yani her şey yürekte"
aşk karşılık beklemeden, hesapsız kitapsız olursa güzel, ne kadar varsa kalbin o kadar sevebilmek mesele, ne kadar becerilir bilmem ama.
güzel yazınizı tebrik ederim
sevgimle
Gülüm Çamlısoy
Sevilmeden sevmek ki her anlamda çok olası lakin sevgi doğamızın yaratılış gerekçesi bu bağlamda tezat duyguları sizin gibi ben de sevmiyorum.
Çok çok olumsuzluk yüklü bazı insanlar ve sahip oldukları: Durduk yerde birbirinden nefret eden ya da yaşama sevincine müdahil eden ya da arkadan konuşup yüzümüze gülenler ama acınacak olan biz değiliz.
Yalın, net, şeffaf insanların hüküm sürdüğü bir dünya diliyorum aslında biliyorum ki bu düş'üm asla gerçekleşmeyecek ama bireysel çabam yaşadığım sürece devam edecek.
Sevmeyi seven biri olmak sanırım hayatla olan bağımı kuvvelendiren.
Çok çok teşekkür ederim.
Sevgilerimle...
Saf ve temiz kalabilmek tamamen zor olsa da bu çaba içinde olumlu düşünceler edinmeye çalışmak en büyük adım olur.
Bizleri mutlu edecek olayların daha fazla olması dilerim. Kendi içimizde sevgiyi büyütelim ve büyüdükçe çevreyi de etkisine alacağını göreceğiz.
Selamlar sevgiler
Gülüm Çamlısoy
Sevdikçe sevmeyi daha da arzuladığımız üstelik az sayıda insanla sınırlı kalmamalı da.
Sebepsiz de mümkün sevmek ve yine tüm iyi niyetimizle, yüreğin asaleti ile ki bu potansiyele zaten sahibiz.
Tüm sevgimle sevgili şairem.
Çok çok teşekkür ederim.
Sevdim sanalda sevdim,sanalda aşık oldum,geç buldum çabuk kaybettim o sevgiyi
Ölümüne sevmiştim,ölümüne aşık olmuştum hemde edebiyat defterinde o edalı,o sedalı şiir,şair yüreğe,sevgisi halâ yüreğimde,sülyeti beynimde,gözlerimde sesi kulaklarımda ismi dilimde
viraneyim 8 yıl önce sevdim yaşıyor köşesi yanık şiirlerimde
Yalan yok,riya yok, sevmiştim Mecnunun Leylayı,Keremin Aslıyı,Ferhatın şirini sevmesi gibi
Rapt- zap altına almıştım adeta güneşi,
şimdi ise kışı boranı yaşıyorum yalnızlığımı sırdaş edindim
Dertleşiyorum
Saygılarım
Naif yüreğinize
Mahir,manidar kaleminize
Asil dost yürek
Gülüm Çamlısoy
Yeter ki uzlaşalım ama öncelikle kendimizle.
Gerçeklerin doğurganlığı değil mi hayatı ve sevgiyi kutsal kılan.
Saygılarımla değerli dost.
şair67
lakin delidir,divanedir yürek
Laf dinlemiyor, kimi zamanlar
Duyarlı yüreğinize
Bir kez daha selam olsun
Saygılar
Gülüm Çamlısoy
Şükür değil mi her şeyin başı ve sadece iyi niyet eşliğinde hayatımıza sahip çıkmak.
Seveceğimiz başka şeyler de var: Yeter ki vicdanımızla barışık olalım hele ki başımıza yastığa rahat koymak yok mu...
Hele ki evren boğdukça daha da sahip çıktığımız değerlerimiz: Evet, değerlerimiz.
Saygılarımla...
Aslında bu yazıyı esas alıp İnsanlık,ve sevgi adına bir kitap bile yazabilirim inanın..Lakin hiçbirşeyi değiştiremeyeceğimi de çok iyi biliyorum..Neden mi..İnsan önce evinde bakmalı şöyle kendisine..Ne demiş atalarımız Önce aynada kendine bir bak nasılş görünüyorsun..Sonra dışarda çalım satarsın..
