- 1519 Okunma
- 20 Yorum
- 2 Beğeni
TOMBİK AYŞE
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Evet. Boyuma göre biraz fazla kiloluyum. Bana “Tombik Ayşe “ diyorlar. Bu söylemden hiç de şikâyetçi değilim. Hatta hoşuma bile gidiyor. Hayatımda hiç diyet yapmadım. Canım ne istediyse yedim. Etrafınıza bir bakın. Hiç çirkin şişman gördünüz mü siz? Kilolu bayanlar güzeldir. “Bir dirhem et bin ayıp örter” ata sözü de güzeldir !!!
“Kızım tamam verelim vermesine de. İşi yok diyorsun. Senin bir işin, bir maaşın var. O ne yapacak. Sen mi geçindireceksin evi?”
“Amann baba! İşi yoksa da fakültelerden aldığı iki diploması var. Onun için iş bulmak sorun değil. Sen düşünme her şey hallolur.”
Ailem bilirdi huyumu. Kafama koyduğumu yapardım.
“Tamam kızım. Sen öyle diyorsan öyle olsun. Ama uyarmadı deme. Seni tanıyoruz.
Seviyoruz. Temiz kalplisin. Safsın. İyi niyetlisin. Sonra pişman olmayasın. İyi düşündüysen sorun yok. Gelsin istesinler”
Gelip istediler.
Sıradan bir düğünle evlendik. Evimizin bütün eşyası benim taksitle aldığım, parasını ödediğim eşyalardı. Valizini alıp geldi eve. Bir ev kolay mı kuruluyor? Alınması gereken diğer şeyler için;
“Takma kafanı her odaya aşkımızı sereriz. Evimiz herkesinkinden daha güzel olur” diyordu.
Ağzı laf yapardı. Ben de zaten bu tatlı diline kanmıştım.
Evliliğimizin ilk ayı çok güzel geçti. Sabah kahvaltımızı beraber yapıyorduk Beni öperek uğurluyordu. Daha sonraki günlerde:
“Canım benim. Sabahları zor uyanıyorum. Sen kahvaltını yap git. Sonra ben kalkınca bir şeyler bulur yerim. Olur mu?”
“Peki, öyle olsun” dedim.
Demesine dedim de, bu durumdan da hiç hoşlanmadım.
Ben işten geldiğimde çok kere uyurken buluyordum onu.
Bir gün:
“Gel şöyle. Oturup konuşalım. Balayları bitti artık. Sen kendine iş aramayacak mısın?
“Amannn. Acelesi ne. Buluruz elbet.”
“Amanı yamanı yok. Artık bir iş bulup çalışsan iyi edersin.”
Yüzünü buruştudu.
“Tamam, tamam bakarız. Ben yatmaya gidiyorum.”
Daha sonraları iş aramadığı gibi, benden para da istiyordu. Hakaret ederek veriyordum parayı. Aldırmıyordu. Bazı günler işten geldiğimde onu evde sarhoş buluyordum. Nikâh defterine, her bekâr için çok kıymetli olan bir imzayı yanlış kişi için atmıştım.
O na olan sevgim, saygım nefrete dönüşmüştü. Bu evlilik yürümeyecekti. Avukat tuttum. Boşanma davası açtım. Fazla sürmedi. Ayrıldık. Valizini alıp giderken:
“Dışarıda senin gibi salak çok. Bak görecek, duyacaksın. Çok sürmeyecek ben birini daha bulurum. Sen kendine yan.”
Çarptım kapıyı yüzüne.
Hürdüm artık. Her iş dönüşü çarşıya çıkıyor, çılgınlar gibi alış veriş yapıyordum. Kendi paramı kendime harcamam rahatlatıyordu beni.
………………………….
Okuldan sınıf arkadaşım aradı.
“Tombik okulun pilav günü belli oldu. Geleceksin değil mi?”
“Tabii geleceğim. Her zaman gelmiyor muyum?”
Her yıl olduğu gibi sınıf arkadaşlarımızla buluştuk pilav günün de. Hasret giderdik. Çok sevdiğimiz hocamızla eski günleri andık. Güldük, duygulandık. Ayrılırken Hocamız:
“Evlilik nasıl gidiyor Ayşe? Mutlu musun” ?
“O iş bitti hocam. Ayrıldım. Şimdi hür ve huzurluyum.”
Gözlerinin içi güldü.
“Haa… Öyle mi? Benim de eşim öldü. Sevindim”
Bu nasıl bir şeydi? Ben ayrılmışım, onun eşi ölmüş. Ve hocamız buna seviniyor…
Çok sürmedi. Üç gün sonra aradı beni:
“Seninle özel bir konuyu görüşmem lazım”
Gittim. Hiç lafı uzatmadan:
"Ayşe yıllarca hocalığını yaptım.Seni tanıyorum. Prensiplisin. Yüreklisin Benim yaşım belli. Bana destek olacak birine ihtiyacım var. Benimle evlenir misin?”
