- 327 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Dar Gelirli Küçükesnaf Hikayeleri - 2 -
Valilikten Geziyorlarmış
Bizler işyerimizdeki mahallede aynı meslekten esnaf arkadaşlarız. Hepimiz ayakkabıcılığın değişik kollarından. Kimimiz malzemeci, kimimiz atölyeci, kimimiz derici, kimimiz frezeci. Tabiri caiz ise bir teknenin içinde yol alıyoruz hepimiz. Bu devirde bizim gibi esnaf olup da dertli, sıkıntılı olmayan var mı? Borçlar bir taraftan, alacaklar bir taraftan, vergiler bir taraftan, belediye zabıtaları bir taraftan cebelleşip duruyoruz kavga gürültü etmeden, insanların kalplerini kırmadan.
Az biraz sıkıntılı dertli olduğumuz için, bizim meslekte sigara içen, hem de paket paket içenler çoktur haliyle. Ayakkabı kalfalarından, sayacısına, malzemecisine kadar herkes içer bu mereti. Geçen senelerde kapalı yerlerde sigara yasağı başladıktan sonra epey sıkıntıya düştü bizim esnaf arkadaşlar. Her ne kadar ben sigarayı bırakalı sekiz on sene olmuşsa da, birçok arkadaşım hâlâ içmeye devam etmektedir. İnsan yanında sigara içildi mi ister istemez rahatsız olmaktadır, ben de bunlardan birisiyim. Sigara yasağının delinip delinmediğini her ilde Valilik Makamı’ndan denetçi arkadaşlar kontrol etmektedir. Bizim işyerimize de bir iki kere geldiler, kontrol ettiler gittiler...
Şimdilerde pek gelmeseler de, ne zaman gelecekleri, hangi taşın, ya da hangi sokağın kenarından çıkacakları meçhul. Artık esnaf arkadaşlarda bu durum adeta paranoya oldu. Dükkâna sigara içen biri geldi mi, direk at sigarayı diyemiyorsam hemen ortaya lafı salıveriyorum gidiyor ’’Az önce buradaydı Valilikten arkadaşlar, size gelmediler mi’’ attığımız zarfı kimisi yiyor, kimisi yemiyor, bazısı da ’’Ceza keserlerse ben vereceğim’’ diyor başka birileri ’’Vali’nin Özel Kalem Müdürü benim arkadaşım merak etme sen ağabey’’ diyor. Ben de takılıyorum ’’Ödemede kolaylık da yapıyorlarmış kredi kartını ona bölüp, ayrıca para puan ile de ödeyebiliyormuşsun’’ Külliyen yalan hepsi palavra. Böyle böyle konuşmalar hemen hemen haftanın her günü aramızda geçiyor...
Valilik Paranoyası aldı başını gidiyor bu sıralar. Sadece sigarada değil başka değişik olaylarda da espri niyetine ortaya salıyoruz. Misafirimiz gelmiş dışarıdan birader yemeğe götürecek ’’Valilikten geziyorlar fazla uzaklara gitmeyin sakın ha, yemekten sonrada tatlı yemeyin sakın Valiliğin kesin emri var’’ Hemen yakınımızda bir meslek lisesi var, orada da bir sürü genç delikanlı kız erkek karışık okuyorlar. Bakıyorum dersten çıkınca çoğunun elinde sigara tüttüre tüttüre gidiyorlar, bebelerin çoğu tanıdık simalar ’’Çocuklar içmeyin sigarayı valilikten geziyorlar’’ diyorum. Cevapları hazır. ’’Ahmet amca burası sokak ne valiliği ne gezmesi’’ ben cevaplarımı daha önceden hazırlamışım ’’Olsun şimdi sokaklara da yasak geldi oğlum haberiniz yok mu bu sokakta içilmiyor bir alt sokak serbest sadece’’ şaşırıyorlar hayda diyor kimisi, ya bırak Ahmet Amca kafa yapma bizle akşam akşam diyor bazısı da...
Çoğu zaman dükkânda yemek yapıyoruz, esnaf arkadaşlarla hep beraber yiyoruz masraflar ortak. Bugün kuru fasulye yapsak. Hemen biri atılıyor ’’Bugün Valilikten geziyorlar kuru fasulye yasağı var hemşerim, ayrıca stoklarda gaz maskesi de kalmamış, bugün ancak nohut ile bezelye pişirilebilirmiş’’ Basıyoruz kahkayı hep beraber.
Arada işyerindeki odamda, bazen şiir yazıyorum, bazen düz yazı, arkadaşlar takılıyor hemen ’’Bugün şiir yazmak yasak Ahmet Ağabey Valilikten geziyorlarmış, şiirlerini kapatırlar, ayrıca kafiyeli yazmadığın için ceza da keserler, söylemedi deme, bugün nesir yaz usta sen, Valilik bu hiç acımaz gözünün yaşına da bakmaz.’’
İşyerinin hemen yanında Yaşar Bakkal var, adı bakkal kod adı meyhane. Arada onları izlemeye bir şeyler dinlemeye yazılarıma malzeme bulmaya girerim. Hemen lafı salarım ortaya ’’Valilik’den geziyorlarmış ağabey bugün bira içmek yasak ya da bugün rakıyı susuz içecekmişsiniz, Valiliğin emri var birader’’ diyorum. Adamlar zaten yarı sarhoş yarı ayık. Kimisi anlıyor dalga geçtiğimi, kimi ciddi ciddi sarılıyor makaraya ya, bir günde sopayı yemesek bu sarhoşlardan. İşte böyle bizim Valilik Hikâyelerimiz...
YORUMLAR
Sağolasın Ahmet Zeytinci...
Esnafın hâlinden, esnaflık yapmayan anlamaz!...
Sizin meslek biraz da sağlığa zararlı ve çileli.
Vaktiyle, devlet memurlarını vatandaşın üzerine ölçüsüzce salan kimi kurumları gözlemliyorum da...
İnsanlar gibi, kurumlar da gün gelip yumuşayıp görevlerinde gevşiyorlar!.
Bu konuda derinlemesine bir makâle yazmayı düşünsem de yazamayacağım belli!... kimler yok ki içinde.
"Söyletme deliyi, söyler doğruyu!" atasözümüz, susulması gereken yerde susmayı akıllı iş olarak öğretiyor.
Sözü sağdan- soldan dağıttığımı sanmayın, işin çığrından çıktığının resmini harflerle- kelimelerle işlediniz...
Bu tütün dumanı konusunda yazabileceğim en önemli şey; sokaklara, sigara içmek için dökülen bayanlar...
Kendi kendimizi, kanun yaptık diye rezil etmenin fotoğrafı gibi değerlendiriyorum; ayıptır be yahu kardeşim... şu bayanlara bir hak tanıyın da bu sokakta bayanların tütün içmesini sona erdirin; Türk Kadınını küçük düşürücü bir manzara olarak görüyor ve utanıyorum.
Kendimi tutup sussam iyi olacak!... nene gerek Kadir, herkes susuyor bak ne güzel... sana ne be kardeşim!...
Neyse... sayfa bitti diye kendimi kandırayım!.
Yine yaz be kardeşim... esnaflardan yazan pek olmuyor ya... antikalığımız bu olsun.
Gönül dostlarına benden Selâm söyle... de ki, benim gibi yazan bir esnaf daha var.
Sağlık, Bayramını tebrik dileğim ve Selâmımla...
kadiryeter Kadir Yeter. 14.9.2016 TRABZON.
w.edebiyatdefteri.com/yazioku.asp?id=157402
Ahmet Zeytinci'ye