KATİL MELEK-2
O anda ışıklarla aydınlatılmış olan yoğun bakım servisi kararmaya başlamıştı sanki. Serumların bağlı olduğu infüzyon pompalarından , monitörlerde, respiratörlerden (solunum cihazı) ve diğer bütün tıbbi cihazlardan çıkan sesler durmuştu. Sekiz tane hastanın inleme ve nefes sesleri de yok olmuştu. Hastaların aralarına çekilmiş paravan perdeler hareketlenmiş havalanıyor gibiydi. Melek nefesinin kesildiğini hissediyordu. Yaşadığı panik onu savunmasız bırakmıştı. Yerdeki yeni silinmiş parlak gri taşlarda aksini görüyordu. Allak bullak olmuştu.
Kendini toparlamaya çalışıyordu. Elindeki ilaçlı enjektörü saklayarak arkasını dönmeden
- Aaa doktor bey siz mi geldiniz? Hastalarla uğraşıyorum işte . Geliyorum hemen
Bu arada doktor hasta başı deskine oturmuş hasta dosyalarını inceliyordu. Dosyaların üzerlerinde yatak numaraları yazıyordu. Hastaların yataklarının ayak uçlarında da aynı numaralar yazıyordu. Bu şekilde hastaların isimlerini kullanmadan kimden bahsettiklerini anlıyorlardı. Hakanın yatak numarası 5 di.
Melek 5 numaraya yatan bütün erkek hastalarla evlenmeyi istiyordu. Bunu birkaç kez başarmıştı. Melek için beş rakamı çocukluğundan gelen bir yaraydı. Üvey babası ona ne yapıyorsa beş kez tekrar ederdi. Beş tokat, beş tekme ,beş kamçı …..
-Melek gel buraya . Sen neden bana yalan söyledin.
Çocuk Melek korku ve dehşetle babasının yüzüne bakıyordu. Elleri ayakları titreyen on yaşındaki Melek az sonra başına gelecekleri hayal ederken ağlamasına engel olamıyordu.
- Baba ben sana yalan söylemedim.
- Kes … diye bağırdı babası .. Bana yalan söylemenden ve söylemedim demenden de bıktım usandım artık. Sen iğrenç bir yaratıksın be. Hayatımda gördüğüm en çirkin kız çocuğusun.
Melek karşısında iri gövdesiyle üzerine doğru yürüyen insan azmanı üvey babasına bakarken donup kalmıştı. Adamın tüm vücudu kıllarla kaplıydı ve öyle kiloluydu ki sadece gıdısından beş kilo et çıkardı. Kocaman ellerini ona doğru uzatıp ağzından salyalar saçarak gülüyordu. İğrenç sararmış dişlerini görünce Melek’ in midesi fena halde bulanmıştı. Zavallı kız istemediği halde halının üzerine kusmuştu.
-Melekkkkkkkkk ne yaptın sen.
Melek evin uzun koridoru boyunca koşup koridorun en sonundaki odasına ulaşıp kapısını kilitlemişti. Üvey babası annesinin bütün gece vardiyalarında bu küçük kızı önce bir bahaneyle dövüyor .Sonrada farklı şekillerde taciz ediyordu. Melek artık buna dayanamıyordu. Ondan kurtulmanın planını yapmıştı. Önce odasında sakinleşti .Sonra kapısının önünde ayı gibi bağıran babasına kapıyı açtı. Onun kendisine son kez istediği her şeyi yapmasına izin verdi.
Adam istediğini aldıktan sonra elindeki bira şişesiyle koltuğun üzerinde sızıp kaldı. Melek ise karşısındaki kanepede onu izledi bütün gece. Biranın içine koyduğu yüksek dozdaki uyku ilaçları sayesinde yavaş yavaş ölüşünü izliyordu. O gün büyüdüğünde hemşire olmaya karar verdi Melek. Böylece ilaçlar hakkında daha çok şey öğrenebilecekti… İlk şeytani gülümsemesi üvey babasının soğuk eline dokunduğunda yüzünde belirmişti. O gün aldığı haz onun bağımlılığı haline gelmişti. Ölü erkekleri çok ama çok seviyordu.
O gece sessizce sabahı bekledi. Sabah olduğunda oturduğu kanepeden kalkıp yatağına gidip uzandı. Az sonra annesi gelip üvey babasını ölü olarak bulacaktı .Polis asla küçük Melekten şüphelenmeyecekti. Adamın bilinçsiz şekilde alkolle birlikte uyku ilacı alıp öldüğünü düşünecek dava dosyasını kapatacaklardı.
-Hemşire hanım 5 yatağın bu saatte ne tedavisi vardı ki. Order da ben göremedim.
Melek hastaların arasından kocaman gövdesini geçirip servisin bir ucundan doktorun yanına yavaş adımlarla ilerliyor bir yandan da yüzüne yerleştirdiği o şeytani gülümsemesiyle neler yapacağını düşünüyordu.
- Doktor bey ben gelip göstereyim.
- Size de zahmet verdik Melek hemşire ,deyip güldü doktor.
- Ne demek …dedi Melek alaycı bir şekilde.
Doktor başını evraklardan kaldırmadan konuşuyordu. Oturduğu döner koltukta hafifçe kendini sağa sola çevirip yazılanları okuyordu. Başına gelecekler habersizdi.
