KATİL MELEK-5
Melek eli ayağı karışmış bir halde kalakaldı. İlk kez bir polisten korkmuştu. Komiser Kenan oldukça zeki bir adamdı .Bu Melek için oldukça riskliydi.
- Çok kısa bekleteceğim sizi .Çünkü kıyafetim pek uygun değil.
- Sorun değil de yine de uzamazsa sevinirim.
- Tabi beş dakika lütfen
- Bekliyorum Melek hanım
Adam hem akıllı hem kibar. Melek kendine gel. Yaşayan bir erkek sana çekici mi geldi yani? Saçmalık . Gidip bir bardak su içmeliyim .Yüzümü yıkayıp kendime gelmeliyim . ‘ Melek böyle kendi kendine söylenerek ve dediklerini yaparak sakinleştikten sonra kapıyı açtı.
- Buyurun komiserim.
- İçeriye gelebilir miyim ? Size bazı sorular sormam gerek.
- Ah şey aslında evim çok müsait değil .İsterseniz ben şubenize geleyim .
- O kadar vaktimiz yok . Bu soruların cevaplarını hemen bulmalıyım .
- Hayırdır inşallah… ? Cevapların bende olduğundan da çok eminsiniz .
- Lütfen sadece on dakikanızı alacağım . Konuştuğumuzda anlayacaksınız.
Melek baktı ki kurtuluş yok .Mecburen…
- Peki madem . Buyurun ama kısa olsun . Çünkü işe gitmem gerek.
- Evet tabi ki anlıyorum .
Melek Kenan’ı salona buyur etti. Kanepeyi ona göstererek kendisi de karşısında ki tek kişilik koltuğa oturdu. Soran gözlerle Kenan’a bakarken bir yandan da heyecanını kontrol etmeye çalışıyordu .Oldukça sakin bir ses tonuyla;
- Buyurun komiserim sizi dinliyorum .
- Melek hanım sizin ifadenizi aldığımızı biliyorum .Ancak benim hala anlayamadığım bazı yerler var.
- Nedir ? (Melek hem korku hem de heyecanıyla savaş verirken sakin kalmaya devam ediyordu)
- Siz doktor bey öldüğünde yanında olan tek kişiydiniz. Ve ifadeniz de siz hastalarla meşgul iken doktorun masada çalıştığını ,onun öldüğünü geç fark ettiğinizi söylemiştiniz .
- Evet tam olarak böyle oldu .
- Ama doktorun otopsisinde tırnak aralarında deri örnekleri bulundu . Soruşturma sırasında o geceki bütün nöbetçi personelden aldığımız kan örnekleriyle yaptığımız DNA testine göre bu deri kanıtı size ait .
- Yani ? ( Melek kalp atışlarının ne kadar hızlandığının farkındaydı. Şimdi bu kendini zeki sanan salağı burada öldürse ne olurdu ki . Hem çok yakışıklı bir adam. Kocası olmasını çok istiyordu Melek . Kafasını toplaması gerekiyor. Doktorun ölürken kendisiyle mücadele ettiğini hatırladı. Nasıl yapmıştı bu hatayı . ..! )
- Bakın Melek hanım . Siz doktoru öldükten dakikalar sonra gördüyseniz zaten ölmüş bir adamın tırnak aralarında doku örneklerinizin olmasını nasıl açıklayacaksınız ?
- Hım şey… Aslında çok basit. Doktor vefat etmeden önce bir hasta için kendisinden yardım istedim . Temizlik personelini yemekhane ye göndermiştim ve hastayı yan çevirip pozisyon verdirmem gerekiyordu. Doktor bey bu konuda yardımcı olmuştu. Sanırım bu sırada temas ettik .
- Öyle mi ? Peki Melek hanım elinizin üzerinde ki çizik böyle mi oluştu ?
- Ha elim mi ? Ah evet …Sanırım …
Melek timsah gözyaşlarına sığınıp devam etti.
- Çok iyi bir insandı Ahmet bey. Hiç kibri yoktu. Her konuda yardımseverdi.. Ah Ahmet bey nasıl bırakıp gittiniz bizi .
Komiser Kenan sessiz bir şekilde Meleği izledi. Bekledi .. Melek ağlayıp zırlayıp hem zaman kazanıyor hem de Kenan’ın kafasını karıştırıyordu. Yada Melek böyle yaptığını sanıyordu.
- Sizi anlıyorum . Daha fazla sizi üzmek ve yormak istemiyorum ama bir iki sorum daha var . İzin verir misiniz ?
