- 713 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Beş Aralık Bildirisi
Kadına ve Kaybolan Haklarına Dair:
Ne yazık ki, en çok kadınlar ve de kürem kürem olacak şekildeki çoklukla, "büyük emperyal şeytan" yoldaşı, sahtekar hocaefendilerin yobaz tarikatlarına hizmet için dahil oluyorlar.
Bilindiği gibi 1923 Türk milli demokratik devrimi "ulusal sorunu" çözmeyi büyük kurucu ve kurtarıcı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün önderliğinde başlatmıştır.
Artık kimsenin sallamadığı siyasi ümmetçiliğin, Birtengri’nin münezzeh yetkilerini kozmolojik noterlikten onun vekilleri olan hoca efendiler, şeyh ve dervişlere devrettiği kula kulluk- düzenini yıkmıştır.
Ulusal ve laik cumhuriyete bir devrim sonucu olan geçişle, bu kula kulluk açmazından kurtulunmuş, insanımıza (göreceli de olsa) özgür birey ve vatandaşlık paydasında demokratik ve paylaşımcı bir bilinç idame etmiştir.
Kısaca ulusal demokratik devrimin ümmet yerine ulusu ikame etmesi ve felsefesini kadın erkek ayrımı yoktur ve külliyette insan tanımında olmaları vardır, şeklinde bir hukuki durumu ülkemize getirmiştir ...
1938 11 Kasım’ından sonra bizzat Atatürk’ün en yakın iki arkadaşı İnönü ve Bayar, milli demokratik devrime ihanet edip, ülkeyi emperyalizmin sömürüsüne ve karşı devrimcilere ardına kadar açmışlardır.
Bundan sonra gelen tüm sağ ve sol işbirlikçi düzen partilerinin büyük ihanetiyle, ülke etnik bölücü ve gerici yobazlığın emrine sokulmuştur.
Fetullahçı darbe ve15 Temmuz bu geriye doğru evrilmenin tam sonucunun birincil evresidir.
Gördük ki dertleri din- Allah sevgisi filan değil, sen mi-ben mi yağmadan daha fazla kapacağız amaçlılıktır.
Yani, rantiye-mürteciler birbirine düştüler.
Buna açılım adı altında Pkk ve Kürt faşistlerine verdikleri tavizlerin ters tepmesi sonucu, karşı devrimci cephenin daha da genişlediğini ve olaya dahil olmasını da ekleyebiliyorum.
Bu darbe sonrası Akp oluşumu birdebire Atatürk’e, Lozan’a, Gençliğe Hitabe’ye ve Türk kavramına can simidi şeklinde tutunmuştur.
Ama ülkede bunlara karşı duracak, iktidarı bunlardan almaya yönelik ilerici ve toplumsal (Atatürkçü) bir muhalefet olmadığı için, bir müddet sonra Fetullah’ın boşalttığı bu yeri başka din istismarcısı teokratik faşistler doldurdular.
Garbaçov Kemal ve Seyret Bahçeli gibi majesetelerinin iktidarda kalması için "suya tirit muhalefet" türünü icad edenler, bu nedenle kahr-ü gazabın büyüğünü bulsunlar diliyorum.
Canları tamuda en şiddetli azabı çeksin niyaz ediyorum !
Tecavüz edilen onca kadın-kız sabi ve sübyanın, çocuk yaşta evliliklerini yasal statüye kavuşturma girişimlerinin, her ne yapsalar suç ortağıdırlar.
Kadın cinayetlerinin, onlara yönelik şiddetin ve kadınları toplumdan soyutlayarak kişiliksizleştirme yeminlisi bu kara irticanın, can yoldaşı dumundadırlar.
Veballeri çok büyüktür.
İnsanı yaradılış tanımları dışına çıkaran, sürüye eleman yapan, bu gerici yurtlarda Türk, Atatürk ve cumhuriyet düşmanı bir nesil yetiştirilmek üzere, ailelerince ruhban sınıfın pisliklerine sunulan kız ve erkek çocukları buralarda yanıp, yakılarak, hiç olmaktadırlar....
Kur’an öğretiyorum, Kırk Yasin okuyalım, Cuma toplantıları ya da bilmem kaç bin zikir zırvalarıyla her türü Allahsızlığın dayatıldığı bu fesat ocakları, bir an evvel İslamiyet’in de selameti için kapatılmalıdır.
Bunca yeis ve umutsuzluk ortamında 5 Aralık Kadın Hakları gününü idrak etmiş oluyorum.
Atatürk’e ve devrimlerine en fazla sahip çıkması gereken kadınlarımız, ne yazık ki (çok garip bir şekilde) en fazla türban-tesettür karanlığına koşuyorlar.
Tümüne akıl, fikir ve farkındalık niyaz ediyorum.
Ahmet Kutlu Ayyüce
05 Aralık 2016
YORUMLAR
Göktürkmen
Saygılar.
Temennilerinizi inşallah yaradan kabul eder ve yazınızı Muhlis Akarsu'yun okuduğu " kula kulluk yakışır mı" türküsü eşliğinde okumak güzeldi.Kaleminiz kırılmasın sayın Ahmet bey.Saygılar.
Göktürkmen
Ruhları şad olsun...