Melek elindeki enjektörü arkasına saklayıp doktora doğru ilerlerken yepyeni bir heyecan duyuyordu. Bu bir hasta değildi. Kendisiyle konuşuyordu. Adama yaklaşırken alıcı gözüyle inceliyordu. Orta yaşlarda hafif kırlaşmış saçları kısa kesilmişti. Gözlüğü yüzünün yarısını kaplayacak kadar büyüktü. Başı önüne eğik olduğundan tepesindeki hafif açıklık dikkati çekiyordu. Tıknaz bir adam olduğu için onunla başa çıkabileceğini düşünüyordu. Elleri üvey babasının ki gibi kalın parmaklıydı ve bundan iğrenmişti.
Artık ona çok yaklaşmıştı. Bu heyecana bayılmıştı. Az sonra onunla evlenecekti. Hakan bekleyebilirdi. Elleri yine terlemeye başladı. Kalbinin sesi kulaklarında çınlıyordu. Onun ölü tenini hayal ettikçe zevkten deliriyordu.
Artık doktorun oturduğu koltuğun dibindeydi. Adam başını ona doğru kaldırıp
-Melek hemşire ne sürdün sen ? Bence bu kokuyu değiştirmelisin. ….
Not: Sayın okuyucu lütfen yine yapıcı eleştirilerinizi esirgemeyiniz.
Saygı ve sevgilerimle.
Deniz….
YORUMLAR
Ensest ilişki kurbanları kolay kolay konuşmuyor .Ömürleri boyunca tehdit ediliyorlar .Bazı olaylar tetikliyor sadist düşüncelerini ve öldürme planını devreye koyuyorlar .Görünüşte son derece normal insanlar ki bunu uzmanlar bile anlayamıyor ilk anda.
Dünyanın en iyi seri katillerinin kadınlar arasından çıktığını okumuştum bilimsel bir dergide.Çok akıcı bir dille kaleme almışsınız ,sağlıkçı olmanız da bilimsel açıklamaları anlaşılır hale getiriyor.Devam etmelisiniz bence Sevgilerimle.
Den(iz)
Desteğiniz için teşekkür ederim
sevgilerimle...
Korkmaya devam ediyorum.
Bu uzunluktaki hikaye için baş karakterle ilgili yeterince detay verilmiş bence. Konu ve anlatım hikayeyi kesinlikle okunur kılmış. Burada okuduğum en güzel öykülerden birisi.
Not: Başlangıçtaki alıntı hikayedeki heyecanı biraz kesiyor bence de.
Den(iz)
Saygı ve sevgilerimle...
Bana gel git ver kan her zaman ortaya çıkar meleğin içinde karmaşa olması mükemmel olur aslında. Seri katiller genellikle karmaşık bünyelerdir muhteşem ve sürekli bir öldürme dürtüsünden önce karmaşa hakimdir. Öldürme dürtüsü bir anda ortaya çıkabilir zira çoğu seri katil ani öldürme dürtüleriyle yakalanır. :D Güzeldi böyle ağır konuları yazmayı denemek cesarettir tebriklerimle kanlı mary kanlı melek oldu desene :D
Den(iz)
Saygı ve sevgilerimle..
Bu bölüm bir öncekinden daha güzel olmuş bence.
Melek hemşire'nin niçin böyle bir ölü sevici olduğu net bir şekilde anlatılmış. Bu arada her iki bölümde de dikkatimi çeken bazı tıbbi terimlerin yazıda kullanılmış olması. Bu yazarımızın ya çok iyi bir araştırmacı olduğunu ya da Melek hemşire gibi bir sağlık personeli olduğunu gösteriyor. Fakat hangisi olursa olsun hikayenin kurgusu oldukça güzel ve maalesef artık neredeyse her gün haberlerde dinlediğimiz gördüğümüz pedofili ile ilişkilendirilerek ortaya anlamlı bir yazı olarak çıkmış..
Evet üzerinde çok da durmadığımız o cinsel tacize ve tecavüze uğrayan çocukların daha sonraki yaşamları, yaşadıkları travmaların onların ruh dünyasında meydana getirdiği travmalar...Dikkatlerin üzerinde toplanması gereken bir konu aslında ve sen bu konuya da çok güzel dikkat çekmişsin.
Kısaca hiç bir olumsuz eleştirim yok. Can-ı gönülden kutluyorum.
Selam ve sevgilerimle.
lacivertiğnedenlik
Den(iz)
Çok çok mersi..
Saygı ve sevgilerimle...
sami biberoğulları
Melek hemşire dediğiniz gibi negrofili ( Hoş bunu ilk kez duyuyorum ya konu o değil. ) ama üvey babası bir pedofili. Yani Melek hemşirenin bir ölü sevici olmasında üvey babasının pedofili hastası olmasının etkileri oldukça fazla.
Negrofili hastanin ruh dunyasini yakalayamadim..bildigim kadariyla evlilik gibi bir istekleri yoktur daha cok baska sapkinlikleri vardir..ayrica bu tip hastaliklar genelde kucukken baslar..mesela buldugu hayvanlari kesip oksama gibi zevkler ve bir suru ruh dunyasi aykiriliklari.bu konuda Ed gein'i inceleyebilirsin...
Den(iz)
Sevgilerimle.. İki kez ...Sevgilerimle :)))