- 597 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Şairlik Ve Yazarlık Hakkında Birkaç Dizelik Şair Sancıları
Bazen bir cümle kurarak kendini ifade etmek çok zor oluyor, baki olmayan dünyanın içinde gönülde baki kalacak kelimeler sözler yazmak için beklersin, o cümleler kelimeler heceler bir yere saklanmış çıkmamak için inat ederken, sende inatla kaleminle beyaz sayfanın başında beklemeye devam edersin. Birlik dirlik içinde yaşamanın güzelliği gibi beklersin o zaman beklemek sıkıntı cefa vermiyor yazara şaire… Bir nefeslik hürlük içinde yaşarken, bir nefeslik hürlüğü beş dakikaya çıkarmak için şair ve yazar kelimelerin içinde seçisi olmak, en güzelini yazmak için sancı çeker, ter döker gönüllünde hissetmek için yazdıklarını defalarca okur okur okur… Beklersin yağmur gibi yağsın sırılsıklam etsin sizi, beyaz bir bulut başınızın üstünde hiç ayrılmasın mütemadiyen kelimeleri sözleri cümleleri hece hece üzerinize yağdırmak için beklesin hiç gitmesin. İnsanın varlık dirlik içinde hoş görünmesine kapı açar yazar şair, tüm dizeleri gönüller içindir sevgi birlik dirlik yarınların güzelliği içindir. Her şair o kadar zenginde değildir, benim gibi borçlarının içinde her gün onlarca defa nakavt olmuş ağzı gözü şişmiş kişilerdir şairler, sıkıntıları arşa çıkmıştır, arayıp bir yol bulmak isterken Yüce Rahman gönlüne dokunmuştur yazıyordur ve tabi öncesinde birikimi vardır ve bu birikimi beş on yıldız sessizce beklerken bir gün aniden Rahmanın hafif bir dokunuşu ile yazar… Zengin adam ne diye şiir yazsın keyfini bırakarak gelip iki dize yazmaya erinir, kokteyl dans balo zengin çeşit çeşit yemek sofrasında kalkarak, insanların gönlüne dokunacak onların dertleri ile ilgilenecek birkaç satır yazacak biraz zor…
Ne varsa zenginlik az yoksul gönülde az yoksul sofrasında yoksulun o tertemiz gönlünde dünyasından vardır. Bölüşürken bir lokma ekmeği fazlasını verir az olanı kendisi yer… Tıpkı bir kuyumcu sarraf gibi kelimeleri seçerek ona gereken değerin ayarlarını vererek yazmak ve okuyucuya sunmak yazarın şairin görevidir, her ne kadar bu meslek pek sevilmese de gönüle değer veren gönlü okşayan okuyucunun içinde kendini bulduğu dizeleri yazarak okuyucuyu rahatlatan güldüren hayatın o hengâmesinden yorgunluğundan alarak dinlendirendir, gel gör ki kimse böyle söylemez, vakitleri öldüren bir boş adam vasfı ile görürler… Madem boş vakitleri öldürmek ise buyurun siz yazın boş vakitleri öldürmek mi boş vakitlerde daha güzel yazmanın sancıları içinde kıvranarak gönüllere dil olmak mı yoksa karalamak mı buyurun sizi de görelim deseniz kimse yanaşmaz. İş sıkıya geldi mi yazmak mı ben yazamam yetenek Allah vergisidir diyerek başlarından savarlar. Kelimelerin ayar dercesine göre en güzel şekilde bir araya getirmek ona anlam mana katmak öylesine kolay bir işte değildir, Allah’ın keremine şükür bu gönüle dokundu ve yardımı ile her yazar şair bir şeyler yazıyor kendi çapında, gecesini gündüzüne, uykusunu uykusuzluğa tercih ederek ben gibi gecenin sessizliğinde huzurunda yazmaya çalışıyor.
