- 415 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KİRLİ MEDYA VE BİZ
Memlekette tüm köşe başlarını tutan kibir ve cehalet ehli kişiler maalesef haber alma haklarımızı ve okuma yazma güdülerimizi ipotek altına almıştır. Kendi fikrimiz ve kendi hayatımız diye düşündüğümüz bir çok olgu başkalarının bizden düşünmemizi istediği şeylerdir ve yönlendirmeler hayatımızı istila etmiştir. Ülkede yıllarca disiplinli ve programlı bir şekilde psikolojik harekatlar yapılmış ve bizden biri gibi görünüp kullanılan yüzlerce insanın aslında bize ne kadar yabancı olduğu görülmüştür.
Bu yazımızda yarın bir gün sizinde göreceğiniz ve hatta şimdi gördüğünüz özellikle ramazanda yaşayıp idrak edeceğiniz aldatmacalardan ve satılık kalemlerden bahsedeceğiz. Biz içimizdeki yabancılaşmış ama bu vatanın ekmeğiyle ve kültürüyle donatıldığı halde kendi kültür birikimine ihanet eden ucuz hesapçılardan bahsedeceğiz.
Efendim bir önceki yazının devamı niteliğide taşıyor bir bakıma bu makale.
Adına tarafsız ve özgür basın dediğimiz ve parasıyla çirkefliğiyle milleti sindiren ve sürekli tepeden bakan bir medya anlayışı hakim ülkemizde. Adına gazete dediğimiz ama ilim irfan ve kaliteden başka her türlü rezaleti içinde barındıran bu sistemi çözmek için sistemin dişlisi haline gelmek gerekiyor biraz. Türkiye de İslam a karşı yürütülmüş tüm operasyonlarda gazetelerin bilinçli bir şeklide olayın üstüne gitmeleri ve irtica diye bir manyak ruh hali icat etmeleri düşündürücü olsa da biliyoruz bu savaş Musa ile firavun un savaşı ve zaman mekan silah değişsede savaş aynı savaş. Biz kızıl deniz in yarılmasını bekleyecek kadar Musa ya bağlı olan ama arkadan gelen düşmanı görünce yan çizen Musa kavmi.
Şimdi yoldan kimi çevirip sorsan satılık kalemleri ve kirli medya patronlarını biliyor. Ne ilim ama ? Peki bizi sürekli yok sayan gazeteler neden hala satılabiliyor bu ülkede ? Biz ahmakmıyız yoksa allah ım ?
Her sayfasında dini değerlerimizle uğraşan ve çıplak resimlerle gençleri midesi ve cinselliği arasında sıkışmış cahiller haline getirmeye çalışan bu gazeteleri kim okuyor o zaman bu ülkede ? Herkes karşı gibi ama herkes okuyor. Çelişkimi ? Münafıklık mı ? Yoksa en kötüsü zeka geriliği mi?
İlan takip ediyordur alabilir. Belki tv yayın akışını öğrenmek ister alabilir. Değerlerimize saldırmayan bir yayın kuruluşudur ki bunu zaten teşvik ederiz alabilir. Ama bizi hor gören yok gören cahil kabul eden bu burjuvaların gazetesinin tirajını yükseltmek zulüm değilmidir kendi kendimize ? Dışardan desteklendiği artık iyice ortaya çıkan ve çok sistemli bir şekilde bizi dejenere eden insan kılıklı hayvanları desteklemek galiba bizimde bu dejenerasyonu hak ettiğimizi gösteriyor.
İşin köşe yazarlığı kısmı var birazda. İnanın gazeteleri gözden geçirirken içimiz burkuluyor. İçi bomboş yazılar ve nerde kimin kimle kırıştırdığını anlatan aptalca söylemler. Çok basit ve gerçekliği araştırılmamış makaleler. Lafı eğip büküp bir şekilde İslam a salya sümük saldırmalar. Ciddi bir birikimden ziyade sataşmalı bir üslup. Atatürk üzerinden yapılmış ucuz skeçler. Bir inandırıcılığı kalmadı deyip seviniyoruz ve halkımız dost ile düşmanı ayırt edebiliyor diyoruz bazen ama bu adamlar hala barınabiliyor ve işlerini korkusuzca yapabiliyorsa bizim kişiliğimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekir diye düşünüyorum.
Daha düne kadar laikliği ve demokrasiyi elinden bırakmayan değerli köşe yazarlarının ve bir çok aydın kılıklı zevatın ergenekon ve darbeler gibi halka kan kusturan oluşumlar karşısında sessizce oturması sanırım konuyu özetliyor bir bakıma. (ramazan yaklaşıyor bakın tüm kirli kalemler ve satılık medya uşakları nasılda ramazana dair yazılar ekler kitaplar vermeye başlayacak)
Ülkenin gerçekten okuyan ve ilim ile insanlığa ışık olan gençlere ihtiyacı var. Bu gençler internet kafelerde GTA oynayarak yetişmez. İnanın internet kafeye girince hiçbir masanın öğretici bir konuyla alakadar olmadığını görmek kahredici bir durum . Ve bu hepimizin suçu. Daha tarihe yön veren padişahlarının adını bilmeyen körpe beyinler bir bilgisayar oyununun kahramanlarının yedi sülalesini sayabiliyorsa burada durup düşünmek ve özeleştiri yapmak gerekir sanırım.
Bu ülke boş işlerle uğraşan insanlarla kazanılmadı. Bu vatana hiçbir fayda sağlayamadığına inanan insanlar canlarını feda etti bu vatan için. Bu açıdan neyi niçin okuduğumuza dikkat ederek birilerinin güdümüne girmeden kendi fikir sentezlerimizi yaşamalıyız. Ülkemizde kültür sanat ve ilim arasında bozulmadan yayın yapan dergi site ve gazeteleri yaşatmalı ve bu hali içimizde yaşamalıyız.
Hatırlarmısınız bilmiyorum ama yirmi yıl sonra ortam çok bozulacak diye anlattıkları o ortamı yirmi yıl geçmeden karşımızda bulduk. Vesselam zaman bu aziz milleti satılık kalemlerle silecek değil eminiz bundan ve ümitvarız her dem. Ama insanın hayatını sorgulama bağlamında pozitif bir amacı olmalı ve insan rotasını bu amacın gerektirdiği yöne çevirmelidir. İnsan kendi vicdanında rahat olabilmeli ve safını seçmelidir. Herkes yerini ve işini bulmuş ve amacına uygun çalışıyor dostlar. Bizimde safımız ve dost düşman algımız buna göre şekillenmelidir. Unutmayın dünyaya yön veren insanlar bizim aramızdan çıkmıştı. Gene çıkmaması için bir sebep yok.
Tunar ÇALIŞKAN/araştırmacı yazar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.