KATİL MELEK
Alıntı-bilgi: Atipik kadın seri katile örnek hemşire Jane Toppan cinayetlerinden yargılandığı
duruşma esnasında öldürmenin onde cinsel tahrik uyandırdığını belirtmiştir.Seçtiği hasta kurbanlarına
özel karışım bir ilaç vermiş ve öldükleri esnada yatakta yanlarına yatıp vücutlarına yakınen temas
etmiştir.
Asansöre nefes nefese yetişmişti.. Asansörün duvarındaki aynadaki aksine bakıyordu.. Yine sesler….
‘Şu haline bak. Tıpkı bir bok çuvalına benziyorsun. Yağlı ve incecik saçlarınla ve ineğe benzeyen
vücudunla tıpkı bir hilkat garibesisin. Sen kadın bile sayılmazsın. Bütün erkekler senden tiksiniyor.
Yattığın iki adam da ertesi sabah yüzüne bakmadan çekip gittiler. Zaten onlarda aynı sana benziyordu.
Senin gibi bir pisliği kim ister ki ….‘
Gözlerinden kıvılcımlar çıkıyordu. Şişman karnını sıkıyor; eline gelen vıcık vıcık yağ
kitlelerinden nefret ediyordu. Zayıflamak için her yolu denemişti. Oda Nermin gibi güzel bir kadın
olabilirdi. Nermin bir sürtüktü.. Hastane deki bütün erkekler onu görünce başkalaşıyordu. Nermin
aslında yaşamayı hak etmiyordu. Şimdilik bununla ilgilenmiyordu.
Meleğin ilgilendiği hastalarıydı. Onların en çok ölü yüzlerini seviyordu. Bugün Hakanla
evlenecekti. Bütün gece bunu hayal etmişti. Yine aklına gelince kalbi heyecandan deli gibi atıyordu.
’Sakin ol Melek’ diye telkin etti kendini ..Yoğun bakım katına geldiğinde asansörden inerken yine o
iğrenç sevimli tebessümünü yüzüne yapıştırıp yürümeye başladı. Deskin önündeki hemşirelere selam
verip hal hatır sordu. Bu canım cicimli sohbet midesini bulandırmıştı. Hepsinden nefret ediyordu. …
Günlük rutin işlerini yaparken gözü hep Hakanın üzerindeydi…Onun monitördeki kalp
ritimlerini takip ediyor ve o ritmin duracağı anı hayal ediyordu. Hakanla planladığı düğün seremonisi
için sabırsızlanıyordu.
Ve gece olmuştu. Beraber nöbet tuttuğu sürüngeni sevimli ifadelerle uyumaya
göndermişti. Ağzında iğrenç bir tat …Gidip ağzını çalkaladı. Aynaya baktı.. Gözlerinden çıkan şeytani
ateşi gördü. İşte bu anlarda kendisini çok çekici buluyordu. Bütün vücudu gerildi. Hakanı deli gibi
istiyordu. Onun soğuk tenine dokunmak için sabırsızlanıyordu.
Hakan geçirdiği kafa travması sonucunda bir operasyon geçirmişti. Kafa içi basıncını
düşürmek için bazı narkotik ilaçlarla bilinçli olarak uyutuluyordu. Bütün gün Hakanın ne kadar genç
bir adam olduğundan , iyileşmesinin bütün çalışanları ne kadar mutlu edeceğinden bahsedilmişti.
Daha otuzlu yaşlarda ki birinin şu anda ölmemesi gerekiyormuş. ‘Çok konuştunuz pislikler. Ama o bu
gece benim olacak ‘
Temizlik personeline
- -Gülsüm hanım hadi gidip bizim gece kahvaltılarımız getir . Çok acıktım
- Melek hemşire adın gibi meleksin de biraz az yesen senin için daha iyi olacak biliyon mu ..?
‘Acaba öldürmeye bu geri zekâlıdan mı başlasam ‘ dedi içinden…
- Haklısın bir tanem de elimde değil ki .. Yemezsem halsiz kalıyorum. Sana zahmet olmazsa alıp gelir misin yemekhaneden.?
-
- Tabi hemşire hanım hemen gidip geleyim ben o zaman .
