- 595 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
KAYIT DIŞI DİN!
“Sorun Kayıt Dışı Din!”-Cemil Çiçek.
Kayıt Dışı Din olur mu demeyin.
Oluyor işte .Nasıl mı?
Buyrun;
Bir Üniversitemizde Hocalar;”Kayıt Dışı Din!”i tartışamaya açmışlar.
En ince detaylarına kadar incelemişler.
Ne güzel değil mi?
Artık susan bir Türkiye değil,araştıran,inceleyen ve tartışan bir Türkiye var.
Yurdum ve milletim adına seviniyorum.Peki;
Nedir bu kayıt dışı din?
Devletin kontrolü dışında yürütülen dini faaliyetlere “Kayıt Dışı Din!” demişler.
Kim yürütür bunları?
Cemaatler,Cemiyetler ve Tarikatlar!
Bunlar el ele vererek”Din Adı Altında!”birçok açık veya gizli faaliyet yürütüyorlar.
Tartışmaya katılan hocalar da zaten bu faaliyetlere dikkat çekiyorlar.
Eğer Devlet bu faaliyetleri kontrol altına alamazsa (Kontrol edemezse)ilerde Dine ve Devlete çok büyük zararlar verebiliyorlar.
Efendiler,Şeyhler,Halifeler,Azamlar ve benzeri isimlerle anılan bu kişiler,alttakilere “Ahiret (Öteki Dünya) için çalışın derken,kendileri lüks yerlerde,4x4 jiplerle lüks bir hayat sürüyorlar.Yatlarda katlarda yaşıyorlar. Bir elleri yağda,diğer elleri balda misali o garibanlara da yedikleri etin kemiklerini yalatıyorlar.
Böylece kendileri istedikleri gibi hayatlarını sürdürüyorlar, çocuklarını paralı özel okullarda okutuyorlar.
Üç beş kuruş yardım ve Kurban derileriyle başlayan himmet paraları, iler de çığ gibi akıyor ve devlete baş kaldırır hale geliyor.
Atalarımız ne güzel demiş;
“---Sırımı yiye yiye göne dadandı!”
Bunlar da öyle küçük ölçekli başladıkları işe bazı yardımseverler sayesinde milyarlara ulaşıyorlar. Ondan sonra da kimse bunların karşısına çıkamıyor.Çünkü maddi ve manevi her türlü yolu kullanıyor,her yerde hizmetkarları bulunuyor.Her işleri anında yapılıyor.Devletin her kademesine adam yerleştire biliyorlar.Zavallı vatandaş ne yapsın.Ekmeği hatırına onlar da böyle şarlatanlara baş eğmek zorunda kalıyor.
Onun için Devletin Dinini ve Dini Kurumlarını çok sıkı bir şekilde denetlemesi gerekmektedir. Bunları sıkı bir şekilde kontrol edemezse ilerde bunlardan çok büyük zararlar görür.Çünkü bu kurumlarda ki hacı-hocaların çoğu din adına bazen öyle fetvalar veriyor ki,bunun ne ayette ne de hadiste yeri var.Adam kendi çıkarına,siyasi görüşüne veya cemaatin yapısına göre fetvayı verip geçiyor.Karşısında olanları da dinsizlikle,küfürle ve Cehennemle suçluyor.
Kayıt Dışı Din mutlaka kontrol altına alınmalı ve sürekli denetlenmeli her şeyi açık olamayan,denetlenmek istemeyen teşkilatlar da hemen kapatılmalıdır.Hele Tarikatlara kesinlikle izin verilmemelidir.Açık olmayan kapalı Tarikatlar dine en büyük zararı veren gizli kuruluşlardır.En büyük dini fitneler de bu cemaatlerden çıkmaktadır.
Ben bu fitnelerle çok katşılaştım.Kendileri kenara çekildi,alttakiler beni “münafıklıkla,dinsizlikle ve Atatürk’e tapmakla“suçladılar.Suçlayanların çoğu da “Fatihayı “okuyamayan insanlardı.Kur’anı dersen zaten bilmezler.
Şimdi böyle adamlara fırsat verirsen Devleti de “Kafirlikle!”suçlarlar.Devlet bu yüzden böyle kişilere asla fırsat vermemeli.Başlarını küçükken ezmelidir.Ezemezse yüzlerce devlet ve millet düşmanı türer.Mesele;Dini Kuruluşlar daima devletin denetimi altında olmalıdır.
Devletin yapacağı en büyük iş budur.
Yoksa Türkiye’de ne Hasan Sabbahlar ne de Fetullah Gülenler biter.Birini bitirsen bile bu kez de öteki muhterem zat!çıkar.Muhteremler hiç bitmez.
Kısacası “Kayıt Dışı Din!”vardır ve böyle çalışanlar da mutlaka sıkı bir şekilde denetlenmelidir.
Yoksa bu kayıt dışı dini faaliyetleri yürütenler her zaman hem milletin hem de devletin başına bela olur,dine en büyük zararı da onlar verirler.
Böyle bir konuyu gündeme getirdikleri için bu Devlet Üniversitemizi ve değerli Hocalarını yürekten kutlarım.
Kemal DOĞANAY
YORUMLAR
Tarikatlar, cemmatlar, cemiyetler oy deposu olarak görüldüğü müddetçe bırakın kayıt altına almayı maalesef daha fazla destekleniyorlar.
Selam ve sevgilerimle.