- 987 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
sen vardın bu sokaklarda
Ben bu sokakları, ayrılığımızın yıldönümünde sevdim, Tarihe sıcacık bir buse gibi konan
Minaresi arşa değen Boyun eğmeyen inancıyla ayakta duranı…ayaklarının bastığı her kaldırım taşını sevdim…yeni güne merhaba derken gülüşünü düşledim ağaçları kuşları sevdim seninle yan yana yürümeyi sevdim…
Güvercinler, ışık taşıyordu, gökyüzünden Cömertçe alıyordu, nura dolan ışığın, sonsuzluğunu İnanlar. İnanmak kutsaldı, yolu nereye çıkarsa çıksın. Benim inancım aşktı; aşk sendin
Yitirişin yıl dönümünde… Yıllın, Dönüşü olmayan, sonlar da…ben seni sensizde sevdim…
Umudu, sözcüklerimde yitirdim, Dilimde, engereğin şivesinden, bir yara, Konuştukça kanayan. Ben bu sokaklarda, susmanın ihanetini gördüm.
Yaşlanmaktan korkan ihtiyarlar, Güneşin altında sonbaharlar yaşarlardı, Oysa yaşamak cesaret işiydi korkunç bir fikir gibi, seni sevmek gibi. Ben insanları büyük bir cesaretle sevdim. Karanlıktan korkanlardı, onlar!
Çünkü çalmışlardı, karanlıkta yaşayanların ışığını Onlarda biliyordu, hiçbir şeyin sonsuz olmadığını.
Çalıntı, değildi, karanlıkta yaşayanların, cesareti, inadı. Onlar ki çalıntı bir nurla sema ya yükselecekler, Yükseldikçe, alçalan başıbozuk onursuz, ağlama duvarları gibi…yıkılacaklar beni sensiz bıraktılar.
Her şeyden, bir şeydi… Her şeyim ne çabuk eskidi. Ben seni bu sokakların, kaldırım taşlarını ezerken, sevdim… ben seni dağlarda bayırlarda kalbimin en güzel yerinde kır çiçeklerinde sevdim
Güneşten payına, düşen yüzündeki gülüşlerin; Yüreğime sapladın, Azrailli boş çevirdim. İnkâra geldi bütün yaşadıklarımız, Unuttum sefaletimi, Kırmadım cesaretimi, Karanlık bir gece gibi bekledim
Sinsi değildim… Erittim tenimi, tenin olmadan teninde. Sokak başlarında, kırılgan ağıtlar, yaktım
Sen yoktun…olmayacaktın acılarımı unuttum sen bitmeyen bir umuttun.
İnançların ötesinde, bir şeydi bu sokaklar… sendin kokundu sesindi…
Kaldırım taşları arasında, inadına filizlenen, İsyankâr, çiçekler gibi. Avuçlayıp tuzu, yarama basarcasına, İnadına yaşlandım, bu sokaklarda. Bahtiyar olamadım, hokkabazların saltanatında.
Bütün iç çekişler gibi, masum En az senin kadar tedirgindim… Ben sana sonsuz sevgimin, sınırsız limitini bağış ettim, Ne karanlıktan korktum, nede ağlama duvarına sığındım.
Sevdim, bütün korkuları korkutarak. Boğazımda kör düğümdü adın, ardında bakarken Geri dön diyecek kadar, alçalmadım. Ardında sırılsıklam kaldırım taşlarıydı bu sokakların Kaldırım taşlarına, yaslanıp düşledim dönüşünü, Özledim gülüşünü… Sen kuşlardan önce gel… Sokak lambasının, altında, Payına düşen çığlıkların katili olmadan…
Kazım DEMİR
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.