- 545 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
DERDİNE YAZMAK
Seni sevmek için tek bir sebep yokken , seni özlemek için bir çok sebep buluyor yüreğim. Yine kendimi tutamadığım , kendimi duyamadığım , kendime hakim olamadığım yerde buluyorum buğulu gözlerimi...
Üzerime gelen en büyük duvarlardan biri gökyüzü mesela , bir çok insana huzur veren o mavilik benim üzerime duvar yığını gibi çöküyor ; İçime oturan bir çok şey yokmuş gibi , bir de üstümde biriken dertlerimle boğuluyorum...
Bu hayal kırıklığı kendini cennette saydığın yerde , cehennemde olduğunu anlamak gibi , yanmak gibi , sonra çok üşümek sonra yine yanmak... Sonra , sonra , sonra...
Ertelenen her şeydim ben , sabah uyandığında ertelediğin alarmın , geceleri uyuya kalıp iyi geceler diyemediğin , başkalarına harcadığın emeklerin dışında bıraktığınım... İyiliklerine karşılık vermediğin ve hiç sevmediğinim ben senin. Mutsuzluğuyla mutlu olduğun , mutluluğuyla mutsuz olduğun o kadınım...!
Bazen bu sevda yığınının altında nasıl kaldığını merak ediyorum bazen de bu alçaklığını yüreğine nasıl yedirdiğini. Cevapları boş kalan bir sürü soru var kafamda bu sorular beynimi kemirirken , aklım ile kalbim harp halinde sürekli karışık , sürekli karışığım...
Çaresi yok bazı gecelerin , bazı yaşanmışlıkların , yaşanamayanların... İnsan bağıra bağıra " Seninle mutsuzluğa da varım " diyemiyormuş... Tıpkı ağzından dökülemeyen bazı cümleler gibi... Neye yarar insan sevdiğini göğsünü gere gere söyleyemediğinde? Neye yarar onu mutlu edemediğinde? Ki senin beni mutlu edememen bir çok insanı mutlu etmene vesile olmuşken ben belki de sırf bu yüzden seni ömrümün sonuna kadar affetmeyeceğim ve yine belki de sırf bu yüzden seni unutamayıp yazmaya devam edeceğim... Ama sana değil , derdime... Ne derler bilirsin " Kimi derdine içer kimi zevkine." Benimki de derdine yazmak , derdine yaşamakmış...!