- 960 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
İnsan aklının yaratabileceği en keskin ironi/Barış Günü
Nazilerin Polonya’yı işgaliyle başlayan, elli milyondan fazla ölü, milyonlarca yaralı ve yakılmış, yıkılmış kentler yaratan İkinci Dünya Savaşı’nın başlangıcı olan 1 Eylül (1939) “Dünya Barış Günü” olarak kutlanıyor.İnsan aklının yaratabileceği en keskin ironi aslında bu günün “Barış Günü” olması.
İki savaşın arasında verilen molanın adı; ve bir saldırgan olduğu sürece, sonsuza dek sürecek rüyadır barış.Hálen bir fincan çay için aynı masaya oturmayanlar olması da kanıttır.
Başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde savaşlar ve katliamlar hala devam etmektedir. Bu durum, toplu katliamlar, savaşlar, işkenceler ve tecavüzler gibi insanlık suçlarının bir döneme özgü olmadığını,dünyanın bütün zamanlarına ait bir sorun olduğunu göstermektedir.
Ülkeler arasındaki silahlanma yarışı bütün hızıyla devam etmekte,dünya kaynaklarının önemli bir bölümü silahlanma ve savaşlara ayrılmakta,üstelik biyolojik, kimyasal ve nükleer silahların üretimi, bulundurulması ve kullanılması artmaktadır.
Ve öyle ki,dünya tarihiyle barışmadan barış zor görünmektedir. Korkarım dünyada barış çanı hiç çalmayacak. Çalsa bile soğuk barışlar yaşanacak ve soğuk barışların soğuk ilişkileri olacak.
Dünyadaki bütün savaşlar etrafında hemen para üremekte,buradan üreyen paranın etrafında ölüm ve rant çeteleri asalak gibi türemekte ve ırkçı emperyalizmin dayatmaları ve haksızlıkları dünya barışını tehdit etmekte,böyle sürüp gittiği için de barış hayali her zaman suya düşmektedir.
Fakat yine de adaletli bir dünya hayali özlemleri sürmektedir.Sürmelidir de. Ben küçükken hep ağzında zeytin dalı taşıyan bir güvercin düşlerdim,bu yüzden severin güvercinleri.
Düşünürdüm hep savaş zehrinin tek panzehiri zeytin dalı taşıyan bir güvercin diye.Güvercin besleyelim ağzında zeytin dalı taşısınlar. Barışın gezdiği denizde özgür bir martı olsunlar, temel hak ve özgürlüklerin asıl anlamını bulacağı kalıcı bir barış kültürünü insanlığa taşısınlar.
Ama bu barış kültürü için de barış ın tanımı yalnızca çatışmasızlık olarak konmasın sözlüklere, aynı zamanda diyalog içinde ve karşılıklı anlayış ruhu temelinde savaşların ve anlaşmazlıkların çözümlendiği pozitif anlamı da konulsun sözlüklere.
Unutmayalım ki; Krezus un dediği gibi,barışta oğullar babalarını, savaşta babalar oğullarını gömer.
Yine unutmayalım ki, Victor Hugo nun dediği gibi,barış, her şeyi hazmeden mutluluktur; Epicure nin dediği gibi,barış tacı, saltanat tacıyla kıyaslanamayacak kadar güzel ve değerlidir.
Büyük Önder ATATÜRK ÜN dediği gibi,dünya ulusları kardeştir. Kardeşlik duygusu dünyanın temeli olmaya yaraşır.
Bu duygular içinde, 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutlarım.