YETER ULAN YETER BE .. !!!
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Sabah sabah televizyonu açıyorum .Haberlerde yine neler canımı sıkacak merak içindeyim. Bir hayvanın haberiyle güne başlıyorum. Şimdi bunu okuyan hiç kimse kusura bakmasın. Hiç lafımı esirgemeye niyetim yok. Yeter ..!!!
Kadın sadece parkta spor yapıyormuş be vicdansız. Üstelik hamileymiş hayvan. Birde zavallı kadın ağzından salyalar saçan bu yaratıktan kurtulmak için parkta spor yaptığı için özür dilemiş. Var mı böyle bir dünya arkadaş ?
İyi ya tecavüz edin ,taciz edin ,öldürün, dövün… Yok bunlarda yetmiyorsa sokaklara meydanlara işgencehaneler falan kurun. Bize ne yaparsanız tatmin olacaksınız anlamadım ki.
‘Yalvardım’ diyor ya kadın. ‘Hamileyim ne olursun karnıma vurma’ dedim diyor . Bu nasıl bir mahluk. İnsan denebilir mi ? ayağındaki ayakkabıyı çıkarıp kadını onunla dövmüş. Yetmemiş tekme tokat girişmiş. Bütün hayvani dürtüleriyle saldırmış …
Bizim üzerimizden kararlar veriyorsunuz. Namusun dandik bir zarla hesabını yapıyorsunuz. Yahu arkadaş kadın genital organının yapısı gereği bebekken içeriye kaka çiş kaçmasın diye Allah tarafından dizayn edilmiş bir durum. Kız çocuk tuvalet eğitimini aldıktan sonra artık hiçbir anlamı kalmayan bir zarcık. Haa ama bu zarın varlığını erkekler fark ettikten sonra bütün hayatımız buna endekslendi . Yahu ne kıt akıllı bir zihniyettir bu anlamadım ben . Eğer hormonlarını takip ederse bir kız yasak diye bir o işi yapmaz. Allah ne verdiyse her türlü tatmine ulaşır. Meslek yaşantımda neler gördüm inanamazsınız . Zar yerindeyse namus işi tamam.Namus bu mu ?Gençlerimizi bu durumlara itende işte bizim bu iğrenç namusçuluk anlayışımız.
Biz kendimizi kocamıza saklayalım değil mi ? Niye arkadaş niye ?. Siz evlenirken bakir misiniz ? Benden bunu isteme hakkını kim veriyor sana ? Namus cinayeti dediğiniz kendini tatmin yönteminizle bir kadını öldürmekle temizlediğiniz nedir ? Kendi aptal vicdanınız bile temiz olamayacak. Hangi beyinle bir erkek kardeş ablasına kıyar ? Benim bedenimde hak iddia etme yetkisini nereden buluyorsun sen ?Günahsa benim namus sa benimdir. Sen kendi erkek egonu şişireceksin diye benim özgürlüklerime kıyamazsın. Artık buna izin vermeyeceğim.
Bir sürü iğren adamın tecavüz ettiği kız çocuğunun rızası vardır diye karar çıkartan, Ayşegül’e tekme atan hayvanı salıveren hödükler sizde adamısınız be.. Çocuk denecek yaşta kız çocuğuyla nikah yapan midesiz sen de adamsan eğer yansın bu dünya …
Evde kocam bana türlü işkenceler yaparken sesler bütün sokağı doldurmuşken kulaklarını tıkayan kadın ve erkekler ölün hepiniz. En çok da tam yumruğu yediğim sırada karşı daire de göz göze geldiğim Hatice abla perdeni kapattın ya … !!! Önce sen öl…
Sonuç olarak kişiye özel bir yazı değildir bu… İçinde burada yazdığım ve türlü belalar okuduğum karakterlerden her hangi biriysen üzerine fazlasıyla alına bilirsin. Eğer yazmayı unuttuğum başka hayvan türleri varsa lütfen hiç çekinmeyin sizde üzerinize alınınız. Bunun dışında seyirci kaldığımız bütün kadına şiddet olaylarında kendi çocuklarımızın geleceğini şekillendirdiğimizi unutmayalım.
Sürçü lisan ettikse hiç dee affolmaya …
Deniz….
YORUMLAR
''Sürçü lisan ettikse hiç dee affolmaya …'' bence de; hiç dee affolmaya...'' Yüreğinize sağlık. Kaleminiz daim olsun.
Den(iz)
Sevgilerimle..
Kadınlar sindirilmiş ben onu gözlemliyorum...Bir çok şair bayanımızda zaten profilini gizliyor...Sebebi bel ki doğulu olması,aile baskısı,çevre baskısı vs.bilemiyorum...Zaten Türkiye gerçeğini de sorgulamaya başladım galiba terk edeceğim!!!