Şaşırdım. Ne diyeceğimi bilemedim.
“Acele etme. Hemen cevap verme. Düşün, sonra kararını bildirsin. ”
Bu nasıl bir işti? Ne yapmalıydım? Ne demeliydim? Bilmiyor, bilemiyordum.
Önce; kardeşten farksız gördüğüm mesai arkadaşıma açtım konuyu. O şiddetle karşı çıktı.
“Olmaz öyle şey. Deli misin sen? El âlem ne der?”
Günlerce düşündüm.Sonunda verdim kararımı. Kim ne derse desin evlenecektim hocamla.
Evlendim de…
Kayıtlarda evli olsak da, evde baba kız gibi yıllarca yaşadık.
Hocam –pardon- kocam çok yaşlandı şimdi. Özenle bakıyorum ona. Yemeğini dahi ben yediriyorum. Her şeyi Allah bilir. Hiç belli olmaz. Ama görünen o ki fazla da ömrü kalmadı.
Ölürse benden başka kimsesi yok. Maaşı da, mal varlığı da bana kalacak. Oldum olası çaresize, düşküne yardım etmeyi severim. O zaman çok hayır yapacak, çok yoksulu sevindireceğim. Yine de ölmesini istemiyorum. O benim hem Hocam hem de kocam.
Çok kere hayal edilenle yaşanan aynı şeyler olmuyor. Kader denilen de bu değil mi zaten?...
YORUMLAR
bu yazınızı okumuş ve yorumlamıştım diye hatırlıyorum
sanırım bir yanlışlık oldu..
sıhhat afiyet dilerim
İbrahim Çelikli.
ben ikinci sayfaya alışık olmadığım için çok görülmemeli efendim
Saygılar sunarım..
Bedri Tokul
Bir ara mahsunlaştım.
"Fethi benim yazılarımı da okumayı sever niye yorum yazmadı ki" dedim.
Sonra;
"Görmemiştir heralde" diye kendimi avuttum.
Yorumunu görünce de
"İşte bu. Fethi okursa mutlaka yorumda yazar" diye sevindim.
Teşekkürler can devrem. Gerçek Dost...
Yanlış bir evlilikten sonra yine yanlış bir evlilik yapılmış.
Değişik bir öykü.
Teyzemin kızı da ikinci evliliğini yaşlı biriyle yapmıştı.
Adam daha on beş günlük evliyken öldü.
Albaydı. Emekli maaşı teyzemin kızına kaldı.
Sonuç: Teyze kızım kendine dikkat etmedi.
Çok buldum diye çok yedi, şeker hastalığına rağmen.
İki hafta önce nerdeyse bütün organları iflâs etmiş olarak düştü.
Sara hastalığı da vardı. Beyin kanaması geçirdi.
Şekerini düşürmeye çalışacağız diye beynine sıra gelmemiş.
Bir kaç hafta önce öldü. Genç kızlığını hatırlıyorum da hayat dolu
yaramaz bir kızdı. Şimdi anne ve babasının yanında gömülü.
Çok uzattım,
tebrikler,
saygılarımla..
Bedri Tokul
Neler oluyor hayatta.Çok üzüldüm.
Bu arada ben de şeker hastasıoyım.
Bu hastalık için:
"İçine çöreklnmiş bir yılandır. Ne zaman nereni sokacağı belli olmaz"
Derler.
Allah tüm diyabetlilerin yardımcısı olsun.
Bizim Tombik Ayşe biraz daha şanslı demek ki.
Yoruumunuz için teşekkürler. Selamlar...
tekrar tebrik ederim bedri abi, nice öykülerde buluşmak üzere can cana, kan kana.
selamlar.
Bedri Tokul
Gerek yok eyvallaha
Can cana muhtaç
bütün canlar Allaha
(Bir şiirimden sen can deyince aklıma geldi.)
Öperim gözlerinden can Dost.
Bedri Tokul
Düşündüğünle yaşadığın birbirine uymaya biliyor.
Çok haklısınız.
İnsan birazda kaderini kendisi tayin etmeli.
Yorumunuz için teşekkürler.
Selam ve Saygılarımla...
DÜN BU GÜZEL YAZIYI OKUDUM DEDİMKİ GÜNE GELMESİ GEREK nitekim güzel sitemiz sezarın hakkını sezara vermiş bende yorumumu o zaman yazacağım dedim...benim kriterim bu idi ....senin güzel kalemini sitenin seçki kurulunun yerinde görüşünü kutluyorum gardaşım şimdi vira bismillah deyip yazmaya başlıyorum...öptüm gözlerinden gülüm
Bedri Tokul
Ama okunuyor beğeniliyor olmak daha da güzel.
