- 756 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Yitik..
Yitik..
Hani masal defterine pek çok karakter çizilir. Hani sonra birazı silinirken birazı kahraman oluverir bunların..
Bende çok karakter çizmiştim vaktiyle defterime. Hatta kendimi bile çizmiştim kahraman olurum umuduyla. Öyle ya madem defter benimdi, o zaman en büyük kahraman da ben olmalıydım, hüküm sürmeliydim defter üzerinde.
Olmadı!
Ufak bir silgi tozuna yenik düştüm. Silinip gideceğimi anlayınca da, kapayıverdim defterimi.. Eski çekmecelerden birine kilitledim kendimle beraber..
Birinin o tozlu çekmecenin kilidini açmasını bekledim sayamadığım yıllar boyunca. Birinin açmasıyla defterimi sil baştan yapacak bu sefer başaracaktım ana karakter olmayı. Silinmeyecek, kalıcılık ne demekmiş gösterecektim herkese..
Hep birilerini bekleyerek geçirmeye alışmıştım.. Alışmaya başlarkende umutlar bir bir uçuverdi yanıbaşımdan.. Yitik düştüm bekleyişlerime. Belki ramak kalmıştı ama ufak bir silgi tozuna yeniliverdim işte. Peşinden yüreğimdeki kaybolmuşluk ve hesaplaşmaların içerisinde can çekiştim günlerce. Bir yudum umut, bir yudum güç bekledim; çekmecemin arkasından. Her zaman yitik hanesinde yazılı kalacaktı defterim.
Cesaretim tükendi, esaretim başladı. Kendimi o çekmeceden çıkaracak cesareti bekliyorum. Çıkarak tekrar ’merhaba’ demeyi hasretle bekliyorum..
Yitirilmiş satırlardan karalıyorum..