YORUMLAR
Büyük geçmiş olsun efendim...yaşamdan trajik bir kesit okudum sindire sindire...ben de köpek besliyorum...
oğlum 3 aylıkken getirmiş fakat apartmanda köpek bakılmaz gerekçemle geri yollamayı başarmıştım...gel gör ki 1 yaşına bastığında yine aynı köpekle çıkageldi bir gün...oğlummm...dememe fırsat vermedi hergele...babacığım bakımı bana ait, havlama huyu yok, ısırma da...deyince...istemeyerek de olsa balkonu tahsis ettik Asya hanıma...o gün, bugündür biz de..yaş oldu 11...oğlan geçen yıl evlenip yırttı...Asya bana kaldı (pittbull)...aileden bir birey gibi...hastalandığında veteriner...günde 2 kez gezinti...maması, aşısı...külfetli tabii...ama helal-i hoş olsun......işte böyle...umarım sizi sıkmadım...
tebrik ve saygılarımla.
Memlekette kadın olmak öyle çetin bir iş ki, her kadın elinde bir pitbulla gezse yeridir. Oh olmuş hikayenin kahramanına. Gerçi sapık falan değilmiş ama sonradan sapıtmayacağının garantisi de yoktu. Erkek milleti işte, neme lazım tedbirli olmak en iyisi. Ağzına sağlık Tarçın, Allah sayınızı artırsın :)
Saygılar Kemal Bey.
(NOT: Umarım yaşanmış bir hikaye değildir yoksa fena pot kırmış olacağım)
Köpeklerin dostluğu sahiplerine dönük işliyor sanırım
Birde hocam bilirsiniz ya; vücut dilinden çıkarım yapıyor köpek
Siz bayanın koluna ne kadar dostçada dokunsanız hayvanın dikkatini çeken sahibesinin koluna dokunulması olmalı
Size garip gelecek belki
Vaktiyle test etmiştim bu hususları
Köpekler kendilerini gördüğünde yolunu değiştiren insanlara yeri gelir hırlar değil mi?
Bir gün az ileride bir evin kapısında bağlı bir köpek gördüğümde şöyle hafiften yürüyüşümü değiştirip çark ediyorum, köpek başlamaz mı hırlamaya, ne de olsa bekçi, tabiatında var hırsız misali ayağının ucuna basa basa yürüyenleri algılamak
Bu sefer köpeğe doğru ilerliyorum en cesurundan, nasılsa bağlı ya
Bu arada ne zaman bağlı köpek görsem bir devrin Hollyvood komedisi "Arizona Junior" gelir aklıma
Nicolas Cage baş rolde
Bir sahnede Cage bir konağın bahçesine girer, biraz ilerlediğinde bir köpek hırlayarak buna doğru koşmasın mı, bizimki korkudan dona kalır, neredeyse donuna dolduracak, köpek koşarak bunun üzerine tam atladığında bir de baktık zincirinin uzunluğu ermez, tabi aktörümüz derin bir soluk alır
Efendim! Mevzuya dönersem
Köpeğe doğru ilerliyorum, zincirinin uzunluğunu da göz kararı hesaplayarak hani
Köpekte hırıltı kesilir, bekleyiş hakim
Gülümseyerek küfrediyorum hayvana
Baktım kuyruğunu sallıyor
Bu kez kaşımı çatarak, hırlarcasına hayvana övgüde bulunuyorum, aa! Canını severim senin ben, gurban olurum seni verene diyorum hani, ama azarlayan bir ses tonuyla, bu kez köpek başlar havlamaya
Hani derim ki, köpek insan lisanından değil de evrensel bir dil olan beden dilinden anlamakta
Nihayet sevgili üstadım
Yine tadım tuzum yerine geldi sayenizde
Yüreğe, emeğe, kaleme, kelama bereket
Selam ve saygılarımla...
Abi sıkma canını, bu kadın milleti böyledir. İyi ki kadın caddenin ortasında "bana sarkıntılık ediyor" diye bağırmamış. İyi niyetli selam verirsin, tüm savunma mekanizmaları anında devreye girer. Napcan işte! idare etcen. :))
Pardon, konumuz köpeklerdi dimi? Niye yalan söyliyim; Kediyle köpekle benim de pek aram yoktur. Uzaktan sevmesi en güzeli. :)
Köpekler tehlike yoksa ısırmaz.Ne demeye hanımın kolunu tuttuysanız. Benim de bir köpek ardaşım var haspam evde sarılan kim varsa onun dibinde biter durumu kontroş eder es kaza ortada bir gerginlik varsa zayıf durumda olanın tarafına geçip güçlü durumdakine hücüm eder.Ortalığı sesiyle yıkar. Sizin hanımın kolundan tutmanızı öyle algılamış kendince de korumuş sahibini.Yani köpekler iyiliği de dostluğu da anlat yüksek tansiyonu çok daha iyi anlar. :-) Geçmiş olsun.