LANET OLSUN...
Bir de küfürbazlar var. "Seni vatan haini o.çocuğu seniiii!" deyip giydiriyorlar habire...
15 Temmuz’da yaşanan darbe girişimi sırasında 55’iAnkara’da, 5’i İstanbul’da, 2’si Muğla’da olmak üzere 62 polis, 4’ü Ankara, biri İstanbul’da 5 asker, 78’i Ankara, 94’ü İstanbul, 1’i Malatya’da 173’ü sivil toplam 240 kişi şehit oldu…
Şimdi, soruyorum: bu ülkede devletin silahlı güçleri varken ve darbe kalkışmasını onlarla bastırmak gerekirken ve de bastırılabilecekken, halkı sokaklara dökerek 173 sivil vatandaşın yok yere ölmesine sebep olanlar kahraman mıdır?
Bunu tasvip etmediğini, halkın sokaklara çağırılmasını yanlış bulduğunu söyleyen bir insan VATAN HAİNİ MİDİR?
Vatan Hainliği, yani Vatana ihanet, ya da hıyanet-i vataniye, meşrû egemenlik organını devirmeye veya otoritesini yıkmaya, bağlı olduğu devlete karşı savaşmaya veya düşmanla işbirliği etmeye yönelik eylemleri kapsayan suç türüdür. Tarih boyunca birçok hukuk sisteminde tüm suçların en büyüğü olarak değerlendirilmiş ve en şiddetli biçimlerde cezalandırılmıştır. Tanım bu iken, 15 Temmuz’da ki uygulamayı yanlış bulduğunu ve bu yüzden 173 insanın canından olduğunu, bu yüzden çok üzgün, hatta çok kızgın olduğunu söylemek nasıl vatan hainliği olabilir? Ölen insanlarımız için üzülmeyelim mi? Kızmayalım mı? Bu kadarcık da özgürlüğümüz yok mu?
Uzun yıllardır bu ülkede bu halkı mutlu etmek için hiçbir yatırım yapılmadı. Halk işsiz. Halk mutsuz. Halk çocuklarının iyi bir eğitim almasından yoksun, eğittiği/büyüttüğü çocuklarının geleceğinden umutsuz. Halk yarınlarından umutsuz…
Bunları söylediğim için ben bir vatan haini miyim? Hadi, bana da küfür edin o halde:
“O.Çocuğu vatan haini!” diye haykırın. Tehdit edin, “yakaladığımız zaman o dilini keseceğiz,” diyerek…,
Lanet olsun!...
YORUMLAR
Kimse İnanmıyor ama ben yine de söyleyeyim !
.... İnanılır gibi değil.... ''Demo'' yani demokrasiyi ağzına alanlar aslında bu kelimelere hiç hazzetmezler. Oysa Atatürk'ün kurduğu cumhuriyet onların varlık nedeni.. Şimdi ben derim ki, ''vatan haini olacaklar'' 15 temmuz 2016 itibari ile R.T.Erdoğan'a inanmayanların hepsi ve Fetö mensubu olanların hepsi,..Amma velakin....Laik Cumhuriyeti askıya alanlar vatan evladı. T.C değil Osmanlı diyenler kökünden vatan evladı...Durum böyleyken derim ki :
İÇ SAVAŞA DİKKAT LÜTFEN
Tiyatronun süflörleri yavaş yavaş netleşiyor;fetullahçılar sadece kindar birer piyon.
Diğer bileşenleri ve arkalarındaki senaristleri ciddiye alıp ciddi ve anlamlı bir "TOPLUMSAL BÜTÜNLEŞME" sağlanmalıdır.
Cemaati derdest edip tarikat/ları devlete musallat etmek çözüm değildir.
Dünün şeriat isteyenleri bu günün demokrasi bekçileri olarak lanse edilirse sadece tarih tekerrür eder yarınlarda.
El-özet : Fetö şapkadan çıkan ve dikkatimizi kendine çeken bir tavşandır sadece...
son nokta ....
Kemnur
Türk insanı kendine seçtiği liderinin vatansever olduğuna inandığı için gider peşinden. Fetullahın peşinden de o duyguyla gitmişti. Onun askllında bir vatan haini olduğunu anladığında da terk etti... Şimdiki liderlerinin peşinden gitmeleri de onların vatanları için en uygun lider olduklarını düşündükleri için gitmektedirler... Türk halkına güveniniz... LİDERLERE GÜVENMEMEK SEÇENEĞİMİZ İSE HER ZAMAN OLABİLMELİ VE BU SEÇENEĞİ KULLANMAK İSTEDİĞİMİZDE BİZE KÜFREDİLMEMELİ... BENİM DERDİM DE BU...Kahraman ilan edilen yeni liderlerin yönetim zaafları yüzünden canım acıyor...