Veee...
En güzeli senin yazmaya karar vermiş olman.
Ben senin yazılarını özledim.
Ama benden daha çok özleyenler var.
O dostlar daha çok sevinecekler eminim.
Bende öptüm gözlerinden hasretle...
Ustalık bu işte. Yazının içine çekip yaşatma olayı. Tebrik ederim Ustam mükemmeldi. Ve ben gene ç/alıyorum. Selam ve saygı karşılığında..
Güne layık bir eserdi, Usta elinden, Usta kaleminden. Tebrik ederim.
http://suatzobu.blogspot.com.tr/2016/12/tombik-ayse.html
.
Bedri Tokul
Yorumunuzla daha da çok mutlu oldum.
Selamlarımla.
Günün yazısını tebrik ederim. Kemnur'un da dediği gibi bir komşumuzun öyküsü gibiydi. Oda şişman ve biraz fazla güvenen iyi niyetli bir kızcağızdı. Serserinin tekine aşık olup evlenmiş ama sonunda tahammülü tükenince kucağında bebeğiyle boşanmıştı. Hayatın içinden hikayeler acı veriyor. Saygılarımla
Bedri Tokul
Okuyup değerlendirdiğiniz için.
Size ve Can Dostuma selam ve Saygılar
Yazınızı okuyunca bir arkadaşımın sözü geldi aklıma. Uzun süre evlenmemisti. Neden evlenmiyorsun dediğimiz zaman bütün erkekler kendine bakıcı arıyor demişti. Sonra yine de evlendi iyi bir anne ve iyi bir eş oldu. Biz kadınlar sanki bakım için programlanmısız.
Güzeldi Kaleminize sağlık.
Bedri Tokul
Evet kadınların bakmakla alakası vardır;
Ama gözlerine bakıp hayattan zevk almak için.
Yeterki elmanın bir yarısı diğer yarısını bulabilsin.
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.
SAĞ OLUN.
Tanıdık olaylar, tanıdık hayatlar. Güzel kurgulanmış ama bir kadın eli de ekmek tutuyorsa asla evlenmemeli. Tabi ki kendisinden çok yaşlı olursa fena da olmaz yani. Güzeldi öykü tebrik ederim başarınızı ağabeyim.
Bedri Tokul
Bence hiç bir kadın ya da erkek yalnız olmamalı.
Hayat yalnız çekilmiyor.
Ama atalarımızın dediği gibi;
"Atla avrat yiğidin şansına"
Aynı şey kadınlar içinde geçerli tabii.
Selam ve Saygılarımla Bacım.
Bedri Tokul
Sen de bi alemsin Esma Sultan!!!
Neyse Ayşe işini bilir sen nasılsın?
İyi ki uğradın.
Selam Sevgi.
bazen evlilik böyledir..
bir eş olsun yeter
can yoldaşı..
ee bizimde yirmili yıllarımız dem vurmuyor
böyle biri de olursa
nasip
hayırlar dilerim
yargısızlık getirilmiş
ancak devam etmeli
bir kurmayalım
Ayşe nerede nasıl?
Allaha emanet olasınız
Bedri Tokul
İyi olur mu?
Belli değil.
Sağ ol USTA.
İbrahim Çelikli.
Alacak kan damarda durmamış..
Başımıza her gelene kabul..
Şükür
tebrikler
Tesekkür
Enteresan bir hayat hikayesi.
Hayatınızda birine gerçekten değer vermek,
değer verildiğinizi hissetmek,
birine gerçekten güvenebilmek güzel şey.
Ve de bir ömrü beraberce huzurla geçirebilmek...
Güzeldi hocam, güzel...
Bedri Tokul
Çok teşekkür ederim. Sağ olun.
Selamlarımla.
Sevgili Abim.
Başlıkta '' Tombik Ayşe'' deyince şişmanlık üzerine bir yazı okuyacağımı sandım önce. Sonra baktım ilginç bir hayatın ilginç bir öyküsü..
Öyküdeki ilk erkek karakter aslında karaktersizin birisiymiş. Benim rahmetli babam kadını çalıştırıp kendisi hiç bir iş yapmayan erkeklere hep gavat derdi. Yani babamın tabiriyle gavatmış ilk koca.
İkinci hoca- kocaya gelince: Hocası olduğu bir insanın daha sonra kocası olan meslektaşlarım- bir iki tane olsa da - vardı. Ama ben hiç bir zaman bir zamanlar '' Kızım '' dediği bir insana daha sonra '' Karcığım'' diyen insanları tasvip etmedim. Haaa dinen ya da kanunen yasak mı? Değil elbette ama bilmiyorum, benim hiç bir zaman onaylamadığım bir şeydi.