Melek oldukça şaşkın bir halde Kenan’ a baktı. İlk kez bir adam karşısında hiçbir numarası işe yaramıyordu. Karşısında oturan adamı ilk kez oldukça dikkatle inceledi. Kenan kumral ve yakışıklı bir adamdı. Ela gözlerinden zeka ve hırs fışkırıyordu. Spor giyim tarzıyla oldukça çekici görünüyordu. Ama onda gizemli bir şeyler vardı. Kenan sanki Melek’i çok iyi tanıyor gibi davranıyordu. Bütün hamlelerini önceden biliyormuş gibi hiçbir şeye şaşırmıyordu.
- Komiserim beni daha önceden tanıyor musunuz ? Sizi bir çocukluk arkadaşıma çok benzettim de lütfen yanlış anlamayın .
Kenan gülümsedi. Gülümsediği anda yanağında minik bir gamze belirdi ve düzgün beyaz dişleri bir kez daha ortaya çıktı. Melek sorgu sırasında da o dişlere bayılmıştı. Ne kadar güzel şeyler yapabilirdi o dişlerden .Takı yada ev süsü için dekor malzemesi..
- Hayır Melek hanım sizi daha önce den tanıdığımı sanmıyorum. Şimdi sorumu soracağım .Siz hasta başında çalışırken eldiven kullanmıyor musunuz ?
Melek bir anda afallamıştı. Adamın büyüsüne kapılıp saçmalamıştı. Elinde eldiven varken doktor onun eline nasıl temas edecek ti ? Şimdi çok fena köşeye sıkışmıştı.
- Şeyy takk takıyorum tabi ki.. Ama o anda unuttum sanırım. Bende farkında değilim ki komiserim.
- İlginç..! Sizin gibi bu işe yıllarını vermiş bir hemşire bu önemli detayı nasıl atlamış ki ?
- Ya komiserim ne demeye çalışıyorsunuz siz ? Açık konuşursanız ikimizde zaman kaybetmemiş oluruz.
Kenan ayağa kalkıp odanın içinde kısa süre dolaştıktan sonra Melek’e iyice yaklaşıp gözlerinin içine baktı. Yüzünde tuhaf bir gülümsemeyle önünde diz çöktü.
- Melek beni de öldürmek istiyorsun değil mi ? . Şimdi burada beni öldürsen kimsenin ruhu duymaz. Diğer cesetleri yok ettiğin gibi benim de icabıma bakarsın sen. Öyle zekisin ki bu işten de bir şekilde sıyrılırsın kesinlikle. Ama benim sana başka bir teklifim var.
Melek şaşkınlıkla donakalmıştı. Ne yapacağını ne diyeceğini bilemiyordu. Yüzünde şapşal bir ifade ile komiserin bakışlarına esir olmuştu. Onun gözlerinde tanıdık bir vahşet görmüştü. Bu ifadeyi nerede görse tanırdı. Her aynaya baktığında kendi gözlerinde gizlediği bu tutkulu öldürme arzusu şimdi komiserin bakışlarından ona göz kırpıyordu.
- Ne ..? Ne saçmalıyorsunuz siz ? Ben şey.. Çok şaşırttınız beni.. Çok ironik ama sanırım polis çağıracağım. Beni korkutuyorsunuz ..
- Hahahhaha . Gerçekten mi ? Melek hala oyun mu oynayacaksın ? Çok merak ediyorsun değil mi teklifimi ? Seni nasıl sobelediğimi çok merak ediyorsun ? Bunca merak içinde şimdi buradan çıkıp gideceksin öylemi ? Sen bunu yapamazsın ki…
- Bakın komiserim . Siz nasıl bir hastasınız bilmiyorum ama benden uzak durun. Lütfen derhal evimi terk edin .
- Peki Melek o zaman bana söyler misin şu holdeki kitaplığın neden tekerlekleri var ve neden sıklıkla yerinden oynatıyorsun ? Yerdeki parkelerin aşınmış lığına bakınca bunu inkar edemezsin. Ben onun arkasında senin gizli cennetin olduğuna eminim. Madem ki ben her şeyi uyduruyorum sadece o kitaplığın arkasında ne olduğuna bakıp gideceğim . Söz veriyorum . İzin veriyor musun ?
- Bana baksana sen elinde arama iznin bile yok ve beni evimde sorgu adı altında taciz ediyorsun . Derhal defol git .
- Hımm demek ki doğru iz üzerindeyim Melek. Sen kontrolünü öyle kolayca kaybedecek biri değilsin. Hatta etrafındaki herkesi yıllardır gerçek bir Melek olduğuna inandırmışsın. Zekana ve kontrollü oluşuna hayranım .Hatta senin tüm yeteneklerine hayranım ben .
Melek yavaş yavaş kendine gelmişti. Artık gözlerini hiç kaçırmadan Kenan’ın gözünün içine bakıyordu.
