- 814 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
DALGALARIN SESİNDE YİNE O
Dalgın , düşünceli adımlıyordu sahili . Saçlarına kırlar düşmüş , alnında yaşanmışlığının izleri yer almış , ömrü aramakla geçmiş bir adamdı .
Dalgaların sesi vuruyorken kıyıya , martılar etrafında uçuşup , kendilerine verilecek bir simiti bekler gibiydiler sanki .
Kız kulesinin tam karşısına oturdu . Dalmıştı gözleri . Mazi hayalinde canlanmıştı . Aynı burada birlikte sarmaş dolaş olduğu , hiç ayrılmayacağız diyerek birbirlerine söz verdikleri Ece geldi aklına .
Doyumsuz , bitimsiz sonsuza kadar sürecek bir aşktı onların ki . Yıllar boyunca beraberdiler . Tıpkı ilk günkü gibi tazeydi aşkları . Birbirlerini her anlamda tamamlıyorlardı . Ayrılık kelimesi onların lügatında yoktu . En büyük emelleri hayatlarını birleştirmek , aynı yastığa baş koymaktı .
Yıllar birbirini kovaladı . Aşkları hep taze kaldı . Yeniydiler . Eskitmediler . Eskimediler .
Bir sonbahar günüydü . Her zaman ki buluştukları yerde yine buluştular . Ece durgundu . O sevecen , neşeli halinden eser yoktu . Sarıldılar .
Ece mahzun bir şekilde gözlerini çevirdi . ’ Kemal,seni çok seviyorum’ Dedi . Alışkındılar bu tip söylemlere . Ama bir başkalık vardı bu deyişte .
Kemal;
’Ben de aşkım , ben de seni çok seviyorum’ Dedi . Ve ellerini sımsıkı avuçlarına alarak , Sende bir başkalık var , diyerek yüzüne baktı Ecenin . Ece; biraz mahçup , biraz ezgin bir şekilde , ’Kemal biz gidiyoruz artık’ Dedi .
Dona kalmışlardı . Nefesler tutulmuş , sanki yaşam son bulmuş gibiydi .
Ecenin babası memurdu . Tayinleri çıkmıştı . Gideceklerdi . Birbirlerini görememek , beraber olamamak kahrediyordu . Suskundular . Öylece sessizce oturdular . İçtikleri çay boğazlarında adeta düğümleniyordu . Akşam olmuş , Ayrılma saati gelip çatmıştı . Belki de son defa birbirlerine sarıldılar . Buğulu gözlerle vedalaştılar . Her ne olursa olsun ayrılmayacağız diyerek .
Şiirlere konu olmuş , ülkemin kahraman şehri Sakarya ya gitmişlerdi .Görüşmeleri artık sadece tel ve sosyal medya aracılığı ile oluyordu . Aradaki mesafe sevgilerini yok etmiyor aksine daha da pekiştiriyordu . Özlem dayanılmaz bir hale gelmiş , Her geçen gün giderek yüreklerini dağlıyordu . Böylece aylar geçti .
Gelen bir telofonla Kemal adeta yıkılmıştı . Telofondaki ses babasının Eceyi bir başkasına verdiğini söylemişti . Ece;karşı gelemediği bu durum karşısında zorunlu olarak evlenecekti . Hayır diyemezdi babasına . Ve evlendiler . Birbirlerine verdikleri tek söz; Birbirlerini hep sevecekleri ve Ecenin erkek çocuğu olursa adını Kemal koyacağıydı . Ece artık evli bir kadındı . Ama Kemalin yüreğinde daima o çok sevdiği Ece olarak kalacaktı . Öyle de oldu . Yıllar geçse de Eceyi unutmadı . Ve hep sevdi.Çok sevdi .
İşte kıyıya vuran dalgaların sesinde yine onu duyuyor ve onu yaşıyordu . Dudaklarından belli belirsiz bir ses çıktı . Mırıldandı .
’ Aşkım, seni çok seviyorum . Bende hep yaşayacaksın . Mutlu ol yuvanda’ diyebildi .
Oturduğu yerden ağır bir şekilde kalktı Kemal . Başı önde yürüyor , yürüyordu . Adresini şaşırmış bir yabancı gibi...
Refik
07 . 10 . 2016
İstanbul
YORUMLAR
Hüzün kokan gerçek bir aşk hikayesiydi.sevenlerin kavuşması hep dilegimdir.ayrılıklar acı veriyor seven sevilen her yürege.akici yaşanilasi anlanli bir hikaye okuttunuz.hisseden yürege yazan kaleme saygilarimla...
Keskinsirke
Saygılarımla .
Keskinsirke
Saygılarımla .