- 1521 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ON BEŞ TEMMUZ ASKERİ DARBE GİRİŞİMİ...
Bugün bir cenazedeydim.Kırk yıllık mahallemizden bir arkadaşım, ortaokul ve ünüversiteden bir arkadaşımın doksan bir yaşında pir-i fani babasının cenaze merasiminde bulundum.
Allahım rahmet etsin mekanı cennet olsun inşaallah.Güler yüzlü amcamız eşini bir iki yıl kadar önce vefat etmişti.
Seksen yaşına gelmiş pir-i fani kuluma cehennemde azap etmekten ben haya ederim buyuruyor Cenab-ı Mevlamız bir Hadis-i kutside.İşte burada gördüm Fetocu arkadaşlardan açığa alınanları.
Biraraya gelmiş aralarında fısır fısır birşeyler konuşuyorlardı.Fetocu öğretmen arkadaşlardan açığa alınanlarda bir panik yenilgi havası göremedim.
Darbeyi sorduğum arkadaşlar kendileriyle alakası olmadığını,15 Temmuz Darbesini ordu içindeki Abd Yanlısı ya da Ulusalcı subayların yaptığını söyledi.Suçu kim kabul eder.Ben doğrusu inanamadım.
Sanki darbede başarılı olmuşlar bizi onlar esir almışlar gibi havalıydılar.Sonra da hepsi birden arabalarına binip geldikleri yere gittiler.
Bu arkadaşlar efsunlanmış mıdır nedir hala kendilerinde büyük bir öz güven büyük bir motivasyon var kanısına vardım.Hala bir beklentileri var gibi geldi bana..
Kendi kendime düşündüm bunlar nasıl hala Fetullaha bağlı kalabiliyorlar diye.17-25 Aralıktan sonra bir memur Fetullah Gülene hala bağlı olabilir hala onların bankasına sendikasına üyeliğini devam ettirebilir miydi diye düşündüm kafa yordum.
Olabilir di Fetullah Gülene sevgi beslerse onu şahs-ı manevi beklenen salih zat makamında görürse tabii ki sever ona saygı duyar ona yaptığının sevabını ahirette göreceğini umar ona karşı gelirse de dinden çıkacağını pek tabii düşünebilirdi.
Fetullah Gülen Işık evlerinde ,Dersane ve okullarında,ev medreselerinde mutlaka bu arkadaşlara manevi yönü yüksek bir zat olarak çocukluktan bil itibar öğretiliyordu bunu yıllar öncesinden biliyordum.
Yeşilçam filmlerine Kemal Sunal Şener Şen filmlerine defalarcada olsa bakarım.
O insanlar bir daha gelmez dünyaya .Kötü tarafları olduğunu din adamlarını tarikat şeyhlerini kötü anlamda gösterdiklerine de başka yazılarımda eleştiri konusu yapıp irdelemiştim.
Fetullah Güleni sevenleri düşünürken başka perspektiflerden bakmak istedim.Başrolünü Kartal Tibetin oynadığı Tarkan filmleri geldi birden aklıma.Kaçırılan Atillanın çocuğu Tan büyücü Goşa tarafından büyülenerek Türk düşmanı bir mankurt olarak yetiştirilmişti.
Bu adamlarda başlarındaki Fetullaha büyüyle efsunla bağlı galiba.Fetullah Gülen bir nevi büyü sihir yaparak yada hipnotize ederek kendine sağlam bir şekilde bağlamış galiba..Adam tuğ general olmuş adam Hava Kuvvetleri Komutanı olmuş yıllarca kendini saklamış nasıl olur bu hiç mi açık vermezsiniz be adam.
Biz hemen rengimizi kendiliğimizden ele verir kime neye hizmet ettiğimizi hemen ortaya koyarız.Tarkan ve kardeşi Tan büyücü Goşanın büyüsünü boynunda taşıyordu filimde.
Ne zaman büyücü Goşa öldürüldü.Boynundan o büyüyü koparıp atan Tarkan ve kardeşi Tan büyüden kurtulup akılları başlarına gelmişti.