Doğruları çok cesur dile getirmişsiniz,kutluyorum her kes sizin gibi cesur olabilse keşke...hem ülkemiz Afrika gibi olmazdı!!!!
Selamlar...
Öncelikle seçki kuruluna yazımı güne getirip sesimi duyurmama yardımcı olduğu için çok çok teşekkür ederim .. Daha sonra siz sevgili dostlardan gelen bütün yorumlara ayrı ayrı teşekkür ederim. Her bir cümlenizle benim eksiklerimi tamamladınız. Bu yorumlar ve yaşananlar ışığında yeni bir yazı yazmayı düşünüyorum. Bu yazım okuduğum haber sonrasında öfkeyle yazılmış üzerinde çok düşünülmemişti.
Bu arada sanırım sayfa düzeni gereği hatalı bir uygulama ki bana göre eski yorumlar yorumcular tarafından görülemiyorum. Benim yorumu mu silmişsin diye mesaj yolu ilede sitem eden dostlar oldu. Asla böyle bir kabalık yapmam... Hiç bir yorumu hiç bir yazımdan silmedim, silmem de ...
Tüm duyarlı edebiyat defteri sakinleri iyi ki varsınız... Bu günün ayrı bir önemi ise 38 şehittir. Bunu buraya yazıyorum ki bu yazımı her açıp baktığımda bana olanları unutturmasın..
Sevgilerimle...
Ezgi hanım; öncelikle günün yazısını tebrik ediyorum. Ayrıca, özür diliyorum ama başlığınız dikkat çekti ama itici geldi bana, günler sonra bugün okumak istediğimde okudum. Şiddet gören şiddet uyguluyor hayatta, saldırganlaşabiliyor. Kadına şiddete Hayır diyoruz. Şiddetin ne olduğunu biliyormuyuz, sadece dayak, taciz, dövme sövme mi. Mümkün olduğunca bu tür Tv programlarını az izlemek faydalı olabilir; korkmamak ve korkutmamak için. Yanlış anlaşılmasın medyada yer alsın ama korku salarak değil.
Ben yine de umutla bakıyorum; yeni anayasamızla birlikte, bu tür şiddetlerin yaptırımı arttırıldığında, kurallar konulduğunda, sonuçlarına herkes katlanmak zorunda. Ayrıca şiddet gören kadın önce kendini iyileştirebilmeli, sonra toplumumuzu...Selamlar
Sayin Ezgi Hanim, ne güzel yazmışsın . Cesur yüreksiniz siz. Çok haklı ve en doğruyu siz yazmışsınız. Bu konuda ben kendimi siz kadınlardan ilerde sanırdım. Yanilmisim. Siz hepimizden ilerdesiniz. En haklı ve en dogru yazı bu olsa gerek.
En üst perdeden tebriklerimi sunuyorum size.
Ülkemizdeki en büyük yara bu. Anlatmaya ve dillendirmeye devam diyorum.
Selam ve saygılarımı sunuyorum.
Üzerimde gökyüzü ve içimde ahlak yarası
Öyle anlaşılıyor ki ,yara artık kabuk bağlar umudunu taşıyan insan, şimdilerde yaradan vazgeçmiş. Daha derine, daha derin yaralar açmanın telaşında. Dününe gülen adam, elbette bugününe de gülecek. Yarını da bundan farksız olmayacak.
Hep bir hikayedir kadın...
Remiz sözcüklerden ağdalı sözlere, latife yazılardan lafız kelimelere kadar, üstü-başı hiç kimseye benzemeyen bir insandı kadın…Edepten uzak ,edilgen bütün sözlerin başına konulan kız çocuğu…Masal değil, hikaye değil, roman hiç değil… Hayattı baştan sona onun göz yaşları…
Siz daha çocukken ... Annem anlatırdı, bir hikayenin ucundan tuttu mu babalar çekiştire çekiştire, yırtarcasına orasına-burasına vurarak büyütürlermiş kız çocuklarını. Büyürler miydi ? Kendi bedenlerinden önce korkuları, hayalleri, haykırışları en çokta namusları büyürdü. Hasım sahibidir kız çocukları, hasımdırlar, suçludurlar hep bir adım geriden koşturulurlar.
Bir yerlerde mi okumuştum bu hikâyeyi, yoksa tv de mı izlemiştim, belki de bir dizinin 124. bölümüydü. Bilmiyorum. Belki de hatırlamak istemediğim bir tarihte yaşamış ya da "siz daha çocukken" diye annem mi anlatmıştı ? Bilmiyorum !
Hislerime,düşündüklarime,söylemek istediklerime tercüman olan bir yazıydı.
Kadınlar sayesinde dünya üzerinde bulundukları, nefes almalarına sebep olan ve kendini dünyaya getirenin bir kadın olduğunu da unutan aşşağılık mahlukları koruyan kanunları işler hale koyanların da Allah belasını versin.