İşte o yüzden diyorum ki insan evinde birşeyleri değiştiremiyorsa,toplumda caka satmaya hiç gereği yoktur..Ne eşime söz geçiyor,nede çocuklara..Bu yaşta güç kullanmakta ayılık olur..Ayı olmayınca da dayı olunumuyor..İnsanın kendi içinde olacak..Tv.ler ve sanal alem hayatıda insanşığıda insani değerlerimizi tamamen sıfırladık..
Şimdi bizede rest yapılması lazım diye düşünüyorum..Kutladım şairemi
Gülüm Çamlısoy
Sevmenin nesi zor bunu anlamış değilim bırakalım da sonlansın nefret.
Neye sahibiz hocam ya da neyin derdi bunca çekememezlik?
Bırakalım ve etrafımıza bakalım, demeden önce içimizi tamir etmek ve nefret denen haris mefhumdan kurtulmak.
Çok şey değişebilmekte sahip olduğumuz bakış açısıyla üstelik sevilmeden sevmek yine Yaradan'ın bir armağanı.
yanılmak da güzel yeter ki sevgiye ve mutluluğa bağdaş kuralım.
Saygılarımla değerli hocam.
En son ne zaman sevmeyi bıraktınız? sorusunu soruyla değiştirmek sanırım daha iyi olurdu kanısını taşırken bu makaleyi okumuş olacağım:)
Çıkar egemen bir hayatta, sevgi yok olmuşken bir de teknolojinin hız kazandığı, yayılmacı kültür egemen olduğundan beri SEVGİ-SEVMEK bir küfür gibi algılanmaya başladı! Sevgiyi bir tabu görmeye başlayan gençlik, sevgiyi, bir çıkmaz olarak görmeye başladı. Herkes kendi bireysellik kabuğuna çekilmiş hayatta nasıl savaşmayı, öldürmeyi öğrenmeye çalışıyorlar sanırım.
Sevgi geniş bir kavrama sahipken, insanlar neden dar kalıplar içine alıp kendi köleliklerine gönüllü olmuşlar hala anlamış değilim.
Sanırım "En son sevmek" sevmeyi teknolojiden çok önceydi sevdiğim anlar, sevdiğim insanlar... Öyle bir dalmışlığın ( dalgınlık) içindeyiz ki sevmeye zaman bulamıyor hale gelmişiz.
Evliliklerin, aşıkların, sevmenin çıkar üzerine kurulalı bir zaman diliminden güzel bir an yakalamak, kabuslarımızdan sıyrılmak artık çok zor. sanırım.
Eskiden "aşırı sevgiden maraz" olurduk şimdiyse ARAR olduk. Çok tuhaf değil mi?
Kendim adıma doğada her canlıyı severim, kötülerden uzak dururum. Bu yazıyı sevip okumak da bir sevmekse SEVMEK benim için sonsuzluktur.
Teşekkürler hocam
Saygılarımla
Gülüm Çamlısoy
Çokça sevip yanılmak bu da yetmezmiş gibi yerin dibine sokulan varlığımız.
Oysaki ben böyle öğrenmemiştim, deyip için için kanamak üstelik kanarken yalanlara yine de tüm gücümüzle sevsek keşke...
Olsun: insan sevilmeden de sevmeyi beceriyor ki bunun en canlı örneğimi olduğumu Allah biliyor.
Saf tuttukça bir kenarda saflığımızla acı çekmek de çok muhtemel.
Bu çağa ait olmadığımı avaz avaz haykırıyorum ve tüm kabullenmişliğimle kabul edilmeyi arzu ediyorum: Ne safça bir arzu olsun pes etmeye niyetim yok.
Oysaki: sevmek ne özel bir duygu ve evet, seviyorum tüm yalnızlığımla da kucaklamak adına...
Asıl ben teşekkür ederim.
Selam ve saygılarımla değerli kalem dostum...
