Devletin Kutsallığı..!
Devletin Kutsallığı..!
Son günlerde yaşanan vahim hadiseler Akıl, iz’ân, ve vicdan, sahibi her insan için büyük kütleli bir "İBRET’TİR"...
İnsan’ın, doğası gereği sahip olduğu değeri kaybetme riskiyle karşılaşmadıkça değerini unutur, yada farkında olmaz.
Ne zaman ki sahip olduğu değeri kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalırsa işte o zaman silkinir kendisine gelir, bu süreçi tetikleyen hatalar zincirini gözünün önüne getirir ve yaptığı bir veya bir çok hatasına nedamet duyar..!
Şu bir gerçek ki,Tarih sahnesinde var oluşumuzdan beri, Türk Milleti olarak Devlet mefhumu en değerli değerimiz olmuştur,
Tarih boyu yaşadığımız acı tecrübeler de göstermiştir ki, Devletsiz kaldığımız dönemlerde ne Din’i inancımızı, ne de genlerimizde yaradan’ın bahşettiği namus mefhumunu koruyamamış ve yaşıyamamışızdır, ALLAH muhafaza düşünmesi bile ürkütücü,
Devlet çatımız olmasa Din’imizi nasıl yaşarız Namusumuzu nasıl koruruz,
Yüce ALLAH’ın iman sahibi kullarına en büyük ikramı kuşkusuz ki Özgürlük’tür... Zira ALLAH özgür olmayan kulundan ibadet dahi istemiyor, bu demektir ki ALLAH’a ibadet etmenin birinci şartı kulun özgür olmasıdır...
İşte Devlet’in birinci ve de asli görevi bireylerine Özgür düşünce ve özgür ifade alanı sağlamaktır...
Bu demektir ki Devlet demek eşittir Özgürlük...!
Bu noktada bireylere düşen nedir...? Tabi ki kayıtsız şartsız ama’sız Devletin kanun ve yasalarına teslimiyet dir, velev ki kişisel zararımıza da olsa..!
Bakalım bir de yüce ALLAH bu konuda ne buyurmuş...!
-“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Rasûlune itaat edin ve sizin gibi müslüman olan, kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara da itaat edin.” (Nisa: 4/59)
-664. İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bir müslümanın, günah işlemesi emredilmediği sürece, sevdiği veya sevmediği bütün konularda devleti yöneten kimseye itaat etmesi şarttır. Bir günah işlemesi emredildiği zaman ise kimseyi dinleyip itaat etmez.”[2]
-* Allah’a ve onun emirlerine karşı gelmek söz konusu olduğu zaman hiçbir kula itaat edilmez. Bu kişi anne baba ve idareci bile olsa (bkz. Ankebût: 29/8, Lokman: 31/15). [3]
-* Ümmetine karşı pek şefkatli olan peygamberimiz kendisine biat ederlerken “gücümüz yettiği kadar” demelerini isterdi. [5].!
(burada şahsi yorumum Ölene kadar)
-667. Enes radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Üzerinize tâyin edilen yönetici, başı kuru üzüm gibi siyah bir köle de olsa sözünü dinleyip kendisine itaat ediniz.”[9]
-* Müslümanların başına geçen müslüman halife ve başkan ırkı ve cinsi ne olursa olsun müslüman olduğu ve namaz kıldığı sürece itaat edilmek zorundadır. [10]
-668. Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Zenginken, fakirken; neşeliyken, kederliyken ve başkası sana tercih edilirken bile söz dinleyip itaat etmen şarttır.”[11]
-* Müslüman farklı zamanlarda islam devletinin başındaki müslüman idareciye karşı tutumunu değiştirmeyecektir. Kendisine zulüm edilse yani başkaları kendisine tercih edilse bile İslam ümmetinin huzuru bozulmaması için buna sabredecektir ve itaatini sürdürecektir. Fitne ve fesada yol açmayacaktır. [12]
Yukarıda örnek olarak arz ettiğim dinimizin esasını teşkil eden Ayet ve hadislerin de şek’siz şüphesiz ifade ettiği temel esas Devlete Teslimiyet dir...
Kısaca ortaya çıkan açık ve net Devlete itaat İMAN esaslarındandır..!
Devlete itaatsizlik İMAN’da ki, Eksiklik...!
Devlet göz bebeğimiz...!
Devlet en büyük değerimiz..!
ALLAH Devletimize zeval vermesin..(Amin)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.