- 430 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sekans Hareketleri 1
Sosyo toplumsa alan bir üretme bir tüketme alanı olmakla, entropi biriktiren alandır da. Sosyo-toplumsa alan içinde sizinle ve sizin dışınızdaki nedenle entropi birikir.
Sizler entropiye karşı kullanılır olan enerjiyi düzene dönüştürmek için sisteme daima yeni enerji girdisi yapmak zorundasınız. Bu nedenle üreten emek gücünden, girdisi yapılan enerjiyi karşılama yapmak zorundasınızdır.
Sekans hareketi birbirine göre hareket olmakla, basit söylemle eşit kollu terazi gibi çalışırlar. Eşit kollu terazide kefeler birbirine denk olan bir düzey konum içinde olmakla birbirine uç uca olur düz çizgi (eksen) hareketli konumları kefelere referans olmakla, kefeler bu referansla dengededirler.
Çevremiz içinde bulunduğu onca devinme girişmeleri içinde olmasına rağmen, bu kaostuk durum girişmenin temel düzlemi bir durum gibi kabul edilmekle; çevremiz sıfır kabul edilen bir başlangıcı oluşturur.
Kollu terazide bir kefeye söz gelimi bir ilişki biçimini korsanız girişmenin ağırlığı nedenle içine dinamik girişme konulan kefe, diğerine göre aşağı doğru hareketlenir. Karşı kefe de yukarı kalkar.
Bu sekans hareketiyle dengesi bozulan kefeyi (sosyo toplumsa düzlemi), sıfır değerdeki başlangıcın sıfır referans değerine getirmek gerekecek ki, sekanslardaki dengeler yerine otursun.
Sekanslar (kefeler) tam dengede olabileceği gibi bu sıfır değerli dengede olma durumu dinamik süreçlerde hep gelip geçicidirler.
Kefeler sıfır denge durumuna biraz aşağıda ve sıfır denge durumunun biraz üstündeki minimal artı ve eksi durumlarıyla dengede olurlar. Ki sekanslar arası devinim, sıfıra göre olan fark durum kadar küçük bir dengesizlik içinde olmakla süreç denge ve dengesizlik durumlu koşullarıyla sürüp gider.
Artı eksi değerler aralığında çalışan artı, eksi yöne gel git yapmalar sırasında eksen; başlangıç değerli referansı olan düz çizgili eksenin hep denge koşullarında geçmekle, kendini düzeltme hareketi içinde olurlar.
Ve sekansların ana eksene göre aşağı yukarı olan denge koşullarındaki eksen altı fark değeri 0,01 mm olsun. Diğer sekans ta eksene göre eksen üstü farkı 0,01 mm olacaktır.
İki sekans arası fark uzaklığı bir mili metre bile olmayan sekanslar mili metrenin 0,02’si mm kadarı olmakla sistem denge koşulları içinde ana eksenle çakışıyor bir etkiyi ortaya koyar.
Referans değerli eksenle çakışmayan sekans eksenlerinin biri; denge durumlu eksenin + değeri kadar üstte, diğer sekans ta, denge eksenine göre - değeri kadar altta olmakla sekanslar ana eksene yakınlık değeri içine olacaklardır.
Bu fark değer kadar nedenle sekansların dengeye doğru olur "tepki koşulları" ile girişmeleri hep olası olup, kaçınılmaz olacaktır.
Kefelerden biri içindeki madde ya da mana oluşuyla alan yükünün artması demek; sekansla ana eksen arasındaki uzaklaşma farkı çok büyük olacaktır.
Kefelerin biri ana eksenin çok altındayken, diğer kefe olan sekans ta, denge ekseninin 20cm altında olan sekansın uzaklığı kadar bir 20 cm uzaklıkla ana eksenin üstündeki bir uzaklıkta olacaktır.
Sekanslar arası ana eksenle çakışma olan dengeye gidici (kararlı duruma gidici) referans değerli alan gücü; kefeyi yeniden denge koşulu kapsamına getirmek için karşı kefeye konacak ağırlıkla tekrardan +, - kadar olan fark değerleri içine getirilecektir.
Ya da ağırlık konan kefede, ağırlık azaltılmakla yani sekans deşarjlarıyla sekanslar ana denge koşulu ve ana eksen koşulunun alt üst değerleri içinde bulunması böylece olası olacaktır.
Kefelerdeki ya da sekanslardaki niceliği artıran veya azaltan her bir durumun etki süreçli düzenleniş girişmeleri, bambaşka yansımalarını verecektir. Bunların irdelenmesi bir başka yazı konusu olabilir.
