- 563 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Hergün yeni bir gündür
Önsöz
Her gün yeni bir gündür.
Bugünlerde bir ses yükselimi insanların cinnet geçirmesine neden olabilecek bir raddede. O yüzden kimse hiçbir şey ile uğraşmıyor. ”Bırakın başkaları yapsın” demek ile yetiniyorlar. Aslında kolaylarına geliyor.Yani kısa bir deyiş ile “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” düşüncesindeler.Egoist ve düşüncesizce yapılan işlerin ne yazık ki ileride bizden başka kimseye zarar vermeyeceğini anlamıyorlar insanlar.
Her zaman yaptıkları gibi…
Dünü unutabilmek için yarını sabırsızlık içinde bekliyoruz. Her günü çok dikkatli ve ciddiyet ile yaşamalıyız, yaşamalıyız ki günün sonunda onu en iyi şekilde nasıl değerlendirebilmiş ona bakalım. Dünü unutmalı, fakat yine de bizim için ne anlam ifade ettiğini hatırlamalıyız.
Aşk ve arkadaşlık duygusu ne kadar büyükse kendi ayaklarının üzerinde durabilmek duygusuda o kadar büyüktür.
Büyümek kendi içinde gözle görülebilir bazı faydalar barındırır ancak en güzeli kişinin hayatı hakkında karar verebilme duygusudur.
Bazı anlar vardır. Öyle anlar ki; o anda hayatının kararını vermek zorunda gibi hissedersin kendini. Tarifi imkansız bir duygudur bu ve an o andır ve işte o an büyümek zamanıdır.
İçindeki gücü çıkartabilmek ve kendi hayatının kararlarını alabilmektir, büyümek.
Büyümek, iyi ve kötü günde kendin ile beraber olabilmektir.
Yaşam uzun ve sonsuzdur, özgürlükte öyle, diye düşünürdüm çocukken. Aslında hayat, sonu olan ve bitmesini istemediği bir rüyadır insanın, ama özgürlük, işte o sonsuzdur.
Hayatın uzun ve sonsuz olduğu yalanına inanmayı uzun yıllar önce bıraktım. İnanmasamda bu deli zırvasına, benim için hayatın sona ermesinin ”imkansız” olduğunu düşünerek kendimi kandırmaya devam ediyorum. Kabullenmek istemiyorum belkide, her insan gibi…
Hayat bazen pembe hayallerde uçurur insanı. Elbette ki bu yol oldukça zorlu ve çakıl taşları ile doludur. Güllük gülistanlık değildir. Yollar çoğu zaman dikenlidir. Gündelik sorunlar vardır her daim.
Herkes gibi benim de hayatımda cevabını vermekte zorlandığım bazı sorular elbette var.
Acaba onlara bir gün cevap bulabilecek miyim?
Hayatın bir anlamı olmalı mı veya olmak zorunda mı?
Neden hep bir şeyler olmak zorunda; olmamaktan ziyade?
Hayatıma anlam katan nedir?
Nasıl mutlu olabilirim?
Yaşadığım kötü şeylerden kendimi nasıl koruyabilirim?
Ne doğru, ne yanlış?
Doğru ve yanlış arasındaki fark nedir?
İçinde güzel şeyler barındıran ne var?
Ahlaklı veya manevi olmak ne içerir?
Kimi ya da kimleri dinliyorum, dinlemeliyim veya dinlemeli miyim?
Neden herkesi bu denli dinliyor veya dinlemiyor, onların istediği yolu alıyor veya almıyorum?
Neden varız?
Cevabını verebildiğim sorular olacak mı?
Hayatın bir anlamı olmalı mı?
Elbette bir anlamı olmalı hayatın. Olmalı ki; hayat olsun yaşadığın. Kişi aslında hayatın anlamını sorgulamakla bir yere varamaz. Sualler yanıt bulabilmek için varlardır. Bu suallerin yanıtlarını ancak kendi hayatınızı tartarak ve sorgulayarak bulabilirsiniz.
Bana göre, içinde bulunduğum her hadise bir anlam taşıyor. Bunu kabul etmek ne denli zor olursa olsun hayatımıza “iyi yi de, kötü yü de” alan bizleriz.
Hayat bu işte! deriz, keyfimiz, halimiz, vaktimiz yerinde olduğunda. Güzel bir tatile çıkınca, herşey istediğimiz gibi olunca, herşeyi hatta kendimizi bile unuturuz.
Peki, gerçekten hayat görüşünde bizi ne gibi soruların beklediğini biliyor muyuz?
Eğitimli olmak; çalışmak, aşkı bulmak ve belki de çocuk yapmak, bunlar çoğu insanın hayatında bulunması ve sabırsızlıkla olmasını beklediği şeylerdir. Yani “Şartlandırılmışlıklardır” Belki çoğumuz için bu gerçekleşen bir rüyadır.Tabi bilindiği gibi herşey, her zaman, herkesin istediği gibi olamayabiliyor. Ve her zaman olduğu gibi hayat herkese adil davranmıyor.
YORUMLAR
Merhaba..Bir düşünür,"Hayat,geriye doğru anlaşılır,ileriye doğru yaşanır" demiş ya..Bu önemli...Bir de gençliğimizde okumadığımız bir gazetenin alt logosu şuydu:
-Her doğan gün taze bir başlangıçtır. Biraz onu getirdiniz aklıma...İyi geceler.