Teşekkürler ederim.
haklı bir feverandı...bu illet insanımızın kafasına yerleşeli 14 seneyi bitirdik maalesef...on paralık bir eşarp üstünde bir koca gözlük, altlarında landrover cipleri olanlar baş üstünde.
hani deriz ya hep; AT BİNİCİSİNE GÖRE KİŞNER diye...baştakiler münafık olunca alttakiler ırz düşmanı oluyor...Dinimiz bile bunlardan gördüğü zararı Haçlılardan görmedi inanın...haa, belki de vazifeleri buydu...daha fazla yazmayacağım...mümtaz kaleminizi tüm kalbimle kutluyorum...saygılar sunuyorum...
Maalesef acı ama gerçek bir tablo bunu bir değil bin defa yazsak düzelmeyecek nice kadınlar böyle insan dışı davranışlara maruz kalacak
Zira biz toplum olarak kör, sağır, dilsiz olduğumuz sürece bunların hepsi yaşanacak
Baba kızını evlendirirken 'gelinliğin ile çıktın kefenin ile gel ' diyorsa adam dediğimiz insan sıfatların bunları yapması zorumuza gitmesin baba sahip çıkmıyor ki sokakta orda burda taciz edilen kadına aranıyordur yargısı yapıldığı sürece bu şiddetlerin sonu gelir mi?
Böyle bir anlayışta düşüncede kadın olup topluma karışmaya korkar hale geldik ya yazıklar olsun "Kadının sırtından sopayı karnından sipayi eksik etmeyeceksin" diyenlere
Onlar değilmi ki çocuk yetiştirirken kadına eşya gibi davranılmasını öğreten obje yatakta zevk aracı olarak gören
O kadar doğru sözler yazılmış ki keşke diyorum keşke bu zihniyetin her bir başı tek tek asilsa. .
Benim yorumum mu silindi yoksa bu yeni format yüzünden ben mi göremiyorum.
Neyse...Her halukarda tebrik ediyorum gün yazısını ve yazarını.
sami biberoğulları
Bu yorumu yazdıktan sonra gördüm ki duruyor daha önce yazdığım yorumlar.
Kusura bakma.
"Dünya öküzün üstünde derler ama, Dünyanın üstünde nice öküzler bilirim." Demekte şair
Yüreğinize, emeğinize, kaleminize, kelamınıza bereket
Bu bir ezgi değil, çığlık; yaşamın tüm çiğliklerini haykıran bir ses çığ misali düşüyor gönüllerimize
Günün yazısını ayrıca tebrik ediyorum
Saygı ve selamlarımla...
Yüzlerce yorum yazsam da yetmez. Hayvanlar bile utanıyor da, insan nasıl bir yaratık ki Insan değil. Yaptıkları ise hiç insanca değil, bunca haykırış ve seslenişe göre utanmak bir yana kulaklar tıkanıyor. Ve son gaz kadin katliamina devam.
Duyarlı yürek ve duyarlı seslenişinizi destekliyor, sizi yazınız için, seçki kurulunu da güne taşıdığı için kutluyorum.
Sevgilerimle.
Öncelikle seçki kuruluna teşekkür ediyorum güne taşıdıkları için yazıyı .
İnsanlık dışı bir olayı kaleme alan ve korkmadan haykıran sevgili Ezgi yürekten kutluyorum sizi, sessiz çığlıkların sesi olduğunuz için.
Videoyu izlediğimde öfkem ikiye katlandı .Şok halinde olan bayan olayı anlatırken ''saldırgandan özür diledim ve hamileyim karnıma vurma dedim vazgeçti saldırgan '' dedi Bu ifade canımı çok acıttı.O videonun altına yorum yazan sapık fikirli bir şahıs ki özellikle adam veya erkek demiyorum ,çünkü bana göre o yorumu yazan bir yaratık .'' Çıplak gezmeseydin sen de.Her gün yazılıyor uyun kurallara.Türbanlı bayanlara saldırıyorlar mı '' demiş.Mevsimin kış olduğundan bir haber , kadında eşofman ve kalın gocuk olmasına rağmen bunun farkında bile olmayan bir sapık.Bu yaratık Malezya Afganistan başta olmak üzere dünyadaki müslüman ülkelerde en çok tecavüze uğrayanların türbanlı kadınlar olduğundan bile bihaber.Sapık için kılık kıyafetin hiç önemi yok .
Eve konuk gelince babası 6 yaşındaki oğluna ''hadi oğlum göster p* ni amcalara '' der hepsi basar kahkahayı ,erkek adamın erkek oğlu donunu indirmiştir .Ama adamın 3 yaşındaki kızı bacağını açsa, patlatır tokadı babası olacak öküz.Böyle bir toplumda önce babaları eğiteceksin.Hamile kadın sokağa çıkmasın bu edepsizliktir diyen prof ünvanlı adamlar var bu ülkede ki bunu söyleyen adamın karısı ve kız modern giyimli ve önemli şirketlerde üst düzey yönetici olarak çalışıyorlar ,onlar tavuk kümesinde doğmuşlar çünkü.
