- 527 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Vatandaşa ait Otomobil cep'ine el koyan korsanlar
Değerli okurlarım!
Geçen ay bir arkadaşla İstanbul’un / Fatih ilçesi- Fındıkzade semtinde ki Millet caddesinde bulunan Mado’nun önünde buluşmak üzere randevulaştık. Arkadaşım bana 5 dakika sonra orada olacağını söylediğinde Mado’nun önündeki 3-4 araçlık cep olarak kullanılan yere arabamı çekmek istedim. Birde ne göreyim 5 kg lık yoğurt kaplarının içine dökülen çimentoya saplanmış boruları sırayla dizmişler. Cep’e giriş engellenmiş.
Bende aşağı inip kaldırarak tamamen boş olan cep’e girmek istedim. Hemen yanıma bir kişi yanaşarak burası ŞARK HALI’ ya aittir. Kimse buraya giremez, bırakmayız demez mi! Dilimin döndüğü kadar ikna etmeye çalıştım fazla kalmayacağımı 5 dakika sonra çıkacağımı buranın devlete ait bir yer olduğunu, işgaliye dahi alınamıyacağını söylememe rağmen anlayışsız insan bir türlü ikna olmadı. Ben arabamın içinde oturarak 153 ve Beyaz Masaya şikayetimi ilettikten sonra beklemeye başladım. Gelen giden olmayınca arkadaşta yanıma gelince oradan uzaklaştık.
Fakatttt!
Bu olay o kadar zoruma gitmişti ki... Peşini bırakmayacağım, haksızlığa katlanamıyacağım bir olay vuku bulmuştu. Burada bir tek benim bir kaç dakikalık mağduriyetim yoktu. Burada her gün haksızlığa uğrayan vatandaşların sorunu yatıyordu. Daha sonra gördüklerim ve resimle kayıt altına aldığım olaylar gelişmekte idi. Gördüğüm ve resimlediğim Cep’e giremeyen şahıs arabasını dubaların yanına çekmiş yolun bir şeridini kapatmıştı.
Şehrin en işlek caddelerinden biri olan ve Belediye ile Halk otobüslerinin devamlı geçtiği Topkapı- Aksaray arasında merkezi bir yerde tek şeridin kapanmasının Haseki Hastahane’sine giden Ambulansların bile ne kadar engellediğini tahmin ediyorsunuzdur. Ama bunu düşünen yok! burada ŞARK HALI’ nın halılarını rahatça yüklemesi için ayrılmış şahsa ait devlet arazisi var. Ve bunu zorbalıkla halleden bir kaç elemanı.
Günlerce bekleyişimin ve defalarca şikayetimin sonucu olarak telefonuma gelen mesajda sorunun halledildiğini gerekli uyarıların yapıldığı söyleniyordu. Halbu ki ben o mühit de oturduğum için devamlı gözümün önünde olması nedeniyle, sorunun çözülmediğini hiç bir şeyin yapılmamış olduğunu defalarca yetkililere aktardım. İki aydır ben bıkmadan telefon açıyorum, onlarda şikayetiniz alınmıştır diye beni başından savuyorlar veya öyle zannediyorlar.. Oraya giden ekip acaba çayını içip dönüyor mu? diye aklımdan da geçmiyor değil!. Günahlarını da almak istemiyorum.
Bakalım kim bıkacak. Bu olayı Belediye çözemiyorsa Başbakanlık veya Cumhurbaşkanlığı çözebilecek mi?
Sonuçtan siz sayın okurlarımı haberdar edeceğim. Saygı ve sevgilerimle
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.