Geçen akşam Hüseyin Gülerce de buna yakın şeyler söyledi.Fetullah Gülen ölmeyince bu efsunlanmış beyinler normal düşünmeye başlamazlar dedi.
Aynı görüşteyim yıllar önce bana verilen bir cd. de ona kutsal makamlar tahsis edildiğini mehdi mesih vasfı yakıştırıldığını biliyorum.
Bunlarda Fetullah Gülenin ölmesiyle uyanacak,ancak bu beyinleri uyuşmuş bu mankurtlar kendisine gelebilecektir.
Bunların bir yerlerinde okunmuş başlarının büyüsüyle efsunlanmış bir şeyler olmalı..
Bir Tuğgeneral yoksa nasıl çıldırmış gibi darbeye kalkışabilir nasıl milletin meclisine bombaları atabilir..Bir tane olsa meczup diyeceğim onlarca yüzlerce aynı merkezden düğmeye basılmışcasına hep birden başarılı olamayacaklarını bildikleri halde harekete geçtiler bu adamlar.
Onlarca yıl nasıl takiyye yaparak ordumuzun içinde farkedilemezler bu adamlar.
Hüseyin Gülerce bunun nasıl olduğunu açıkladı bizlere.Bu adamlar tuğgeneral olarak Fetoya intisap etmediler ki diyor.Daha 14-15 yaşında iken Kuleli Askeri Lisesine girmeyle başlıyor bu işler.
Daha öncesi de var tabii.Dersanelerde Işık evlerinde Fethullah Gülen sevgisiyle başlıyan bu çocuklara daha ilk adımda talebe oldukları zaman bir abi veriliyor.
Bunlar başka eserler okumuyor Kuranı Kerim Hadis ve fıkıh kitapları yerine Risale ve Fetullah Gülen Külliyatını okuyorlar sadece.Sorgulama yok takiyye ve gizlilik deşifre olamam en önemli hususiyet onun için sadece kendi arkadaşlarıyla o da sınırlı olarak konuşuyor gidip geliyorlar.
Gizli evlerde gizli dersanelerin kaçak salonlarında özel sohbetlerle bilgilendikleri için kimse diğer arkadaş gruplarından haberdar olamıyor.
Esnaf grupları ayrı,bürokrat grupları son derece gizli ve ayrı toplantılar yapıyor.Askeri alanda olanlardan sadece birkaç kişinin bilgisi oluyor ve kesinlikle cemaatin elemanları isimlerini kim olduklarını bilemiyor.
Kendisi ağzından kaçırmadıkça veya bir başka eleman onu deşifre etmezse kesinlikle emekli olana kadar bilinmesi imkansız elemanlar bunlar.O yüzden Türk Ordusundaki bu kadar 150 den fazla askerin tuğgenerallik makamına kadar ilerlemeleri mümkün olabilmiştir.
Bu adamlar bu makamlara gelmek için eşinin başını açıyor dekolte giymesine izin veriyor ramazanda açıktan orucu yiyorlar askerlere eziyet ediyor oruç tutturmuyor namaza izin vermiyorlar ve zinadan içkiden bile kaçınmıyorlar.
Zina edin zevk almayın fetvası verilirse muta nikahı fetvası alınırsa dava için her şey mübah fetvası alınırsa,okumak için başınızı açın başörtüsü teferruattandır fetvası alınırsa Kainat İmamı beklenen salih zattan kim yapmaz bunu değil mi.
Diyanete mi inanacaklar yoksa küçük yaşlardan beri sevip saydıkları her hafta Peygamberimizle görüşen Fetullah Gülene mi inanacaklar.Amaç deşifre olmadan en yüksek makamlara gelebilmek Fetullah Gülen ve üst akıl bunu istiyor..
Fetullah Gülenin beklenen salih zat olduğu anasının babasının mübarek insanlar olduğu 4 yaşında Kuran-ı Kerimi ezberlediği seyyid olduğu bu evlerde küçük yaşlardaki bu çocukların körpe beyinlerine efsunlanıyor.