Mekanikçe dile getirdiğimiz sekans anlayışımıza göre söyleyişimize devam edecek olursak; bir kefenin düzlem sekansı içindeki maddi girişmelerini koymakla ağırlık artar. Ya da maddi girişmeli kefe kendi içindeki yükle girişmeler dengesi, karşı taraftaki kefeye dinamik girişmenin mana anlaması olacakla, yansıyıp; karşı taraf kefeye zıt yönde baskı olur.
Böylece bir sekanstaki üretim hareketine dek girişme yoğunlaşması içinde bozulan denge, karşı sekansa onun özneli anlaması ve paylaşımı olmakla kefe sürecini bu paylaşım şarjı-deşarjı sırasında kefeyi referans değerine doğru kılacaktır (kefeleri uç uca olacağın sıfır değerine doğru getirecektir).
Bir tarafın şarjı ya da deşarjı normalde sistemin ana eksenli denge koşullarına gelmesiyle durur. Boşalan dolar dolan boşalır. Bu da sistemin yeniden ve yeniden üretim çevrimi içinde olmasıdır.
Kefelerin veya sekansların, ana eksen doğrultusunda uç uca olur durumu mutlak değildir. Aksine gelip geçici olmakla bir referans değer kontrolüdür. Bir düzeltme, doğrultma hareketi olmakla ekinoks geçişi gibidir.
Ekinoks geçişi olan benzeti ile sekansların birbirine göre olur durumlarındaki hareketin de değişken olacağı dinamiğini vurgulamaktayım. Yani denge koşullarına göre olur durum değişikliği, denge noktasına göre olur dağılımla skaladaki artı eksi durum değişikliği içinde kılınmasıdır.
Dengeyi bozan yoğunlaşma içinde (karşı kefe de, bu taraf kefeye) alınan pay kadar bir bağlamıyla kefeler (karşı düzlemli sekanslar), denge olur ve dengeye yakın olur koşullarına getirilecektirler.
Unutmayın ki denge ile dengeye en yakın olmanın farkı; referansa göre " tepkime-girişme koşullarını başlatan dengesizlik reaksiyonlarıydı".
Denge koşullarına en yakın durumla olmanın farkını yaratan koşulda kolektif olan emekte alınan vergi dediğimiz kaynak; sistemin kendisine harcanan enerji ya da entropinin karşılanmasıdır. Yaratılan en az düzeydeki bu dengesizlik, bizim dışımızda olmakla bu yol üzerinde sistemle birlikte dengeye gelir.
Bu gün çalışan ve yaşantılaşan insan, nasıl yarın da yeniden çalışıp, kendisini yaşantlaşmak için kendisine beslenme ile enerji girdisi depoluyorsa; sistemin de yarın yine var olup; bize alan etkisi kazandırması için kayıplarının karşılanması gerekecektir.
İşte belli denge koşulları içindeki referansla bize alan etkisi kazandıran sistem kayıpları kolektif emek olan vergilerden karşılanır. Doğrudan emek gücünün kendi karşılanması olmayan bu vergilenmeyle emek gücünün eşit karşılanması olan eşitlik dengesi bozulur.
Sistemin ana eksenine minimal değerde yaklaşmakla, ana eksenle çakışma eşleşmeli eşitliğini yitirmesi ile sistem ekseni çevresinde minimal eşitlik bozulması olmaktadır. İşte sistem dinamiği bu minimal eşitsizlik üzerinde dolaşmasıyla eşitlik tüketimli özel bağıntısı içinde çevrim, başlanışına döner.
İşte bu tür sistem kayıp ve kaçakları (sürtünme ve harcanma etkileri) için harcanacak olan vergi türü sağlatmalar (sistem için zorunlu çalışma) her kişi emek gücünden karşılanan ortak katılımlardır.
Köleci sistem de bu dengeler alabildiğince egemen sınıf şartlarına göre adalet edilmekle sekanslar arası referans değerlerde korkunç sapılmıştır.
Belli değerler içinde kalmak şartıyla ana eksen çakışmasının çok çok uzağında olan iki sekanstan biri efendi kapitalistler için ana eksenden sömürü uzaklaşması olurken diğeri de emekçi sınıfının sömürülmesi için ana eksenden alabildiğine uzaklaşma olmaktadır. İki ara boşluğa lümpenler yerleşmiştir.
Bu nedenle tepkime reaksiyonları tepkime farklılığının büyüklüğü oranında şiddetli ve adaletsiz olmaktadır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.