- 953 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
KAZANILMAYI BEKLEYEN HAYATLAR
KAZANILMAYI BEKLEYEN HAYATLAR
Yaşantımızdan doğan hayat kavgası,herkeste ayrı yankılar uyandırır .
Kiminde ekmek savaşı,kiminde zenginlikten doğan kibir dolu bakışlar,
kiminde ulaşmak istediği hedeflere ulaşabilme gayesi.Ama öyle bir kav
ga varki;hayata ayrı bir canlılık,ayrı bir direniş gücü katıyor adeta.Yeni
bir fidanın rüzgarla boğuşmasına,sussuz kalabilme ihtimaline,yeşereme
me korkusuna benziyor.Her tarafından ayrı bir yaşam çığlığı kopuyor.Ko
pan bu çığlıklarda,bir çocuğun ağlayışından doğan hayat kavgası ve haya
ta kazanılması,hayata en güzel canlılığı ve direnişi katıyor.Çocuk yaşta hem
çalışıp,hem de okuyarak yüksek bir hedefe ulaşan insanlar,kazanılan hayatlar
kısmında,hayata dair en güzel canlılığı uyandırır.Kimisi elinde boya sandığıy
la,kimisi simit satarak karışmıştır hayat kavgasına.Yüreklerinden akan gözya
şıyla ,bir yerlere gelerek, en güzel hayat kavgasını sürdürmüşlerdir.Bu kavga ve
hayata kazanma çabası,zenginlik hırsıyla biraz daha zengin olayım çabasıyla
insanları küçük görme hissine karşı,en onurlu kavgadır.Altında lüks arabasıyla
başı havada,zenginlikten sıyrılan gülüşleriyle,kibir zehrini etrafına dağıtıp durur
kimileri.Bu zehri dağıtırken,ardında zorlu bir mücadeleyle,çocuğun gözyaşından
doğan hayat kavgasını düşünüp,ders almazlar bile.Yaşantımızın her dalında,bu
tür kibirlerle karşılaşır insan.Aslında bu sadece küçük bir örnek.Önemli olan
insanın kibir zehrinden arınıp,etrafına bakıp,çevresinde insanlara faydalı olma
çabasıdır.Bunu engelleyen sadece bazı insanların zengin oluşu değil,insanların
birbirini anlayıp,sahip çıkarak bir çember oluşturmalarıdır.Hayattan tamamen ko
pup,sorunlarla birlikte,bir yerde pes etme eğiliminde olan bir insana destek olup
onu hayata yeniden hazırlamak,kazanılan hayatlar arasında en güzel yerini alır.
Her insan mutlaka yaşantısında bir hayat depremiyle karşılaşmıştır.Sarsıntıda ağır
yaralar almıştır.Bu yaraları sarıp pes etmekten kurtarmak,manevi değeri büyük ol
an bir mücadeledir.Bu düşünceyle hayata tutunmak,yaşamı daha kolay kılmanın
başarılı bir yoludur.Neden kazanılan hayatlar kısmında,sizinde bir imzanız olma
sın.’’Ben sadece kendimle uğraşabilirim,başkalarının hayatlarından bana ne?
Ne oluyorsa olsun.’’diye düşünüyorsanız, o ayrı tabi.Böyle düşünen insanın,kaza
nılan hayatlar kısmında asla bir imzası olamaz.Sonuçta her insan kendi fikirlerin
de özgürdür.Düşünmek istediği gibi düşünür.Kazanılmayı bekleyen o kadar çok ha
hayat var ki..Ama kazanmaya hazır insan sayısıyla kıyasladığımız zaman,çok yeter
siz kalıyor.Bir de huzur evinde kalan kimsesiz bir insanı düşünün.Özel günlerde ka
pıyı gözleyişlerini düşünmek bize acı verir.Bu acıyı onları ziyaret ederek biraz olsun
hafifletebilmek,kazanılan hayatlar kısmında iyi bir başlangıca neden olur.Kapıyı
gözleyen yaşlı ninenin,akan gözyaşı biraz daha solar etraftaki mutluluğu.Bunu his
etmek lazım aslında.Özel günlerde istediğin yerde olmak,yolunu gözlediğin insan
ların yanında olması tabiki yaşanmak istenilen duygular.Ama bu duyguyu huzurevin
deki insanlar zor yaşıyorlar..Biraz da etrafımıza bakıp,başkalarını da düşünmek lazım
Sadece kendini düşünmekle yetinmek,kazanılmayı bekleyen hayatları sadece üzmeye
yarar.O zaman kırgınlık gelip yüzlerine konar,mutluluk yerine.O kırgınlık yerini eş
siz bir tebbessüme bıraksa çok şey değişir.
SULTAN MERCAN