Ben de yeter artık diyorum yeter çekin ellerinizi ,kadınların bedeninden.
Sevgilerimle.
dünya öküzün boynuzlarında, o öküz de balığın üzerinde derler ya eskiler, işte o öküz erkek, balıksa kadındır bence. öküz dünya benim sanar, ama tüm yükü taşıyan balıktır. balık biraz kıpırdanmaya kalkarsa, öküz sinirlenip sırtını teper, "rahat dur yoksa alırım ayağımın altına". balık da kendini öküze muhtaç sanıp katlanır. durum bundan ibaret.
öte yandan bunların babaları annelerine nasıl davrandıysa, bunlar da tüm kadınları aynı gözle görüyorlar. kadına saygı anne sevgisiyle başlar. her kadını anne gören bir erkek kadına el kaldırırken iki kere düşünür. saygılar.
Kadın ve erkek insanı, bütün anlamlarda birleşerek oluşturan atrıleks ve eksileks kutuplar olmaktadır.
İnsan dediğinizde kadın ikincil, ardıl bırakılıyor ve köle-cariye edilip, şiddete, tacize, tecavüze uğruyorsa, katledilmeye başlamışsa o toplum için durum çok kötüdür.
Sadece erkek haliyle, yarım ve eksik bir insan anlatımı vardır.
Çünkü, kadın olmazsa insan soyu üreyemiyor.
İnsanın olmadığı yerde din, iman, ideoloji, aşk hiç bir şey olamıyor ya da anlamlı olmuyor...
Hepsi, kadın ve erkek birliği, birlikteliği; insan soyu ve onun için var...
Bu nedenle erkek veya kadın ayrımı yoktur, ikisinden mülhem ve mürekkep insan ve soyu vardır..
Emperyal destekli siyasi dinci, gerici-yobazlık son on beş yıldır bunu en acımasız şekilde ülkemizde uygulanaktadır, çok bilinçlidir.
Esenlikler dilerim,
Göktürkmen tarafından 12/9/2016 7:37:54 AM zamanında düzenlenmiştir.
Den(iz)
Sevgilerimle..
Göktürkmen
Den(iz)
Sevgilerimle..
tek sorun insan olamamak. Eşrefi mahlukat mertebesinden hızla Esfeli safilin mertebesine inmek için bunca zahmet. Yok cinsiyet ayrımı yapmıycam. Insan olamadıktan sonra ha kadın olmuş ha erkek ne fark eder. Sadece acıyarak bakıyorum bu insanlara. Keske Rabbim kalpleri sevgi ve merhametle yıkasa diye dua ede ede.
sevgilerimle Deniz. Ofkene bin selam ile.
-Ezrak Rahel- tarafından 12/8/2016 10:08:12 PM zamanında düzenlenmiştir.
Den(iz)
İyi ki varsınız öğretmenim. Ne güzel bir kalbiniz var..
Sevgilerimle...
Her erkeğim diyeni adam sanmayın. Bazıları tesadüfen insan doğmuştur !
Den(iz)
Sevgilerimle..
Aslında az bile tepkiniz...
Ne var ki, haklı olmak başka, haklılığı hak ettiği çapta ve derinlikte ifade etmek başka...
Zülfü yare dokunmak söz konusu olacaksa da...
Başlayalım öyleyse...
Bir kültürü yaşıyor ve yaşatıyoruz...
Bu kültürde kadın ikinci sınıf bir varlıktır...
Öyleyse, hemen "Cennet anaların ayakları altındadır" inancını hatırlayıp, bu kültürde Müslümanlığın (bütün biçimselliğin rağmen) özümsenmediği yargısına varabiliriz, varmalıyız...
Bir topluluktaki ikinci sınıf özneler, vargı ve/veya yargı süreçlerinde dışlandıkları için, kişilikliliklerini göstermezler, gösteremezler...
Hatta, kendilerinden beklenen üretkenliği de gösteremezler...
Maddi, manevi...
Bu kültürde kadın, üretken değildir; çocuklarını çağın ve insanlığın icaplarına göre eğitme (üretme) bilgisine, görgüsüne, kültürüne ve iradesine sahip değildir...
[Bu üretim anlayışı o kadar önemli bir seviyeye sahiptir ki, bu seviyeye uygun olarak bırakın bu çarpık eğitim sisteminden geçen kedınların kendilerini değiştirip, dönüştürmesini, benim! diyen erkeğin bile aşamayacağı engelleri çıkarırır karşısına... Bazı öznelerin biraz daha cilalanıp, parlatılmasıyla Profesör, sanatçı vs.) halledilemeyecek bir meseledir bu... Yani?!... Yani çok büyük bir seferberlik gerektiriyor bu mesele...]