- Ne yapmaya çalıştığını anlamadığımı mı sanıyorsun ? Madem ki zekamın farkındasın sence ben bu kankalı itiraf oyununa gelir miyim tatlım .. Sence ben bir seri katil olsam sana burada her şeyi itiraf eder miyim ? Ben dediğin kadar tehlikeli bir seri katilsem sen buradan bunca konuşma sonrasında sağ olarak çıkabilir misin ? Ha komiser yakışıklı ne dersin ?
- Melek işte bu sensin .. İşte kendin olmaya başladın. Sıyrıl bütün kimliklerinden artık. Hadi kendimiz olalım. İnan bana ve yeni maceralara bir takım olarak yelken açalım. Bende sana kendi karanlığımı göstermek istiyorum. Belki senin kadar başarılı değilim henüz ama senden öğrendikçe çok daha vahşi işlere imza atabiliriz. Bir tarzımız olur. Melek hadi senin ortağın olmak için can atıyorum.
Çalan telefonla ikisi de irkildiler. Bir büyünün içine çekilmiş gibiydiler. Melek kendini toparlamaya çalışarak telefonunu eline aldı. Arayan hastaneden sorumlu hemşire idi.
- Bak gördün mü İşe geç kaldım . Arıyorlar .. Onlara ne dememi istersin komiser ?
- Benim burada olduğumu söyleme istersen ? Öldürmek zorunda kalırsan benim yüzümden hapse girmeni istemem. Senin gibi bir yetenek parmaklıklar ardında harcanmamalı ..
Bunları söylerken Kenan’ın yüzünde hem çapkın hem de sinsi bir gülümseme vardı. Melek bir tanrıçaymış gibi bakıyordu ona.
- Delimi dir nedir ya .. Alo efendim .
- Melek neredesin Allah aşkına . Nöbet ekibi çok yorgun .Eğer gelip nöbeti almazsan düşüp bayılacaklar.
- Hatice abla çok üzgünüm . Ben nöbete yetişeyim derken evde ayağımı incittim. Evde acı içinde telefonu arıyordum ki sen arayınca yeni buldum. Ben gelemeyeceğim ablacım. Durum fena. Bir doktora gideceğim .
- Tamam ablam geçmiş olsun. Rapor falan alırsan haber ver ama. Ona göre yeniden nöbet listesini düzenlemem gerek . Haber ver bana olur mu ? Ya kız çok fenaysa ambulans göndereyim evine.
- Yok ablam çok sağ ol. Ben hallederim. Bir taksiye binip yakındaki polikliniğe gideceğim. Ararım ben seni .
Telefonu kapatıp Kenan’a baktı anında. Kenan onu hayranlıkla izliyordu. İlk kez bir erkek ona böyle hayranlıkla bakıyordu ve bu onun gerçekten çok hoşuna gitmişti. Bu kadar yakışıklı bir adam onu nasıl beğenmişti aklı almıyordu. Ama olmuştu işte.
- Melek sen morgdan ceset taşıdığına göre ölü seviyorsun. Bense kadınları kendime aşık edip seviştikten sonra onları diri diri dikmeyi ve kesmeyi seviyorum. Eğer ölü kadınları da seviyorsan onları öldükten sonra sana hediye edebilirim. Gerçi elimden geldiğince onları canlı tutmaya çalışıyorum ama senin için acılarına biraz erken son verebilirim dedi cani bir gülümsemeyle..
- Sen nasıl bir manyaksın be . Hem nereden çıkarıyorsun ki benim morgdan ceset topladığımı falan?
- Bak güzelim çözdüm ben seni. Senin nöbetinde ölen bütün cesetler morgdan bir nedenle uçmuş . Dersimi çalışıp geldim .Geçmişte de az ceviz kırmamışsın hepsini araştırdım. Kendim gibi bir manyak görünce tanırım ben. Sen şimdi beni kendine yakın hissetmedin mi ? İşte bende anlıyorum farklı olanları. Biz üstünüz .Diğerleri çöp .. Ben bir ölüm tanrıçası ilk kez buluyorum ama. Diğerleri sadece amatördü. Melek ama tek bir şeyi anlamadım. Yani sana ters bir olay var geçmişinde.
- Ha öyle mi ? Diğer her şeyi ben yaptım da sence neyi ben yapmadım çok merak ettim hadi söyle bakalım .
- Sen önce Adana Sağlık Meslek Lisesi’nde yatılı okumuşsun. Sonra üniversiteye gitmişsin. İşte Adana da okurken yatakhane de bir yangın çıkmış ve on iki kız öğrenci ve nöbetçi öğretmen yanarak can vermişler. Nasıl olmuşsa sen yanan öğrencilerle aynı koğuşta olmana rağmen sağ kurtulmuşsun. Bunu açıklarsan çok sevineceğim. İlk merak ettiğim şey bu.