Bir tutam hayat
Demek ki o gece yanlış yapmışız.
Sokağa çıkmamalıydık,
kuzu kuzu evimizde oturup, çekirdek çitlemeliydik.
16 Temmuz sabahı,
güzel bir darbeli güne, sonsuz mutluluğa uyanmış olacaktık.
Değil mi?
ABD ağabeyimiz de geliverecek hemen,
öpüp okşayacaktı her birimizi herhalde.
Ya da başka şey yapacaktı ki;
onu burada yazmama terbiyem müsaade etmiyor.
Şimdi gördüm isyanınızı, haykırışınızı!
Mükemmel tesbit!
Halkı sokaka döküp, halkın kışkırtılıp bir çok sivilin ölmesine vesile olup, BAŞKOMUTAN ünvanı ile anılması nasıl bir şey?
Ya sokaklara dökülenlere ne demeliyiz?
Bu ülkenin istikbaratı yok muydu? Demek ki yokmuşşş! :(
İnsanları kendi ülkesinin askeri veya polisi, sivili ile katlettirilmişse, suçlusu biz değiliz her halde? Yargılanacaklarda biz olmadığımıza göre...
Bir aydan fazla nutuklar dinledik, hala palavraları dinlemeye devam, hemide tam gaz! :)
Bugün gazetem ORTADAĞU'da şöyle bir başlık vardı kocaman puntalarla:
HER ŞEY SATILIK!
Gerisini siz getirin artık!
Değerli kardeşim, emeğinize, düşüncelerinize teşekkürler.. varolasın ülkemin yiğit sesi!
direniş tarafından 8/15/2016 11:44:40 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kemnur
Merhaba Hocam
Sizin bu ülkenin farklı değerlerini özümseyen biri olduğunuzu söylemeye ne hacet
Rutin siyasetin üzerinde tuttuğunuz hususlar vardır kuşkusuz
Rijit, sert bir tını buldum yazınıza yedirilmiş
Pansuman tedbirlere iltifat etmemiş direk ameliyata almışsınız hastayı
Yara üzerindeki bandı bir defada çeken hemşire misali, şüphesiz teşbihtir sözüm
Hemşire bir defada çekmeyip yavaş yavaş alayım bandı da hastanın canı yanmasın dese, ihtimal toplamda daha fazla can yakacak
Ya da traş olurken kulağa ağda yaptırmak
Bir sefer yaptırdım şimdiye kadar, gözlerim yuvalarından fırlıyordu neredeyse
Birikmiş kıl ve kulağa yapışan kurumuş ağda malzemesini düşünsenize
Ne ki, yavaş yavaş çekseydi berber alamazdı ve bu kez kümülatif acı daha yüksek olurdu muhakkak
Üstelik sizin yaklaşım biçiminizdeki, yavaş yavaş azar azar yerine, birden tek defa da metodu verimli bir topraklama yaptırmak suretiyle emniyet sübabı teşkil edebilir de
Hiç şüphesiz, bu tip yazılarınızın devamını sabırsızlıkla bekliyorum desem, mübalağa ederim naçizane
Nihayet hocam
Yüreğe, emeğe, kaleme, kelama selam ve saygılarımla...
levent taner tarafından 8/15/2016 10:54:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Kemnur
Efendim,
ne yalan söyleyeyim,
sizden böyle bir yazı beklemiyordum.
Birileri iyice kızdırmış sizi belli ama,
halkın sokağa çağrılmasının yanlış olduğu fikrine asla katılmıyorum.
Darbeye kalkışanları bastıracak silahlı güç hangisi idi, onu da anlayamadım gerçekten.
Polis mi?
Askerin bir kısmı mı?
Tüm noktalar uçaklarla, helikopterler ile bombalanmış.
Tüm darbe karşıtı komutanlar derdest edilmiş, siz silahlı güçten bahsediyorsunuz.
Halk sokağa çıkmasa idi,
darbeyi hiç bir güç önleyemezdi.
Ölenler,
bu millet var oldukça daima gönüllerde yaşatılacaklardır.
Tıpkı Çanakkale, tıpkı İstiklal Savaşı şehitleri gibi.