Demek ki, parktaki kadına saldıran özne bu kültürün bir mamulü/malı olup, sergilediği irade biçimi, içinde yaşadığımız ve Müslümanlığın ve insanlığın niteliklerinden yoksun bir ucubedir... Onun anasının, babasının, kendisinin Müslüman bir toplumda yaşıyor olması, Müslümanlıktan nasibi olduğu anlamına gelmez...
Ne yazık ki, acı olan, bu mamulatın milyonlarla ifade ediliyor olmasıdır... Evet, bu noktada, kültür denilen şeyin dehşetli boyutluluğunu da farkediyoruz...
Aynı zamanda, kültür, öznelerine yanlış ve yanıltıcı bir normal algısı da kazandırır... Öyle ki, sonunda özne, çağın ve insanlığın icaplarıyla çelişkili ontolojisini gerçeğin yerine ikame eder; keyfilik, bir nevi şizofreni olarak bütün dünyasına hakim olur... Böyle bir özneyi en iyi tanımlayacak kavramlardan biridir delilik...
Evet, sonunda biz de deliliği normal olarak içselleştirip, aynı algıyla hareket etmeye başlarız... Bağırıp, çağırmaya, öfkeden çıldırmaya sürükleniriz ki, orada ne insanlığı, ne de Müslümanlığı tartacak, tartışacak bir konsensüse varırız...
"Yerim dar" demem, ama bu mesele de kestirip atılmayacak kadar uzundur, kısacası...
Saygılarımla.
Den(iz)
Öncelikle yazıyı mı beni mi çapsız buldunuz anlamış değilim. Burada Tarihsel argümanlar eşliğinde taciz ve tecavüz Tezi vermek niyetinde değildim. Tıbbi terimlerle dolu kadın anatomisi ve insan beyni üzerine uzun bir bilgilendirmede yapabilirdim. En basit haliyle bir yazı yazdım . Hatta yazdığım gibi de yazım yalnışlarını bile düzeltmeden yayınladım.
Neden ? Hem öfkemi en saf haliyle yansıtmak hemde okuyan en embesil kişinin bile bu konuda artık daha duyarlı olmasını az da olsa sağlamaktı.
Ayrıca sizde dahil olmak üzere tek bir dinsel vurgu yapmadığım halde neredeyse tüm yorumcuların konuyu din bağlamında değerlendirmesi de 'İronik' .Meselenin boyutu bence sadece insanidir. Yani bu Canavarların insan olmadıkları konusunda hemfikir olmamız yeterli olacaktır.
Eğitim konusunda ise hemfikiriz. Ancak yorumunuzda ki '' benim! diyen erkeğin bile aşamayacağı engelleri çıkarır '' kelimelerini içeren cümlenize kırıldım diyebilirim. Ne yani ''bile'' demekle benden üstün olduğunuzu mu düşünüyorsunuz. Yoksa Kadın aklımla ben sizi yalnış anlamış olabilir miyim?
Hiç kimse kusura bakmasın ki utanmadan da bunu söylüyorum; 'BEN ŞİDDET MAĞDURU BİR KADINIM ' . Benim yaşadıklarımı yaşamayan hiç kimse de karşıma geçip ahkam kesmesin..
Sevgilerimle...
Yekta Attila
Öncelikle bundan emin olmanızı istirham ederim...
Öyleyse, ne sizi, ne de yazınızı çapsız buluyor gibi yazmış olmam mümkün değildir...
Haddimi bilirim...
"Az bile tepkiniz" diyerek, ihtiyatla(Yanlış anlama, yanlış anlatma ve olası olumsuz sonuçlarından çekindiğimi belirtmiş olarak) yazmak istediğimi ifade ettim...
Yine de müsamahanızı dilerim...
Saygılarımla.
Den(iz)
Sevgilerimle...
Deniz hanim,
icinizden geldigi gibi yazdiginiz icin sizi kutlarim. Ben hic alinmadim. bence bu ve benzeri sorunlarin cozumu kissasa kissastir.. yani birine yapilan kotuluk, ayni cinsten ona da yapilmalidir ki caydirici olsun. mesela bir bayana veya erkege uygulanmis olan siddet aynisi ceza olarak uygulansin... Birini olduren idam edilsin... Cok ozur dilerim ama tecavuz edenin bir yerine kuflu, keskin filan demir cubugu sokulsun...Son maddeyi bilmem ama digerlerinin hepsi dini cozumler, her turlu sorunu dine baglayanlara gelsin efendim...
slm,
abdullah
Den(iz)
Oldukça realist çözümler sunmuşsunuz .Benden tam destek. Dinsel tema yoktu yazımda.. Kadınlara yardım edin .Tek derdim bu...
