- 421 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Kendi Kendini Satabilme Özelliği
Günlerdir televizyonlarda siz de izliyorsunuzdur, bir araba reklamında böyle hitap ediliyor izleyicilere ’’Bu araba kendi kendini satabilme özelliğine sahip tek otomobildir.’’ diye. Hmmm! Evet, kendi kendini satabilmek çok da önemli bir özellik aslında. Bazıları çok iyi becerir bu kendi kendini satabilme, kendi kendini pazarlayabilme şeklinde ortaya çıkan davranış kalıbını. Özellikle de bazı ülkelerin başında ki devlet adamları diyelim. Bunların o ülkelerin başbakanları, devlet başkanları, kimi zaman bakanları, devlet kademelerinde önemli yerlerde bürokratik görevler almış olanları olması da hiç bir zaman bizleri şaşırtmamıştır.
Bazı aklı evveller ’’Paranın açamayacağı kapı yoktur.’’ derler. Bilmezler ki bazı kilitli kapıları çilingirlik mesleğini icra edenler açar. Yüreğimizin kapılarını da para zor açar, her parası olan yüreğimizden şıppadanak içeri giremez. Ancak ve ancak gönlümüzün ısındıkları kişilere açarız yüreğimizin kapılarını. Bir de ’’Paradan haber ver satın alınmayan vicdan yoktur.’’ derler. Bu vicdan nasıl satılır, nasıl alınır? Bir çok ülke de vardır bizde de var mutlaka satın alınamayan vicdanlar. O vicdanların sahipleri aynı zamanda tevazu içindedirler, el çırpıp göbek atmazlar benim vicdanımı kimse satın alamadı diye... Bazılarında kendi kendini satabilme özelliği varsa da vicdanların, bazı vicdanları da açık çek bile yazsanız satın alamazsınız...
İnsan kendini niye satmaya kalkar ki? Böyle bir soru sorduğunuz zaman, bunun bir çok cevabı da olacaktır mutlaka... Kimi popüler olmak istiyordur. Devlet de önemli kademelerde ise, bulunduğu ülkeye hainlik düşünüyordur ve tabi ki bunun için o ülkeye düşman olan ülke/ülkeler den mutlaka cebine bir takım maddi varlıklar girmiştir. Arabalar için kendi kendini satabilmek her ne kadar iyi bir özellikse de ekonomi ve o araba için, insanların kendi kendini satabilmesi veya pazarlaması hiç de hoş karşılanmayan bir olaydır.
Vicdan denen bir olgu her zaman devreye giremeyebiliyor. Her ne kadar insanların çoğunluğunda ama az ama çok mevcut bulunsa da, bazı insanlarda da ki bunların büyük bölümüne diktatör adı veriliyor, bazılarına kanaat önderi deniliyor, maalesef vicdanın zerresinden eser bulamıyorsunuz. Onların vicdanları haliyle cüzdanın arasına sıkıştığı için, bir türlü o cendereden çıkıp da insanın ruhunda ki sağlam yerini alamıyor. İşte bu tip insanlar kendi kendilerini satabilme konusunda herkeslerden daha çok bilgi ve beceri sahibi de olabiliyorlar. Görünüşlerine ve konuşmalarına sakın aldanmayın. Zaten atalarımızda boşuna dememişler ’’Çok laf yalansız çok mal haramsız olmaz.’’ diye...
Kendi kendini satabilme özelliğine sahip insanların en büyük davranış kalıplarında birisi de, tahmin ettiniz tabi o ince zekanızla hemen, kendilerini büyük göstermeleri, yapıp ede geldikleri olay ve olguları da azami derecede abartarak anlatmalarıdır, alçak gönüllülük adlı davranış kalıbı onların yanına hemen hemen hiç uğramamıştır. Onlar alçak gönüllülüğü insanlar karşısında alçalmak olarak zannederler hep. En sevdikleri kelime ’’Ben’’ ’’Ben’’ ve yine ’’Ben’’ dir. Hayata dair bir çok cümleleri bu kelime ile başlar. En çok kurmaktan kaçındıkları kelime kalıbı ise ’’Biz’’ dir. Oysa biz demek birlik ve bütünlüktür. Biz olursak sevdiğimiz insanlar ile beraber olursak zorlukları daha kolay aşarız, aşmaya çalışırız. Biz içinde birden fazla varlık bulunur. Biz bir bütünüz deriz. Biz kurduk bu ülkeyi deriz. Bizim ile çağdaş uygarlığın üstüne çıkacak bu ülke deriz. Biz çokluktur, asla yokluk değil. Biz olmayı becerenler kendi kendilerini satmaya hiç yeltenmezler. Bizin içinde sevgi, bağlılık, saygı, vardır. Biz Müslümanız. Biz Türk’üz ta Altaylardan beri, hatta daha öncesi de var tufanlara kadar gider Harbiye Marşında anlatıldığı gibi... Biz insanız her şeyden önce... Biliriz ki dünyada ve yarında ahirette Rabbımızın karşısında birbirimize karşı olan üstünlüğümüz de rengimizin, ırkımızın, cinsiyetimizin hiç bir önemi olmayacak ’’Yalnız takvadan başka’’ Bir hadisi şerifte ’’Vicdanını hırstan koru.’’ der Hazreti Muhammed sav.
Bırakın sadece arabalarda olsun kendi kendini satabilme özelliği, siz kendinizi birilerine satabilmek, birilerine pazarlayabilmek için fazla çaba harcamayın, kendinizi sadece sevginin kollarına bırakın gerisi gelecektir mutlaka. Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...
YORUMLAR
bu duruma iş hayatında sıkça rastladım ve ben bunu hiç başaramadım. Ne yalan söyleyeyim, yapabilmeyi çok isterdim. Daha çok iş yapıp ederinden daha ucuza gittiğini düşündüm emeğimin hep. Oysa onlar ederinden daha pahalıya satmışlardır emeklerini ya da bana öyle geldi. Devir o devir
Ahmet Zeytinci
Değerli Ahmet hocam, reklamcılar da anlamış bu düzende kendini satabilme vurgusunun para ettiğini... İş hayatımdan, memleketimin yönetimine kadar, yeterliliği olmadığı halde sadece ama sadece kendini satabilenlerin bir yerlere gelebildiğine şahit olmuşumdur. Bu statükonun neticelerindeki olumsuzluklarını ise koca memleket yaşıyor...selamlar, saygılar