- 1345 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TÜRK MİLLETİ(1)
751 Talas Savaşı sonrasında kitleler hâlinde İslâmiyet’e mensup olan Türkler daha önceleri “Gök Tanrı” dinine inanmaktaydılar. Yarı göçebe olarak yaşıyorlardı ve günün büyük bir kısmını at üzerinde geçiriyorlardı. Şimdi de olduğu gibi özgürlüklerine düşkün bir millettiler. Başka bir milletin boyunduruğu altında yaşamak onların asla kabul etmeyeceği bir durumdu. Hakanlarının Gök Tanrı tarafından görevlendirildiğine inandıkları için onları “kutsal” olarak kabul ederlerdi. “Cihan Hâkimiyeti” düşüncesi etrafında şekillenen hayatlarında yapmış oldukları akınların çok ehemmiyeti mevcud idi.
Orta Asya’da Çin hâkimiyeti istemeyen Türkler 751 yılında Araplarla Çinliler arasında çıkan Talas Savaşı’nda Arapları destekleyerek, savaşın Müslüman Araplar lehine olmasında çok büyük rol oynadılar. Emevîler’in ırkçı politikaları yüzünden daha önceleri Araplarla iyi ilişki kuramayan Türkler, bu kez Abbasiler gibi hoşgörülü bir toplulukla münasebete geçtikleri için şanslıydılar ve bu iki cemiyet zamanla birbirini etkilemeye başladı. Abbasilerin askeriyesinde çok ehemmiyetli yeri olan Türkler yavaş yavaş İslâmiyete girdiler. Dinler arasındaki benzerlik hasebiyle İslâmiyet’i benimseme adına fazla zorluk çekmeyen Türklerdeki “Cihan Hâkimiyeti” telakkisi yerini artık “Gaza ve Cihat” anlayışına; yani Allah yolunda savaş düşüncesine bıraktı. Bu düşünce ile 1071’de Bizanslıları Malazgirt’te Allah’ın izni ve inâyetiyle mağlub ederek Anadolu’ya yerleştiler. Kösedağ Savaşında barbar Moğollar’ın saldırılarına fazla dayanamayıp dağılan Anadolu Selçukluları’ndan sonra bölgeye 1299’ da kurulan Osmanlı Devleti hâkim oldu. Orhan Bey zamanında Bursa fethedildi. Konstantiniye yıllarca kuşatıldı lâkin zapt edilemedi.Ta ki; 1453’e kadar. II. Murat Han’ın oğlu II.Mehmet Han Hazretleri; canından, ana-babasından kısacası her şeyinden çok sevdiği Allah Resûlü, son peygamber Hz. Muhammed Mustafâ (s.a.v)’in “Konstantiniye elbet bir gün fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutandır. Onu fetheden asker ne güzel askerdir.” sözünde müjdelenen komutan olmak içün henüz 21 yaşındayken “Allah’ın Ordusu”nu topladı ve 53 günlük kuşatmanın ardından dağlardan gemi indirerek Allah’ın izni, inâyeti ve lütfu ile bin yıllık Bizans Devletine son vererek Kontantinpolis’i fethetti ve onu “İslâmbol” yaptı. Yavuz Sultan Selim Han Hazretleri, hilafeti ele geçirerek İslâm sancaktarlığı yapma şerefine nâil oldu. Yavuz Sultan Selim Han’ın oğlu olan Kanunî Sultan Süleyman döneminde Devlet-i Âli Osmaniye en şâşâlı yıllarını yaşadı ve “Allah’ın Ordusu” Viyana içlerine kadar yürüyerek İlâ-yı Kelimetullahta muvaffakiyete vasıl oldu. Bütün ömürlerini Allah içün yaşayan ve bütün icraatlarını O’nun rızası içün yapan insanların cemaatinden Devlet-i Âli Osmaniye gibi bir medeniyet abidesi zuhûr etti.
Mustafâ KILIÇBAY
AKİS GAZETESİ
KÜTAHYA