Sevgilerimle...
hotamisli
Bu olay akla haliyle sadece ya da ilk önce makul şüpheliyi getirse de bu olay özelinde mafya tipi bir göz korkutma eyleminin olduğunu düşünüyorum. Siyasetten bağımsız olarak parkta varsa işletmeci, bölge belediye başkanı ve hatta kadının kocasının kurcalanması evladır.
Den(iz)
Sevgilerimle...
8 Mart 2013 de Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle yazdığım '' Yalan Vallahi Yalan'' Başlıklı yazımdan konu ile ilgili bölümü kopyalıyorum sana..
Bu uzun bölümün özeti kısaca şu: Bu gün eminim - Ben de dahil- pek çok kişi kadına uygulanan erkek şiddetini nefretle kınayacaktır. Sana ve yazdıklarına hak verip ah-ü feryat edecek, kınama mesajları gönderecektir. Yalan..Vallahi de yalan billahi de yalan.
Şimdi istersen oku üç yıl önce yazdıklarımı, istersen okuma..Özetini yazdım nasılsa...
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yıllar yıllar önceydi…Memleketin bir yerinde öğretmenlik yapıyorum…Öğretmenler odasında konuşuyoruz… Konu nasıl olduysa kadınlara dayak atma olayına geldi. Kocası mühendis olan ve ondan hayatı boyunca bir fiske bile yememiş olan Kimya Öğretmenimiz, branştaşım olan Tarih öğretmeni arkadaşa sordu:
-Orhan Bey. Siz mesela hayatınızda hiç eşinize el kaldırdınız mı?
Orhan Bey’in rengi kıpkırmızı oldu…Sorunun direkt kendisine sorulmasına kızdı besbelli…Biraz da teessüfle karışık cevap verdi:
-Olur mu Sevil Hanım? Bir erkeğin kadına el kaldırması o erkeğin aciz bir insan olduğunu gösterir. Ben o kadar aciz bir insan mıyım ki eşime el kaldırayım?
Utançla başımı önüme eğdim…’’ Vay beeee…Din dersi Öğretmenimiz Hasan Bey sabah namazından dönerken aynı saatlerde meyhaneden dönen ve Hasan Bey’e [ Bu böyle olmuyor Hocam..Ya sen de benimle meyhaneye gel, ya ben de seninle camiye geleyim…Aynı anda lojmana giriyoruz ama birimiz meyhaneden, birimiz camiden dönüyor.] Diyen Orhan bile eşine el kaldırmazken ben o güne kadar iki defa eşime el kaldırmıştım…’’ Ulan ben ne hıyar bir herifmişim’’ diye kendi kendime küfrettim resmen.
Evet..O güne kadar iki defa eşime el kaldırmıştım. Birincisinin sebebi şuydu:
İçeride gazete okuyordum..Eşim seslendi ‘’ Sami az mutfağa gelir misin? ‘’ diye…Ben de ‘’ Ne var ne oldu?’’ diye cevap verdim. Eşim yine ‘’ Ya mutfağa gel ‘’ dedi…Ben tekrar’’ Ya ne var söylesene ‘’ dedim…Bu söyleşi bir kaç kez tekrar etti..O ısrarla ‘’ Mutfağa gel’’ diyor, Ben ise ‘’ Ne var? Niçin geleceğim? ‘’ Diyorum. Derken efendim bir baktım mutfaktan ‘’ Güm, gümm’’ sesler geliyor…Hemen fırladım ki benim hatun almış eline keseri musluğun, lavabo taşının üzerine vuruyor…Meğer musluk bozulmuş ve beni çağırarak musluğu tamir etmemi istiyor ( Tesisat işinden çok iyi anlarım ). O manzarayı görünce ‘’ Vay sen misin bana trip yapan.Ulan ben senin emir erin miyim ki sen çağırdığın zaman sorgusuz sualsiz hemen geleyim?’’ Sağ yanağa en okkalısından bir Osmanlı tokadı, bir tane de sol tarafa… Aynen nakavt.
İkinci kezde ise tokat atmadım. Sehpa üzerindeki oldukça ağır cam kül tablasını fırlattım. Tam beline…İki büklüm oldu dizlerinin üzerine çöktü. Nefesi kesilmişti. Zor kendine geldi. O gün artık neye sinirlenmiş idiysem o öfke ile gitmiştim okula…O öfke ile girmiştim derslere ve o öfke ile okulun merdivenlerini inerken ayağım boşluğa geldi. Paldır küldür yuvarlandım..Sırtım ‘’küüüüttt’’ Diye basamağa çarptı. Gözlerimden şimşekler çıktı...Dakikalarca nefessiz kaldım. Darbeyi tam da eşimin sırtına kül tablasını isabet ettirdiğim noktadan almıştım.
Orhan Bey ‘’ Kadına el kaldırmak erkeğin acizliğidir’’ derken ben hâla sırtımdaki o müthiş ağrının azabını çekiyordum..Kim bilir belki ondan daha fazla Orhan Bey’in ‘’ kadına el kaldırmak erkeğin acizliğidir ‘’ sözleri altında duyduğum ezilmenin acısıydı çektiğim..Bilemiyorum.
O gün anladım eşime nasıl bir acı çektirmiş olduğumu…Akşam eve geldiğimde hem başıma gelen o düşme olayını anlattım hem de özür diledim eşimden ve bir daha ona el kaldırmamaya söz verdim. ( Gerçekten de bir daha ne olursa olsun asla el kaldırmadım o günden sonra )
Şimdi bu hikaye bitti sanıyorsunuz değil mi? Hayır...Asıl hikaye daha yeni başlıyor.
O gün akşam yemeğini yedikten sonra oturmuş karı-koca ve iki çocukla televizyon seyredip çay içerek, çerez yiyerek vakit geçirirken lojmanın en üst katından( beşinci kat ) bir kadının ‘’ Allah’ını seven yok mu?’’ diye canhıraş bir şekilde bağırdığını ve merdivenlerden aşağıya doğru paldır küldür ayak seslerini duyduk. Bir kaç saniye sonra bizim birinci kattaki evin kapısı çalmaya başlandı hızlı hızlı…Hemen açtım. Açmamla birlikte Orhan’ın karısı şimşek gibi içeri daldı ve ‘’ Allah rızası için kapıyı kapatın..Koruyun beni. ‘’ Dedi. Hemen kapıyı kapattım. Kapatmamla birlikte Orhan kapıya dayandı ve ‘’ Açın…O or..puyu öldüreceğim. ‘’ Diye nara atmaya başladı.
Bodrum Katta oturan iki hizmetli ile Beden Öğretmeni Salim Bey’in sesini duyana kadar kapıyı açmadım tabii ki…Onlar da geldikten sonra açtım nihayet..Orhan’ı sakinleştirdik güya..Bir şey yapmayacağına yeminler ettikten sonra eşini oturttuğumuz salona aldım onu…Kadına ısrarla ‘’ Ben sana baban olacak o herif benim evime gelmeyecek demedim mi ?’’ Diyordu. Yani kadıncağızın suçu babasının o eve gelmesi…Kadıncağızı hırpalamaya başlamadan önce babasını evden ( döverek ) atmış zaten.
Neyse…Uzatmayalım…Orhan daha sonra bir su istedi..Ben kalktım su getirmeye ama ‘’ Yok ben mutfakta içeyim’’ dedi. Birlikte mutfağa girmemizle beraber Orhan mutfakta bulunan ekmek bıçağı ve servis çatalını kaptığı gibi karısının üzerine yürüdü…Ben bir taraftan Hizmetli Ömer Abi’ye ‘’ Abi yetiş’’ diye bağırırken öte taraftan Orhan’ın bıçak tutan koluna yapışıp büktüm. Servis çatalını bana döndürdüğü anda da Ömer Abi yetişip elindeki çatalı aldı.
Sonuç: Salim Bey , Orhan’ı birlikte meyhane gitmeye ikna ederek evden uzaklaştırdı..Kadıncağızı İse evlatlarıyla birlikte babasının evine götürdü Ömer abi…
Peki daha sonrasında? Daha sonrasında ‘’ Kadına el kaldırmak acizliktir. ‘’ Diyen Orhan bu acziyetini defalarca tekrar etti…Ama ne var biliyor musunuz? Ben o memleketten ayrıldığımda onlar hâla karı- koca olarak aynı çatıyı paylaşmaya devam ediyorlardı.
Hani hep diyoruz ya eğitim şart diye…Al sana eğitim…Koskoca bir üniversiteyi bitirmiş,toplumun geleceği olan insanları yetiştiren biz öğretmenler bu haldeysek ‘’ Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin ‘’ önermesiyle yetiştirilen ve aslında hiç de töremiz olmadığı halde töre denilen saçmalıklarla gırtlağına kadar doldurulanlar ne yapsın?
Velhasılı kelam: ‘’ Tahsil cehaleti alır, eşeklik bâki kalır ‘’ diye boşuna dememişler.
Haaa..Kadınlar... Cafcaflı laflar edip ‘’ Kadın hakları, kadın hakları ‘’ diye ahkam kesen her erkeğin her sözüne inanmayın…Çoğu yalan...Vallahi yalan…Biz kameralar önünde ayrı, kamera arkasında ayrı konuşuruz genellikle.
Din, dil, ırk farkı gözetmeden tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü Kutlu olsun.