-
- Sonunda defolup gitti .
Hakanın yattığı yatağın başucuna kadar gitti. Biliyor musun sevgilim buluşmamıza çok
az kaldı. Senin ölü teninle sevişmek için yanıp tutuşuyorum.
Hakanın ellerini tutup kendi elleriyle buluşturdu. Kendi başını hafifçe yana eğip Hakanın
bedenindeki tüm hatlara dokunup inceliyordu. Onu sıcakken pek çekici bulmamıştı .Yinede
Hakanın gücenmesini istemediğinden bunu ona söylememişti.
-Aşkım çok çekicisin. Kalp atışlarını duymamak duymaktan daha tahrik edici ama olsun.
Eliyle hastanın bağlı olduğu solunum cihazının hortumunu gevşetti. Solunum cihazı alarm
vermesin diye alarm düğmesini kapattı. Ve solunum cihazının olan entübasyon tüpüne
(hastaları solunum cihazına bağlamak için soluk borusuna yerleştirilen boru benzeri
aparat)tutturulmuş olan hortumunu çıkardı.
Hasta soluksuz kalmıştı ve can çekişiyordu. Onunla bu yolla sevişiyordu. Onun soğuk ellerini
kendi vücudunda gezindiğini hayal ediyordu. Göğüslerine dokunduğunu düşünüyordu.
-Ahh aşkım beni çıldırtıyorsun. Sana deli oluyorum.
İsterikli bir kahkaha atıp solunum cihazının bağlantılarını yeniden eski haline getirdi. İlaç
dolabının yanına gidip bir insanın verilebilecek dozun çok çok üzerinde potasyumu enjektöre
çekip yeniden Hakanın yattığı yatağın başucuna gitti.
-
- Sevgilim söylesen ben güzel miyim ?Söyle hadi…
Hastadan bir ses çıkmayınca sinirlendi.
- Sende diğerleri gibisin değil mi ? Beni beğenmiyorsun. Bana bakınca acıyor yada iğreniyorsun. Hepinizi öldüreceğim. Şimdi seni ölürken izlerken zevkin doruklarına çıkacağım. Seni iğrenç sperm torbası sonun geldi. Bu gece benimle evleneceksin ve asla beni aldatamayacaksın. Başka bir kadın için beni terk edemeyeceksin.
Avuçları terlemişti. Ellerini formasıyla silip cebine koyduğu ölüm ilacının çekili olduğu
enjektörü serum setinin enjeksiyon kanalına itti. Yüzünde ki korkunç gülümseme ile hastanın
çıplak vücudunu bir kez daha süzdü. Çok yakışıklı bir kocası olmuştu. Adama bakmaya
doyamıyordu. …
-Ve işte EVET deme anımız geldi sevgilim. Hazır mısın? Hadi bana evet de..
Soluk alıp verişi sıklaşmıştı. Tüm bedeni bir sevişme anı yaşıyordu ve zevkin doruklarına doğru
ilerliyordu. .
-Hemşire hanım ne yapıyorsunuz ? Gece viziti için gelmiştim .
Gelen nöbetçi doktordu …
Not: Bu temayla bir yazı pek sık yazmadım. Lütfen bu deneme yazımı değerlendirip yol
gösterecek eleştirinizi ve yorumlarınız ekleyerek bana yardımcı olun. İkinci bölümde sizlerin
desteği ile daha iddialı bir yazı çıkarmak istiyorum.
Sevgi ve Saygılarımla
Deniz…
YORUMLAR
Önce 2. Bölümü okudum sonra başlangıcı okudum. Üstelik hastanedeyim (refakatçı olarak). Korktum. Başka ne yazayım :)
Bence çok güzel.
Den(iz)
Çok mersi. yazmak için sebep verdiniz ...
Saygı ve sevgilerimle..
Den(iz)
Hoş geldiniz sizi görmek güzel..
Sevgilerimle.
Yazmayi seviyorsunuz etkili de kaleminiz, hayal gücü az daha artmali ve detaylar daha cok irdelenmeli-yazilmali, bu sizi daha da özgünlestirecek.
Kutluyorum kaleminizi.
Den(iz)
Değerli yorumunuza teşekkürler.
Sevgilerimle.
