- 602 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Direnme hakkına bir bakış!
Ülkemizde genelde "direnme","direniş" gibi kavramlar sol literatüre özgü olup,yasal bir zeminden ziyade,bir "alan kazanma "aracı olarak ifade edilmektedir ya da en azından benim anlamlandırmam budur.
Lakin "melun" 15 Temmuz gecesinin ve akabindeki günlerin gündeme getirdiği "direnme hakkı" ise bambaşka anlamdadır.
Referans olarak da aşağıya aldığım Almanya Anayasasının ilgili maddesidir:
Madde 20. Devletin ana ilkeleri; direnme hakkı
(4) Bu Anayasa düzenini ortadan kaldırmak isteyen herkese karşı, başka
bir çözümün bulunmaması halinde, bütün Almanlar direniş hakkına sahiptir
.....................................
Evet,adı geçen anayasanın 20.maddesinde gayet net olarak görüleceği gibi bu hak,bir alan kazanmaktan ziyade;anayasal düzeni ortadan kaldırmak isteyenlere karşı kullanılacak olan "meşru" bir direnişin adıdır.
Aynen ülkemizde olduğu gibi.
İktidardaki parti-Ki hangi parti olursa olsun,böyledir.-meşrudur ve haklın rızasını alıp,hükümet olmuştur.
İktidarın değişme şansı ve yolu da aynen iktidara geliş gibi meşru yolla olmalıdır.Kaldı ki halkın beğenmediği hükümetlerden seçim yoluyla ve belirli bir süre sonunda "kurtulma şansı" vardır;bunu demokrasinin erdemi olarak değerlendiren düşünürler de vardır!
Meşru hükümetin,darbeler yoluyla "yıkılması" kadar,"sokak eylemleriyle" düşürülmesine de "direnme hakkıdır"dır önemli olan.
Yani burada önemli olan anayasal düzenin korunması ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya karşı durulmasıdır.
Ülkemizde 15 Temmuz ve sonraki gecelerde ortaya çıkan "manzara "tam da budur:
Meşru hükümetin "darbelerle" yıkılmasına karşı durmak,halkın verdiği "oya" sahiplenmesi...
Yeni anayasa yapabilirsek,bu ya da benzeri bir hüküm bizim anayasamızda da olsun isterim / istiyorum.
YORUMLAR
Akp Genel merkezinde bugün asılı olan dev boyutlarda bir ATATÜRK resmi var, ama bu sizin gibilerin ilgi alanınıza asla girmez.
Demek ki mantıksama ve bütünsel dizgeleme eksiklik-sorunudur diyebiliyorum.
Deniz Gezmiş'in savunmasında da var örneğin, Anayasa'nın başlangıç kısmında var olan "ulusun zulme karşı direnme hakkını kullandık" diye...
Anayasa'yı değiştiriyoruz, ilk dört madde dahil dediniz mi bana Fetocudan olan farkını söyleyeceksiniz.
Aman bana da bak; kimlere neler anlatıyorum?!
Göktürkmen tarafından 7/27/2016 7:55:10 PM zamanında düzenlenmiştir.
Üstadım şurası bir gerçektir ki bir ülkede halkın onayı olmadan yapılan bütün yönetim şekilleri hüsrana uğramıştır.
Cahil diye küçümsenen halklar eninde sonunda gücünü göstermiştir.
İşte bizim ülkemizde olanda budur.
Çobanı ile çiftçisi ile memuru ile askeri ile vs vs; metropollerde, varoşlarda, köylerde, yaşayan insanlarız.
Unutulmaması gereken nüfusun %99 Müslüman bir ülkeyiz.
Bu halkın kutsalına… Örneğin; Ezanına, bayrağına, askerine kim dokunmaya kalktı ise sonu hüsran olmuştur.
Atatürk ün bir sözü vardır; “kahramanı olduğu kadar haini de çok bir milletiz” diye..
Ne yazık ki bu halkın arasından bu halka ihanet edenlerde çıkmıştır.
Malumunuzdur; bayrağa ezana saldıran kişiler olduğu gibi son zamanlarda “dağdaki çobanın oyu ile benim oyum bir mi” veya “üniversite okuyanın oyu ile ilkokul okuyanın oyu bir olmasın” diyen kendini bir halt sanan kişiler çıkmıştır.
Bunlar kuru gürültüdür.
Tarihimizle kültürümüzle biz şanlı bir milletiz.
Milletimizden utanç değil, gurur duyma zamanıdır
Selamlar saygılar olsun
Güzel bir yazı.
Ancak,
ülkemizin anlı şanlı profesörleri hiç de böyle düşünmüyorlar.
Beğenmedikleri,
cahil halkın seçtiği iktidarın darbe ile uzaklaştırılması normal onlar için.
Hiç de demokrasi dışı bir durum değil.
Mısır'da da öyle olmadı mı?
İşine gelirse demokrasi yani.