Cumhurbaşkanı,
yapılacak en doğru hareketi yapmıştır.
Zaman,
sanırım bu konuyu daha da aydınlatacak ve gerçekleri gözlerimizin önüne serecektir.
Kemnur
Evet dediğiniz gibi ben siyasetle ilgili yazı yazmam kolay kolay. Ama bu yazı benim yüreğimin sesi. Sabrım kalmadığı için attığım bir çığlık...
SAYGILAR
Sayın Kemnur riskli bir paylaşım yapmışsın. Senin bu dediğini ben o gece söyledim. Ancak katıksız bir fetoş düşmanı olmama rağmen, bu konuda geçmişteki şiirlerim delil olmasına rağmen, tıpkı Meral AKŞENER'e dillerindeki *oku sıvamak için kuyruğa girenler, geçmişte fetoşun kucağına oturduklarını, salya sümük fetoşcu olduklarını unutup beni de fetoşcu ilan edebilirlerdi (gerçi bu bir kıç ister) Ama ben yine de bu fikrimi paylaşmamayı tercih ettim. Zaten 30 saniye sonra silinirdi.
Sırf cesaretinizden dolayı sizi kutluyorum.
Sayın Kemnur riskli bir paylaşım yapmışsın. Senin bu dediğini ben o gece söyledim. Ancak katıksız bir fetoş düşmanı olmama rağmen, bu konuda geçmişteki şiirlerim delil olmasına rağmen, tıpkı Meral AKŞENER'e dillerindeki *oku sıvamak için kuyruğa girenler, geçmişte fetoşun kucağına oturduklarını, salya sümük fetoşcu olduklarını unutup beni de fetoşcu ilan edebilirlerdi (gerçi bu bir kıç ister) Ama ben yine de bu fikrimi paylaşmamayı tercih ettim. Zaten 30 saniye sonra silinirdi.
Sırf cesaretinizden dolayı sizi kutluyorum.
Kemnur
Sevgili Kemal.
Sanırım birilerine fena halde kızmışsın. Öncelikle belirteyim ki bu sanal alem kabadayılarına sakın ola aldırmayasın. Onlar sanal alemde dil keser ama gerçek alemde bir pastayı bile dilimleyemezler.
''Vatan hainliğininin ne olduğu ya da olmadığı bu devletin yasalarında belirtilmiştir'' Dedikten sora asıl yorumuma geçeyim:
Anladığım kadarıyla 15 Temmuzda başlayan darbe girişiminde halkın -Cumhurbaşkanının emri, ya da isteği ile- sokağa dökülmesini doğru bulmamışsın. Bu çağrı üzerine 240 kişinin ölmesinden de üzüntü duymuşsun.
Burada olayı ikiye ayırmak gerekiyor: O gece ve sabahında darbeciler tarafından öldürülen 240 kişi için üzülmeyen bir tek Allah'ın kulu varsa şerefsizdir. Bu kesin. Sen de duyarlı ve göğüs kafesinde kalp taşıyan her Türk vatandaşı gibi üzülmüşsün. Bu kısımda duygu ve düşüncelerimiz aynı.
Ancak...Bu insanları sokağa çağırmayı yanlış bulman konusunda düşüncelerimiz farklı.
173 kişinin yok yere ölmesine sebep olanlar?
Eğer kastın Cumhurbaşkanı, başbakan ve bazı televizyoncular, ya da cami imamları vs ise işte o noktada da aynı fikirde değilim. Çünkü her şeyden önce o sivil 173 kişi yok yere ölmediler. Kendi evlatlarının ve senin, benim evlatlarımızın yarınlarını kurtarmak uğruna öldüler. Onların ölmesine sebep olanlar onları sokağa çağıranlar değil, onların üzerine ateş açanlardı.
Tarihi zaman zaman benden de iyi bilen bir insan olarak işin doğrusu devletin başkomutanının halkı sokağa, mücadeleye çağırmasını ''bu ülkede devletin silahlı güçleri varken ve darbe kalkışmasını onlarla bastırmak gerekirken ve de bastırılabilecekken'' Diye bir yorum yapmana şaşırdım doğrusu.