- Hahahahha .. Delirmişsin sen . Ne yani onca insanı ben mi yaktım? Yok daha neler. Bak bir seri katil olsam bile toplu katliam yapmazdım. Böyle bir şeyi ancak katil devletler yaparlar. Bu beni bile aşar komiser. Denetimsiz bütün yurtlarda böyle bir olay yaşanması muhtemeldir ve katil kesinlikle bir kişi değildir. Kurumlardır..
- Melek sana bayılıyorum ben . Sen hayalimdeki kadınsın. Hadi kır zincirlerini ve bir takım olalım. Birbirimize geride bıraktığımız eserlerimizi anlatalım. Hadi Melek … Hadi çözül artık.
- Çözüleyim .. !!! Yahu seni akıllı bir adam sanıyordum ben de. Sence bir seri katil iki kelimeyle çözülür de tüm yaptıklarını bir çırpıda itiraf eder mi ?
- Aslında hepimizin içinde yakalanma arzusu yok mu Melek ? İçten içe tüm yaptıklarımızı ,Eserlerimizi, üstünlüklerimizi diğer bütün zavallılara bildirmek istemiyor muyuz? İşte sana fırsat. Hem bu itiraflar sadece ikimizin arasında kalacak hem de sana hayran bir ortak sahibi olacaksın.
Melek ayağa kalktı. Pencerenin yanına gitti. Pencereden dışarıya uzun uzun baktıktan sonra geri döndü. Kenan’a doğru yaklaşıp onu yerden kalkması için işaret etti. Şimdi ikisi de ayakta ve göz göze idiler. Melek yine sinsi ve iğrenç gülümsemesini yüzüne oturtmuştu. Çok iğrenç planlar yaptığı ve bunun hayalinin bile onu heyecanlandırdığı oldukça belliydi.
Kenan soran gözlerle Melek’e bakıyordu. Melek sonunda konuşmaya karar verdi.
- Sana bir teklifim var komiser. .!!!
Deniz....
YORUMLAR
komser ağbey bu gadın seni yer bildiğin yer artık pideye katıp mevlüt mü verir. adak mı adar ben bilmem sen kendun kendune ettun ne ettuysan ben ne diyeyim daha.
ahan haburadan ötesi kesimhane.
sonda ki güncel dokundurma başka güzel di. :)
sevgiler saygılar melek başgan bizi kesme :)
Den(iz)
Melek pek öyle saygı sevgiden anlamaz ama şansınızı deneyin tabi ki.. Çıkmayan candan umut kesilmezmiş .... :))))
Sevgilerimle...
evet seriyi takip ediyorum
ve şimdi artık özellikle komiserin dişlerini merak ediyorum
(ben bir diş doktoruyum çünkü:)
ve komiserin o dişlerini mutlaka takip edeceğim
bunu komiserin dişlerinin akibetini merak ettiğim için yazdım bakalım ne olacak :))
çok iyiydi yazı (ufak tefek imla hataları olsa da)
saygımla sayın Yazar
Den(iz)
Sevgilerimle..
Uzun bir aradan sonra seriye devam iyi olmuş.
Bu sefer okumakta geç kaldım biraz. Okuyunca da oldukça beğendim.
Bizim Türk edebiyatında bu tür manyaklık öykülerine nedense yer verilmez ya da çok azdır. Hal böyle olunca mesela bir Hannibal bizde zor çıkar. Oldukça acemilikler yaşarız.
Kısacası çok da denenmeyen bir türde başarılı sayılabilecek bir anlatımla güzel gidiyorsun. Bu bölümde olayı daha da toparlamış ve her şeyden önemlisi okuyucuyu kavramışsın. Şimdi ben de dahil herkes Melek'in yeni manyaklıklarını heyecanla bekliyor. Fazla bekletme e mi?
Selam ve sevgilerimle.
Den(iz)
Sevgilerimle..
güzel bir seri
guzellik tehlikeli ve sevimli
seviyorum hayal gücunu
cok sevgimle Deniz
Den(iz)
Sevgilerimle..
Melek sorgu sırasında da o dişlere bayılmıştı. Ne kadar güzel şeyler yapabilirdi o dişlerden .Takı yada ev süsü için dekor malzemesi..
Melek ablamız lavel atladı resmen :))
Den(iz)
Sevgilerimle..
Sır bir kişilikse devam eder iki kişilikse birbirlerini yerler...ye komiseri...:)
Den(iz)
Sevgilerimle...