Den(iz)
Çok çok mersi.
Sevgilerimle..
Alıntı iyi olmuş..onun içeriğini iyi doldurmuşsun..okuduğum okulda dunyanın en iyi seri katillerini inceliyorduk..hepsinin nevrotik şizofik ve inanılmaz takıntılarla çevrelerinde cinayetleri nasıl işlediklerini inceledik..bir kısmı iş hayatında gayet normal hatta guvenilir gibi gorunsede iç dunyalarında birer azılı katile donuşebiliyor..aslında hayatı sonlanmış birini cinsel anlamda istemek de bir ruh bozukluğu..insanı katil yapan..yaptırabilen saplantı ve bozukluklar..şayet devam edeceksen..bunların ruh dunyalarını iyi araştırman lazım..gayet guzel ve farklı bir konuda kalem oynatmışsın..eleştirileri dikkate almanı seviyorum..selamlar.
Den(iz)
Sevgilerimle... :))
Hakan garibim yaşıyor mu hala?:)
Yasamıyorsa hemşirenin oyunu biter
Bir seri katile dönüşmeyecekse eğer.
Den(iz)
İyi ki geldiniz ..
Sevgilerimle...
Sevgili Deniz.
Hemen sıralayayım eleştirimi.
1- En baştaki alıntı maalesef hikayenin ritmini, temposunu bozmuş. Daha hemşire Melek dediğin anda ''Tamam , karşımıza bir Jane Toppan çıkaracak'' diye düşündüm. Jane Toppan'ın ne yaptığını da ilk satırlarda yazdığın için ne oldu biliyor musun? Film seyretmek için gitmiştik sinemaya ama film daha başlamadan tam arkamızdaki birisi filmi bize anlattı. İşte böyle bir durum oldu. Yani? Yani Jane Toppan'ın hikayesini tüm yazı dizisi bittikten sonra vermeliydin ya da herhangi bir arkadaş '' Jane Toppan olayından etkilenmişsin'' Diye yorum yazarsa '' Evet o olaydan esinlendim'' Diyebilirdin.
2- Yine bu tür öykülerde tempoyu hiç düşürmeden ama tasvirlere ( ki zamanımızda betimleme deniyor) yer vermen lazım. Ben buna ballandırma diyorum. Sonuca çok hızlı gitmişsin. Melek hemşirenin Gülsüm'ü sepetlemesiyle Hakan'ı eşek cennetine gönderme aşamasına gelmesi beş saniye sancak sürdü okurken. O halde? O halde mesela o yoğun bakım odasını istersen çok kasvetli, istersen mizah ögeleri katarak betimleyebilirdin. Yani? Yani 23 Nisan şiiri okuyan çocuklar gibi bir an önce şiirimi okuyayım ve olay bitsin hızlılığına gerek yok. Ki ben buna ''Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın'' Diyorum. Evet..Tempoyu asla düşürmeden ama tasvirlere de yer vermelisin.
Bu iki ana konu dışında harika bir üslubun olduğunu daha önce de söylemiştim. Anlatımın akıcı lakin aceleci olma. Sıkıcı olmamak kaydıyla uzatabildiğin kadar uzat.
Aslında sağlam bir yazarsın. Kısa zamanda sitenin en çok okunan yazarları arasına gireceğinden de eminim. Sadece biraz daha dikkat.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları tarafından 10/18/2016 2:50:32 AM zamanında düzenlenmiştir.
Den(iz)
1. En başa bilgi notunu koydum. İki kaygım vardı. Birincisi özgün değilsin. Hikaye alıntı denilmesinden çekindim. ikinci sebebi ise buradan paylaşmayacağım . Size daha sonra mesaj olarak göndereceğim. Ancak çıkardığım sonuç şu oldu ki sığ fikirli insanların ne diyeceğini çok fazla düşünürsek yaratıcı olamıyoruz.
2. Betimleme konusundaki fikirlerinizde yerden göğe kadar haklısınız. Siz söyleyince bende bu konuda çok yetersiz bir yazı olduğunu fark ettim.
3. Övgü sözlerini de unutmayışınız beni kamçılamış oldu. Çok çok mersi.
Saygı ve sevgilerimle.