Yahu devletin silahlı kuvvetleri darbe yapmaya kalkıyor. Kim darbecilerin safında, kim değil belli değil. Tehlike oldukça büyük. Darbeyi durdurabilmenin tek bir yolu var. O da halkın sokağa çıkması. İşte o zaman - o ana kadar işin farkında olmayan, yaptıkları şeyin bir darbe olduğunun farkında olmayan. askerin çok büyük bir bölümü karşılarında kendi halkını görünce bu işin ne olduğunu fark edecek ve silahının namlusunu yere indirecekti. Nitekim halka ait tüm kahramanlık hikayelerine rağmen aynen dediğim gibi oldu ve bir kaç şerefsiz dışında gerçek Türk askeri kendi halkına silah doğrultmadı. Eğer o halk sokağa dökülmeseydi 16 Ağustos sabahında TV lerden '' Bir başkadır benim memleketim'' şarkısını dinliyor olacaktık.
Halkın sokağa çağırılmasını, sokağa çıkınca ölmesini boş yere ölmek olarak yorumlamak son derece yanlış. Hele de bunu senin söylemen. Çünkü bu durumda elinde satırla Aziziye Tabyalarına doğru koşan Nene Hatun, Sivil bir vatandaş olduğu halde bir istiklal mücadelesi başlatan Sütçü İmam, Sultanahmet Mitinglerinde Halide Edip, Mehmet Emin Yurdakul ve daha başka konuşmacılar '' Devletin ordusu var. Onlar halletsinler işi'' demeli ve seslerini kesip evlerinde oturmalıydılar.
Hepsinden geçtim: Mustafa Kemal Atatürk milleti değil de orduyu ( Artık elinde ne kalmışsa) kullanmalıydı. Öyle ya vatanı kurtarmak ve kollamak sadece ordunun görevi.
Diyeceksin ki '' Hocam Kurtuluş savaşı öncesinde ülkeyü işgalden kurtarabilecek bir ordu mu vardı? Elbette sine-i millete dönülecekti.'' İşte ben de onu diyorum. 15 Temmuz Gecesi ülkeyi düşmandan kurtaracak bir ordumuz olup olmadığını bilmiyorduk. Sine-i millete dönmekten başka çare yoktu. Ordunun baş komutanı sıfatıyla Cumhurbaşkanı yapması gerekeni yapmıştır.
Haa bu çok riskli miydi? Hem de çok çok riskliydi. Cumhurbaşkanının halkı sokağa davet ettiği anlarda, halk sokağa çıktığında devamlı şekilde halkın kurtarıcısı maskesi ile dolaşan halk düşmanları da sokağa çıkmış olsaydı tam bir iç savaş yaşanabilirdi. ( Ki darbecilerin bir umudu da buydu.) Allah'a asıl şükretmemiz gereken şey işte bu: Halk düşmanları, millet düşmanları, vatan hainler o gece ve sonrasında sokağa çıkmadılar. Belki de çıkamadılar.
Kısacası. Düşüncelerine katılmıyorum ama böyle düşündüğün için sana vatan haini diyenleri de şiddetle kınıyorum.
Ben darbe akşamı '' Bu darbe filen değil, Tayyibin bir oyunu'' Diyen her kim varsa tamamen sildim arkadaşlığımdan. Sen böyle bir şey demedin. Halkın sokağa dökülmesini yanlış bulmuşsun. Bence bu yanlış değildi ama '' Ordunun baş komutanı olarak halkımı sokaklara, meydanlara, hava alanlarına davet ediyorum'' Diyen bir baş komutanın kendi evlatlarından birinin 28 gün bedelli askerlik yapmış olması, bir diğerinin ise çürük raporu ile hiç askerlik yapmamış olmasıydı. İşte asıl tezat buydu.
Selam ve sevgilerimle.
Kemnur
sami biberoğulları
o 173 değil 240 canın bir tekine bile üzülmeyen şerefsizdir. O konuda müttefikiz.
İş işten geçtikten sonra halkın sokaklara dökülmesinin bir anlamı olmazdı.
Haaa. Zaaf diyorsun. Evet. Böyle bir zaaf olduğunu görmemek, bunu dile getirmemek de mümkün değil elbette ki en koyu Ak Partili bile böyle bir zaafın olduğunu kabulleniyor zaten..
İlle velakin öyle bir noktataydık ki işte o noktada '' Madem sen soktun, o halde sen çıkar.'' Diyebilecek bir durumda değildik. Evet, evveliyatında çok büyük hatalar yapılmıştı ama 15 Temmuz günü halk evlerinde otursaydı bu çok daha büyük bir hata olurdu. Çünkü artık üzerinde yaşayabileceği, rahatça nefes alabileceği bir vatanı olmazdı.