kızarlar dı bana...
Dilerdim ki aşkı hiç kimse yazmasın.
Tarif edebilmek, anlatıma sığdırmak, ifadeye dökmek isteyen acemi ellerde acının karşılığı gibi yansımaya başlıyor. Her anlatan bir eksiklik ile başlıyor devam ederken sözcükleri ağlatıyor. Birilerinin yaşadıklarını aşk diye anlatmaya hakkı var mı sizce ?
Onu yanlış anlatanlara onunda kızdığını düşünüyorum. Bana sorulsa aşk yazılsın mı diye, hayır derdim. Ve susardım herhalde.
Dilerdim ki hiç kimse yazmasın. Aşkı yazanlara yazmasınlar dediğim için bana kızmalarına bile alınmazdım . Sormak isterdim yazdıklarınızın ne kadarı aşkı anlatıyor diye .
Aşk adına ne yaşadınızki demek kabalık mı olur du ?
Bu sözü söylerken acemi aşıklara seslenmek isterdim. Sevgiliyi hain yapanlara ya siz derdim. Susardım. Anlatmaya çalışırdım onlara ve bana kızarlardı.
Ama olsun ben yine de söylerdim. Ya siz diye ?
Ya sizin terk ettikleriniz, önemsemedikleriniz, zamanla biter deyip uzaklaştıklarınız, şartların olumsuzluğunu bile bile umud verdikleriniz ve isteklerinizi aşk diye sunduklarınızın canlarını yakarken hain olmadınız mı ?
Yaktığınız canların acısını sizler unuttunuzmu demek isterdim. Diyemezdim, kızarlar diye değil. Üzülürler diye söyleyemezdim.
Ama sorardım,
Fuzuliyi anladık mı acaba , gel ey sevgili aşkın bana verdiği mutlulukla gel.
Pautus anladık mı acaba karnına bıçağı sokarken sevdiği kadına bakan yüzünü.
Racieniyi anladık mı acaba en güzel sözcükleri sevdiği kadına yazdığını .
Proust, Flaubert, Baudelaire, aşkı anlattıkları gibi yaşadık mı acaba ?
Sanmam, aşk bizim için hep acı ile biten bir ütopya oldu. Belki de biz aşkı yanlış tanıdık, yanlış yaşadık belki de yanlış anlattık.
İçimizde deniz geçerken kıyısında duran bedenimizi sevgiliye sunarken denizin suyunu belki de tattık.
....
YORUMLAR
herkes aşkı kendi ruhunun büyüklüğü ölçüsünde yaşıyor ve ona göre tariflendiriyor...bu yüzden hiç kimsenin tarifi hiç kimseye uymuyor...
yanlış tanımadık...yanlış yaşamadık...yanlış anlatmadık...
sadece ruhumuza sığdırabildiğimiz o kadardı...ve hepsi bize özel...hepsi bizim doğrularımızdı...hepsi bizim ruhumuzun bizim kalbimizin aldığı kadar özel ve tekti...kimisi en alt boyutta...kimisi en üst boyuttaydı...bu yüzden hiç kimsenin anlatımı hiç kimseye uymadı...
çok güzel bir sorgulama aşka dair...keyifle okudum ve kendi anlatımımla katıldım...