Neteicede Tombik Ayşe kadersiz bir kadınmış ama öte taraftan insan kendi kaderini biraz da kendi yaratıyor. Tombik Ayşe hep kendi iradesiyle yapmış seçimlerini. Bu durumda fazla sızlanmaya hakkı yok.
Evet..Yine hayatın içinden güzel bir öyküydü.
Selam ve sevgilerimle.
Bedri Tokul
Anlatılanlar gerçek. Yaaşandı yaşanıyor.
"Sabret" diyoruz."Sabret hiç olmazsa maaşı kalsın sana"
Bundan sonra ne olur Allah bilir.
Selamlarımla Hocam.
Yorumun için çok teşekkürler.
Can komutanım, Tombik Ayşe'nin öyküsü sanırım çevrenizde şahit olduğunuz bir yaşama ait. İlk evliliğinin çok çok benzeri, sadece bir çocuklu olarak Eskişehir'de tam karşımızdaki evde (o zaman evlerimiz müstakildi, şimdi onların yerinde apartman var) yaşandı. Evet, bizim Tombik Ayşe'de içki ve kumar düşkünü kocasından kucağında bir çocukla boşandı... Demek ki neymiş, böyle erkek milletinin köküne kibrit suyuymuş... İkinci evlilikteki durum aslında ilk evlilik kadar beter bir durum. Hoca efendi kendine bakıcı almış kadıncaza resmen....Neyse onların versiyonu bir komşum yok, ama benim hanımla benim şu dönemdeki halimiz de o tür, ben sürünüyorum hanımımın sayesinde az diriliyorum.... Selamlar, saygılar...
Bedri Tokul
Anlatılanlar aynıyla vaki.
Evet. Çok yakınımda gerçekleşen bir olay,
Yazıda her ne kadar son günler iyi anlatılsa da , hiç te öyle değil.
Bizler kendisine sabır diliyoruz.
Eşlerimiz bizlerin tek dayanağı.
Allah onlardan razı olsun.
Allah her şeyin hayırlısını versin. Ölümün bile...
Selamlarımla Dostum.
Her zaman ki gibi gözünü budaktan, lafını babandan esirgemez tavrınla mertce, dobra dobra söylemişsin söleyeceğini.
Seni en çok bu tavrından seviyorum işte.
Bedroskiş abin sana kurban olsun.
Bende bu gün erkenden kalktım. "Bakayım yazım okunuyor mu?" diye.
İlk yorumu senden almak benim için ayrı bir övünç kaynağı tabi.
Sevgiye gelince ben senin o engin yüreğine yetişemem.
Seni çok sevdiğimi bil yeter.
Hasrtle öperim göslerinden Ayhanım...
Nasıl yorum yazacağımı kestiremedim. Ayşe mütavizi, hanımcık bir bayan. Onu ala erkek hırtavozun teki benim gibi.Böyle altın gibi hatunu olmuş da bunamış pezevenk diyesim geliyor, yan gelip yatıyor, üstelik de çalışmıyor.
Ayşe' nin ayrılışına hak verdim. Böyle deyyosu kim ola istemez. Sepeti tak koluna her yoluna diyeceksin bunu da yapmış Ayşe kızımız.
Öğretmeniyle evlenmesine gelince de bence de mantıklı. Beni üzen taraf sadece kardeş gibi yaşamaları. Ulan hocadan bir çocuk yapar be. Demek ki vermeyince mamut neylesin mahmut misali...
Bedroskiş abim, geceleri uyuyamıyom valla. Böyle güzel öyküler okuyunca da hoşuma gidiyo valla. DSen hep yaz iyi mi. Okuması benden. Bu aralar bana ilham gelmiyo. Geliyo da az geliyo. Onun için küpün dolmasını bekliyom. Dolunca şöyle adamahıllı yazacam Aynur Engindeniz bacımız gibi döşeyecem valla. okuyup okumayan belli olsun.
Selamlar. Dünya da dahil sonsuz evren gadar seviyom seni. Beni sevdiğinden beş gömlek fazla ha...
Kendine iyi bak. Şayı şekersiz içip baklavayı tabak tabak yutmayı unutma sakın.
Ayhan Sarıkaya tarafından 12/6/2016 3:50:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
Not: Hatalı yazdığım kelimeleri düzeltmeyi unutmuşum, neyse öyle okuyuver bu seferlik.
Ayhan Sarıkaya tarafından 12/6/2016 3:51:17 AM zamanında düzenlenmiştir.