Askeri okula veya ünüversiteye adım attıkları zaman da bir abiye iki askeri öğrenci veriliyor.Bu abi sürekli onları dışardan gözetip kolluyor gelen talimatları ona usulu dairesinde anlatıyor.
Beyinleri Fetullah sevgisiyle ve dava aşkıyla dolan at gözlüğü başına geçirilmiş olan bu mankurtlar kendilerine sağlanan büyük imkanlar kadın araba gezi dış seyehatlerin verdiği rahatlıkla kendilerini gizleyerek en üst makamlara kadar belli etmeden ilerleyebiliyorlar.
Bırakacak olsalar bu imkanların hepsi gidecek tabii onlarda bırakmıyorlar.Bir kısmı severek bir kısmıda deşifre olursa ordudan atılacağını bilerek verilen talimatları yerine getiriyorlar.
İki talebeyle meşgul olan abiler birbirini tanımıyor ama o abilerin hepsini tanıyan bir askeriye imamı oluyor.Bu imam o askeri talebe teğmen yüzbaşı olduğunda onlarla haftalık görüşmeler yapıyor.İmam olan abide burda aldığı bilgileri en üst Kainat İmamı olan Fetullah Gülene kadar götürüyor.
Düşünün askeriyede İstanbulda görevli asayiş komutanı her hafta Vilayette toplantıya katılıyor alınan bütün karalardan Fetullah Gülenin hemen haberi oluyor.Ona göre durumdan vazife çıkartıp dışarıdaki ABD lilere Türk Ordusunun güvenlik açıkları bildirilmiş oluyor..
Bu subayın ordu komutanı general olduğunu düşünün alınacak silah ve mühimmatın onayı bunlardan geçiyor ABD ile bunlar görüşmeler yapıyor İncirlikte Merzifonda ABD li komutanlarla bunlar muhatap oluyorlar.
Her birlikte Fetöcüler var birbirlerini tanımasalar da onları tanıyan bir imam var.Terfilerde onların önünü açmak için diğerlerinin hakkı gasbediliyor.Sorular çalınarak veya ezberletilerek Fetöcü öğrencilerin Askeri liselere alınması sağlanıyor.Diğerleri bir şekilde baskı ve kumpaslarla ordudan uzaklaştırılıyor.
Bunları bildiğimden içinde yaşadığımdan değil de basından televizyonlardan duyduklarımdan ve kendi anladığımdan yazıyorum bunun başka türlü bir izahı olamaz.Telefonları dinlenir adam hemen deifre olur birkaç yıla kalmaz.
Bir örnek vereyim sizlere izninizle.Bir Kurmay albayı nasıl vazifeden alıp askeriyeden ihraç etmişler 1990 da bakın.
Paşamız Kurmay olmuş Güneydoğuda PKK ile mücadele ediyor.Bu paşanın üst komutanı Jandarma Komutanının emir subayı assubayda Ankarada izinde Aydınlıkevlerde galericilerde otururken içeri bir Hocaefendi giriyor.Sohbet sırasında bu paşanın adını söylüyor ağzından kaçıyor.
İzin dönüşü Komutana iletiyor.Telefonları dinleniyor eşi çocukları takibe alınıyor bu yıl sonunda siciline dinci ertesi yıl filan tarikatten denilerek askerden ihraç ediliyor.Bu adamları kim kolluyor kendileri ustaca takiyye ile saklanıyor ya da birileri hep bunları kollayıp önlerini açıyorlar.
Karşı çıkanlarda ya suikaste ya da terfisizliğe mahkum ediliyorlar.Adamların kılıcının önüde arkası da kesiyordu bir zamanlar.
O çok sevdiğimiz Turgut Özallı yıllarda,Mesut Yılmazlı Tansu Çillerli ve Demirelli Ecevitli yıllarda 28 Şubatın en soğuk karanlık günlerindeve son olarak AKP lşi yıllarda bu adamlar kat be kat büyüyorlar ya kumpas şantajla ya da zorla seçimde kazandırma garantisiyle askeri darbe tehdiyle suikast endişesiyle her istediklerini yaptırıyor bu adamlar.
