- 366 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
SAFF ; 2-3
Her meselede olumlu tavır takınmak, olumsuz bir tavır takınmaktan çok kere daha hayırlıdır. Çünkü doğru düşünceler sayesinde, halkın yanlışa düşmesi önlenir
Ancak doğru söyleyenlerin de düşmanı çok olur. Onlara eziyet etmek için planlar devreye alınır. Bu planlar ve tuzaklar karşısında bize düşen de, hem sabırlı olmak, hem de dik durmaktır. Dik duranın da, düşmanı elbette çok olu
İnsanı dik durmaktan ve doğru yoldan saptıran, bitmek tükenmez ihtiraslarıdır. Mal ve mevki sahibi olmak istemesidir. Çünkü bu iki husus, her kötülüğün anasıdır. Bundan kurtulmanın yolu, daima doğrunun yanında dik durmak, doğrunun hâkimiyeti için zorluklara katlanmak hususunda yarışmaktır.
Siyasi, ekonomik vs baskılara rağmen, dava adamı olmak ve doğruları her mekânda savunmak, elbette kolay iş değildir. Hemen belirtelim ki, her türlü olumsuz arzular insanın nefsine bir kere yerleşmeye dursun, o zaman o nefis, hayra kör, doğruya sağır olur. Bu hal de siyasette şaşkınlığa, ekonomide hırsızlığa sebebiyet verir. Bu durumdan kurtulmanın yolu, nefsi dizginlemekten, nefsin tahakkümünü önlemekten, nefsin taşkınlıklarının önünde hak ölçüleri ile durmaktan geçer.
O zaman insan, iyiliği emreder, kendisini de bu emirlere tabi tutar. Şüphesiz Allah’ın en çok sevdiği, kalbini kinden, nefretten, ihtiras ve kıskançlıktan arındıran, dilini de doğrunun dışında kullanmayan kişilerdir. Türkiye’nin siyaset arenasına bakıldığında, bu ölçülere göre ışığında sınıfta kaldığımız görülür.
Toplum içinde yaşayanlar arasında meydana gelen olumsuzlukların düzeltilmesinin yolu, çalışmak, vatanseverlik, milletseverliktir. Birbirlerine karşı hasmane tavır sergileyenleri barıştırmak için elden geldiğince gayret göstermek, erdemliliktir.
Allah(c.c.) ve resulü de, sadece doğru olanı buyurur. Zira hak hükümran olmadıkça, kulların koyduklarıyla payidar olmak mümkün değildir. Çünkü hâkimiyet kulların değil, sadece Allah’ındır.
İnsanlar hiçbir maksat ve gaye için, yapmayacağına ve yapamayacağına vaatkâr davranmamalıdır. Zira Allah (c.c.) “Ey iman edenler! Niçin yapamayacağınız şeyi söylüyorsunuz? Yapamayacağınız şeyi söylemeniz, Allah indinde gazab konusu olması bakımından, büyük bir kabahattir!”Saff/2-3),
Unutmayalımki : Ne kadar yaşarsak yaşayalım mutlak bir gün öleceğiz, Ne istersek yapalım ve onunda hesabını mutlaka ama mutlaka vereceğiz. Saygılarımla