Bir genç kızın saçlarında dizeleri uçuşturmak, genç kızın hayallerine ses dize olmak, içinde kendi kendisini gezdirmek öylesine kolay değildir. Bir işçi kardeşimin derdine derman olmak için kıvranmak onun gönlündeki acısını alarak gönlüne katarak yazmakta pek kolay değil. Bir müziğin türkünün notaları gibi okuyucunun derdine mutluluğuna hüznüne bir müzik gibi yumuşak engin dokunuşunun güzelliğini, o sazın her teline vuruluşunda, aşığın ozanın gönül teline vurarak duyduğu o saflığı gönül sesinin lirik ahengi ile dinlettirmek en güzeli yazar ve şair için… Okutmak gülümsetmek, gülümsetmek kendini dinlettirmek gönülleri aşkı sevgiyi dinlettirmek şairin yazarın görevidir. Öyle pek pahalıda değildir şairin yazarın bir eseri bir paket sigara fiyatına ama alıp ta okuyan ara ki bulasın pek yok ülkemizde, çünkü herkes yazardır şairdir ülkemizde, bende yazarım neyi var kardeşim, sıkı ise haydi yaz haydi yayınla öyle kolay mı, parayı peşin vermezsen hangi yayın evi eserini yayınlayacak? Sanki yayın evi tetikte var mı bir yazar eserini yayınlıyayım diye sanki bekliyor, yanına gideni kovalamasın başka bir şeyde yapmasın yeter, nerede öylesine bir dünya yoktur kardeşim yoktur… Köprüsüz gönül dünyasında gönüllere köprü olmak buluşturmak kolay değil, köprü olursun ezerek geçerler, köprünün ilk ayağı eğri, tahtaları meşe ağacından değil hemen çürür birkaç yıl sonra kesin eminin biliyorum ben ve bir sürü dedikodu zan ile üstünden geçerler ve beğenemezler, kolay ise buyur sen ol iki ay kırılmayacak olandan ol köprüde seni görelim, yok ben köprü olamam üstüme basarak geçecekler hayatta olmaz ben kendimi ezdiremem diye tutturur ama ezdiğini yıktığını bakar kör görmez.
Şair yiğittir günde defalarca düşer insanların dertlerinde duyduğu sancısının sokaklarında gezinirken, yerlere düşmüştür veya birisi ayağına bir çelme takar yok efendim dizelerinin kökünün kökünün karesinde uzak yakınlıkla bilmem alakası yok falan filan, bari ey adam sen uzak kaçma bir adım gönüle yakın ol yakın konuşalım, duyduğum sancıyı yaşamadan masa başında elinde sıcak bir fincan çay içerek eleştiride yapılmaz. Kalkarsın gecenin karanlığında gezersin sokakları arşınlarsın diğer günün akşamına kadar, kalırsın halkın içinde bir yudum sıcak çayı o dışarıda soğuğun altında bir köşede yudumlarken, ya yanına yaklaşırsın ya da uzaktan gözlemlersin sonra bakar hissedersin gönlündeki sıkıntısını, patronunun duyarsızlığını ustabaşının yalakalığının içinde hissettirdiği ezikliğini yaklaşırsın o konuşmadan sen başlarsın hal hatırını sorarak konuşmaya, haksızlığın diz boyu olduğunun sancısını gözlerinde ellerinde adımlarında gözlemler konuşursun sakinliğin o güzel atmosferindeki gönlünle yazarsın, ondan sonra kelimenin anlamı son dizenin karekökünün köküne uygun değilmiş veya şiir hece değilmiş neden uzun uzunmuş dizeler falan filan… O sıkıntılar öyle hecelerle anlatamıyorum ben uzun uzun ifade edebiliyorum…
Derdi sıkıntıyı elemi, şair o yazar başına gönlüne almadan, öyle yazımı şiir mi yazılırmış? Varsa öyle bir dünya varsın gitsinler, ayaklarını uzatsın yazsınlar, bizlerde paşa paşa okuyalım. Konu nereden nereye geldi ilham melekleri gelince böylesine konu çoğalıyor bir başka konudan diğer konuya geçmek mümkün oluyor. Şair ve yazarların daha güzel anlaşılması okuyucusunun bol olması ve yayıncılarında Kafdağı en tepesinde ikamet etmemeleri dileğimle, selam ve dua ile şiir tadında günler diliyorum.
Mehmet Aluç ©Kul Mehmet
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.