Hayvan ve İnsan!
Bakın hayvanlar alemine,
Kene ve beslenme şekli:
Eklem bacaklıların örümceğimsiler sınıfından kan emici ve gözsüz bir dış parazittir. Özellikle göçmen kuşlarla hastalıkları yayıldıkları bilinmektedir..İnsan,koyun,köpek,kedi,deve gibi canlıların derilerine yapışarak kanlarını emer…
Aslan ve beslenme şekli:
Afrika aslanı çoğunlukla etobur olmakla birlikte bazen yere düşmüş meyveleri de yer. Protein, yağ, karbonhidrat ve maden tuzlarına ek olarak vitaminini çoğunlukla bu meyvelerden ve avlarının iç organlarından alırlar. Aslan, tipik bir şekilde önce avın iç organlarını ve arka kısmını yer. Sonra yavaşça başa doğru gelir. Hayvanat bahçelerinde verilen etlere vitamin de eklenirse hayvan en iyi şekilde gelişir ve başarıyla ürer. Avı çoğu zaman dişi öldürür; fakat her zaman öncelik erkek aslanındır. Sonra sıra dişiye gelir. Yavrular ise sona kalır. Aslan, genellikle antilop ve zebraları avlar. Fakat bazen kamış sıçanı gibi küçük avları yakalar. Çiftlik hayvanlarına da saldırdığı olur. Hatta insanları bile av olarak seçebilir. Fakat asıl avları bir araştırmayla şöyle belirlenmiştir vs.
Sırtlan beslenme şekli:
"Gülen sırtlan" da denilen bu hayvan, Afrika’nın yarı çöl ve savan bölgelerinde yaşar. Bir etobur olan sırtlanın boyu 90 cm., ağırlığı 80 kg’dir. Gün boyunca kayalıklardaki kayalara saklanır; geceleri ya çift çift ya da grup halinde avlanır. Küçük antilopları, evcil kümes hayvanlarını, süt kuzularını ve süt danalarını avlar. Diğer güçlü memelilerin bıraktığı leşlerle de beslenir. Dişi, yerin 2 m. derinliğine açtığı yuvada her batında 1-2 yavru doğurur.
Çakal beslenme şekli:
Köpek familyasından; iki türü Afrika’da; üçüncü bir türü ise Kuzey Afrika, Asya, Güneydoğu Avrupa’da yaşayan bir memelidir. Renkleri siyahtan kirli sarıya kadar değişir. Ortalama omuz yüksekliği 40 cm, ağırlığı 9 kg’dir. Genellikle gececi bir hayvandır; karanlık bastıktan sonra ulumasıyla tanınır ve daha çok bozkırlar, bataklıklar, kırsal kesimlerde yaşar. Daha çok leşle beslenen çakal; aslan, kaplan gibi büyük yırtıcı hayvanların parçaladıkları avların artıklarını sırtlanlar ve akbabalarla paylaşır. Ayrıca küçük hayvanları da avlar.
Karıncalar beslenme şekli:
Karınca kolonilerinde, her karıncanın yerine getirmesi gereken bir takım sorumlulukları vardır. Ama koloninin yaşaması için en önemli işlerden biri, elbetteki beslenme sorununun çözümlenmesidir.
Karıncalar beslenme sorununun çözümünde, yaşantılarının tüm diğer konularında olduğu gibi çok sistemli bir çalışma yürütmektedirler. Yüzbinlerce nüfusa sahip (kimi zaman milyonları bulabilen) koloniye beslenme kaynakları bulabilmek için yaşlı işçi karıncalar, birer kaşif olarak yuvanın etrafındaki araziyi incelemek üzere gönderilirler. Kaşif karıncalar bir besin kaynağı ile karşılaştıklarında, bu kaynağın büyüklüğüne ve zenginliğine göre yuva arkadaşlarını besinin çevresine toplarlar. Kısacası beslenme konusunu da, çok iyi bir iletişim ağı ve asla "yalnızca ben" demeyen fedakarlıkları sayesinde hallederler.
Bu şekilde örnekleri çoğaltabiliriz. Zaten çoğumuz belgesel izlemişizdir ve hayvanların yaşam için nasıl bir çaba gösterdiğini, eziyet çektiğini ve nasıl çalıştığını görürüz…
Burada tabii ki insanları hayvanlarla kıyaslamamak gerekir. Fakat, birde İnsanları ele alalım..
Ben Ankara da yaşıyorum.
Ankara da insanların beslenme şekli:
Evinizde oturursunuz.. Yılın belli dönemlerinde evinize,kapınızın önüne yardım araçları gelir.. Erkekler genellikle evlerinde oturur. Araçtan yardım almak için kadınlar görevlilerle karşılaştırılır.. Erkek utangaçtır. Çıkmaz. Çalışmaz da,nedenini sorarsanız iş yoktur..Yukarıda örneğini vermiş olduğum “Kene”ler gibi yaşamayı yeğler. Kimisi nin evinin önünde arabaları vardır. En güzeline binmek onun için eğlencedir. O arabaya bindiği için utanmazda; o yardım aracının evinin önüne yanaşmasına utanır niyeyse.. Keneleri düşünürsek yaşamak için onlarında bir amacı vardır.. Ve bulaştırdıkları hastalıkla ölüme bile neden olabilir.
Her çeşit hayvan grubunun kendi içerisinde kabul ettikleri bir lider vardır. İnsanlarda da aynıdır bu. Her ilin ileri geleni vardır. “Belediye başkanları!”
Bakın hayvanlar liderlerini nasıl seçer!
Grubun iki önde geleni artık bir lider seçilmesi gerekliliğine karar kılar. Ve bu uğurda sorumluluk uğruna yırtıcı kanlı bir kavgaya tutuşurlar.. En nihayetinde birisi galip gelir ve yenik olan gruptan uzaklaşırken galip gelen o grup içerisinde ki ateşli dişi ve dişilerle çiftleşerek liderliğinin mükafatını alır. Artık yaşlanana kadar o grup –sürünün yegane savunucusudur.Hayvanları tembelleştirmek yerine organize bir şekilde avlanmayı, yani karınlarını doyurmak için çalışmaları gerektiğini onlara ateşler ve tetikler..
İnsanlar liderlerini nasıl seçer:
Lider olmak için yalan söylemeniz yeterlidir aslında. Bunun için kavgaya gerek yoktur. Olsa bile ödülü ateşli bir dişi değil “Para” dır. Bu uğurda bir çok taviz verilir. Grup, insanlar ise liderlerini seçmek için (özellikle son dönemler Ankara da) evlerinin önüne bir kamyonetin yanaşmasını bekler. Lider elinde ki birikimle fabrikalar açıp (Örnek: Halk Ekmek) insanlara istihdam sağlaması gerekirken, hazırcılığa,tembelliğe alıştırmaktadır. Çünkü Sosyal olmaktan anladığı tek şey budur. Karın doyurmak için grubunun çalışmasına gerek yoktur. O besler. Bir Aslan liderin tek başına avlanıp sürüyü beslemesine benzer ki, bunun bile örneği yoktur.
Arkadaşlarbu kısa yazıdanda anlaşıldığı üzere: Hayvanlar insanlardan daha çalışkan,daha azimli, karın doyurmak için bile bir çaba sarfetmek gerektiğini göstermektedir.. Dünya nın bilindiği üzere insanların egemenliğinde bir yaşam sahnesi olduğu değil;hayvanların özgürlüğünü sonuna kadar hak ettiği muhteşem bir tiyatro gösterisidir.
Not: Gerçekten yardıma ihtiyacı olup ta bu yardımdan yararlananlar dışarıda tutulmuştur..
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.