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yani sevgili Deniz
Bu meselenin çözümü öncelikle samimiyetten geçiyor, sanal alemde centilmenlik ve şovalyelik yapmaktan veya tam tersi edepsizlik yapmaktan değil...
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları tarafından 12/8/2016 1:46:48 PM zamanında düzenlenmiştir.
Den(iz)
Sevgilerimle...
Skrn
sami biberoğulları
Senin yazını edepsiz bulsam direkt sana derdim edepsizlik yapmışsın diye..Benni az çok tanımış olman gerekir...
Ama madem böyle bir şüphe uyandı açıklayayım.
Bana bir kaç ay önce ahlak dersi vermeye kalkan Uygunsuz Penguenin yorumuna dedim edepsilik diye...
Ama ne çare ki benim yazdığım bir yazıyı edepsiz bulanların hiç biri aynı yorumu hiç de edepsiz bulmamış herif hiç bir kelimesini sansürlemediği halde..
Neyse...Zevkler ve renkler tartışılmıyor malum..
Den(iz)
Sevgilerimle..
Ezgicim kaleminden ve yüreğinden öpüyorum..
Emin ol bu platformda dahi var sapık.. Çünkü başıma geldi
Adam dostane yazmaya başladıktan kısa bir zaman sonra ne kadar uygunsuz cümle varsa sarf etmeye başladı... Bu mesajları Habib beye olduğu gibi aktarmıştım vaktiyle... Yani diyeceğim o'ki sosyal statüsü ne olursa olsun cinsel uzvunun kendine verdiği cesaretle,ancak uzvu kadar beyniyle taciz etmeye kalkıyor..
Bakma sen,dinden,namustan insanlıktan bahsedenlere çünkü insanlar en çok eksik olduğu taraflarını savunurlar...
Bunlara hayvan demek hayvanlara hakarettir. Ve emin ol kendi çevresinde tacize devam edecektir...
Bunun cehaletle ilgisi olabilir ama ben daha çok psikolojik bir kişilik bozukluğu olanların bu tarz yaklaşımlarda bulunduğuna inanıyorum..
Çünkü sağlıklı bir erkek asla taciz, dayak vb.. sapkınlıklarda bulunmaz . Bunun bilinçaltı bir sendrom ve yetersizlikten ve dışlanmaktan kaynaklandığını sanıyorum
İNSAN GİBİ YAŞAMAYI BİLMEYENLERİN YERİ MEZAR OLMALI VE İDAM GELMELİDİR.
Yoksa bu soysuzların soyu tükenmez...
Son olarak
"Evde kocam bana türlü işkenceler yaparken sesler bütün sokağı doldurmuşken kulaklarını tıkayan kadın ve erkekler ölün hepiniz. En çok da tam yumruğu yediğim sırada karşı daire de göz göze geldiğim Hatice abla perdeni kapattın ya … !!! Önce sen öl… "
BENCE DE ÖLSÜNLER ... bu konuda insancıl düşünemicem ve onların yaşam haklarını savunamıcam... BEYİNSİZ EMBESİL SÜRÜLERİ....
SEVGİLERİMLE CANIM...
Dilek USTA tarafından 12/8/2016 1:06:24 PM zamanında düzenlenmiştir.
aa din deyince düşün bakalım akıllara hemen ne geliyor. Kadın tabi ki. Kadın kadar taş düşsün o beyinlerine.. Avrupayı neden hor görüyorlar dersiniz. Avrupanın namusu yok da ondan.. Ama biz de çokkk..O kadar çok ki hemde yukarda uyumsuz arkadaşın yazdığı gibi erkeği kadını yok cinsellik deyince.Üstelik ad bile takacak kadar ileri gitmişiz bu konuda.Çünkü biz çokkk namusluyuz. Rezil kepazeler. Kadın yapsa var ya meydanda sallandırırlar. Ama erkek ya elinin kiri **ların çok afedersin ama.
Kendileri gider aldatır kadın aldatınca bilmem ne olur.
Hamile kad n ya..Asacaksın bu yavşağı ki aklı uçkurunda gezen **lar bir daha buna cesaret edemesin. Ama siz merak etmeyin şimdi birileri çıkar adamın psikolojisinden falan bahseder aklar o yavşağı.
Yine sinirlendim işte hiç yoktan. Yazıları okumayacağım diye karar almıştım. Kaza oldu:)
Den(iz)
Sevgilerimle..
yalnızca kız çocuklarında sorun yok, erkek çocuklarında da var.. topluca hemde.. bade sevicileri ve madenciye tekme atanı da hatırla, o da serbest kaldı..
sadece kızları değil, erkekleride sikiyor ve tekmeliyorlar maalesef.. sorun erkekte değil bahsettiğin gibi yani, toplumsal - dinsel şiddet.. başkada bi sikimiz yok zaten, herşeyin altından bunlari çıkıyor..
Den(iz)
Sevgilerimle....