Yapmayan mı Erbakan gibi iktidardan indiriliyor Özal gibi zehrleniyor Muhsin Yazıcıoğlu gibi kışta kıyamette canlı canlı donduruluyor.
Ben nereye gitsem kim olduğumu ne yaptığımı hemen söylerim bu adamlar yıllarca görev yapar yaver olduğu Paşası nasıl farkına varmaz.Başka bir cemaatten olsa hemen ardına adam takar telefonlarını dinler hemen 28 Şubatta olduğu gibi askerden atmazlar mı.
Bunları kim kollamış kim terfi ettirmiş onları da bulup atmak gerekmez mi..Cinlerden yardım alıp da niye bu adamların kaçaklarını bulmuyor büyülerini bozmuyor Devlet Yetklilerimiz.Yoksa cinlerle temas kurduğunu söyleyen onca medyum cindarlarda mı sahtekar..
Diyanet niye bu sahtekarlara sahte hocalara sahte şeyhlere reddiye yazmıyor.
Bu işlerde Diyanetinde Siyasilerimiz kadar vebali olduğu aşikarken neden Diyanet piyasada olan kitapları incelemez neden sözde tarikatlerin ehl-i beyt düşmanlığı kokan sözde eserlerine tedbir alınıp içerisindeki yanlışlıklar ortaya konulmaz.
Yeni Fetullahların yetişmekte olduğunu görmüyor mu yetkililerimiz.Yeni palazlanan dinden beslenen yeni Fetullahların neden henüz ufakken önlemini alıp neden bitirmiyor Devlet büyüklerimiz.
Niye her kanalda bir sahtekar her mahallede sahte şeyhler kol geziyor.Niye gerçekten dine hizmet edenle hiç bir şey yapmayıp dindarı kötü gösterenler bir gibi gösteriliyor.Bu millet bu kadar saf ve temiz oldukça Fetullah gider Nasrullah gelir.
Hüseyin Gülerceyi izliyorum.Fetullah Gülenin bedduasını tekrardan gösterdiler.Fetullah Gülen kendine beddua etmiş.Dün il dışında bir yerdeydim bir meclisde , maalesef vatandaş kimin kim olduğunun farkına varamayabiliyor.
Gerçekten dine hizmet edenlerle sahtekarları gidip de hizmet alanlarını görmediği için karalayabiliyor,yanlış yargıda bulunabiliyor.
Bilmeden her cemaati bunlarla aynı kefeye koyabiliyor.Aynı durumu 28 Şubatta Ali Kalkancı-Fadime-Müslüm Gündüz ve Aczimendiler ortaya çıkınca da yaşamıştık.
Millet tarikat cemaat düşmanı yapılmak istenmisti malum çevreler tarafından.O günde bunu bu Fetullah Gülenciler yapmıştı sebep olmuştu bugünde.Allah ıslah eylesin bu arkadaşları.Başka birşey elden gelmiyor...
Netice olarak 15 Temmuz askeri darbe girişimi Türkiyede yaşandı.Millet meydanlara koşarak bu darbeye direndi.Neticede Fetullah Gülen taraftar olduğu söylenen askeri ünüforma giyen elemanlar yakalanıp tutuklandı.
Akla bazı sualler gelmiyor değil.
Darbe gece yarısı yapılır.Darbe tüm askerlerce yapılır.Darbe yapan adamlar bu kadar Devlet başkanına yaver olcak kadar yakın oldularsa neden Rus bakana suikast yapan polis gibi şi yarım bırakmaz suikast yapmaz.
Natocu subaylar mı yaptı Perincek grubumu yaptı suçu Fetullah Gülen elemanlarına atıp Devlete çöreklenip artık kontrolü imkansız hale gelmiş bu derin yapıyı ortadan kaldırmaya imkan mı tanındı bunu tarih kitapları ilerde yazacaktır.
Benim aklım fikrim hafsalam inanın bunu almıyor.Aşağıdaki temiz insanların günahına vebaline girmek istemem.
Allah cc. doğruya doğru insanlara yardım etsin.
21.08.2016//KIRIKKALE
HİDAYET DOĞAN OSMANOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.