- 995 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DELİ
Meslektaş olan Ömer Babayla Cahide Anne emekli olunca İstanbul un karmaşasından kaçmaya karar verdiler. Onlar güzel anlaşan etraflarına ışık saçan tiplerdi.Etraflarında olan bitenle bir ana baba duyarlığı ile baktıklarından herkes onlara gereken saygıyı fazlasıyla gösterir Ömer Baba,Cahide Anne derlerdi. Evlerini satıp çok sevdikleri Kuşadasında mütevazi bahçesi olan bir ev aldılar Kısa zamanda bu ortama alışıp eş dost edindiler.Oğulları ve kızlarıyla sık sık görüşüyorlardı.Cahide anne kendi kendine "sağolasın teknoloji, sağol skype "dedi ve devam etti."--bey dedi.Zeynep yarın çocukları gönderiyor .Gözümüz aydın "diye seslendi.
Ömer Baba da;
"aferin kızıma ne kadar özlemiştik değil mi Cahide" diye seslenmiş sonrada "ben onları
hava alanından alırım" dedi,sonra "sende bir alışveriş listesi hazırla" diye seslendi.
Cahide Anne "listeye gerek yok.Çocuklar barbun severler.Limana gider alırsın" dedi.Sonra
kendi kendine üstüne birde şekerpare yaptım mı tamamdır diye noktaladı. Sardığı yaprak sarmalarını düzgünce tencereye yerleştirdikten sonra yazdığı listeyi Ömer Babanın eline tutuşturdu.Salata malzemesi ,toplamak üzere bahçeye geçti.Önce bahçesini gururla dolaştı.Çiçeklerini sebzelerini gözleriyle sevdi keyif aldı.
Ömer Baba alış verişini bitirdikten sonra torbalarını tanıdığı bir esnafın dükkanına bıraktı.Limanın yolunu tuttu.
Bir taraftanda torunlarıyla geçireceği zamanın heyecanı sarmıştı bile.....
. Balıkçıları Ahmet Reisten barbunlarını alan Ömer Baba ikram edilen çayı geri çevirmedi.
Birlikte sohbet ederlerken gözü
gözleriyle ufku tarayan,saçı sakalı biibirine karışmış yüzü güneş yanığı birine takıldı.
Yavaşça balıkçıya "--bu kim " diye sordu.Balıkçı"boşver zararsız bir meczup.Ben tanıyorum. Adı da DELİ.sonra devam etti
Buranın yerli ailele.rinden birinin oğludur.Bu haline bakmayın üniversite mezunu kültürlü düzgün bır adamdır
Bir kıza sevdalanmış öylesine bir sevdaymış ki bu yakmış kavurmuş mecnun etmiş
meczup etmiş.O zamanlar çok genç bir üniversite talebesiymiş.Sevdalandığı kız liseliymiş birbirlerine çok aşıklarmış.Birkere yolları ayrılmış
delikanlı arayıp bulmuş sevgilisini kızla aralarında nişanlanmışlar.Ona nişan yüzüğü takmış.Üniversiteyi derece ile bitirip Askere gitmiş izinli geldiğinde ne kızı ne ailesini bulamamış.İlk aşkına olan inancıyla mühürlendiğini söylediği kalbiyle kırkaltı yıl adeta bir ömür beklemiş yaşayıp yaşamadığını bilmeden...Bu beklentiye kendini o kadar kaptırmış ki...Hala da bekliyor.
Her gün gelip gemilere bakıyor.Balıkçıyla vedalaşan ÖMER Baba duyduklarından çok etkilenmişti .Deli diye bahsedilen adamin yanına gitti.Yakından baktı içi sızladı.
Gözleri doldu.Onlarda gençliklerinde az aşk acısı çekmemişlerdi.Kendi kendine "---az daha Cahide ile ev
lenecekmiyecektik.Neler çektik neler.
"Oğlum" dedi. "--oğlum" "---yazık etmişsin kendine ,beklediğin gel memiş.Ya artık yaşamıyor.Yada beklediğini bilmiyor
Deli "--gelecek" dedi. "---gelecek " "----bana söz verdi"
Ömer Baba;"--oğlum dedi"oğlum aşk nedir.
Deli döndü.Baktı,durdu.,sonra dudaklarındanşu sözler döküldü.
"--Ben deliyim. ---Ben deliyim.---Ben niye deliyim"
Deli anlaşilan
Yaşadıkça bekliyecekti.